Muğla’nın elinde kalan tek fabrikası, Muğla’nın ilk sanayi kuruluşu Kireç Sanayi’dir. Dört gündür Muğla gündemine oturan ”50 Yıllık Muğla Kireç Sanayi Mühürlendi “ haber başlıkları canımı acıttı.
Kaç gündür konuyla ilgili düşünceleri ve haberleri basından sosyal medyadan takip ediyorum. Bazı kişilerin bu haberi sevindiğini gördüm.
“ Lüks evlerin yanında fabrika mı olur?” diyende var. Karabağlar yaylasıyla ilgili çevre kirliliğin önlenmesiyle ilgili yorum yapanlarda var. Herkes kendi cephesinde haklı olabilir.
Ama şöyle bir gerçeklikte var. Kireç Sanayi daha dün kurulmadı ki! Bu fabrika 50 yıl önce kuruldu. Peki, bu fabrikanın etrafına ev yapanlar mı suçlu? Yoksa bu fabrikanın 50 yıldır orada faaliyette olması mı? Bu fabrika halkın sağlığına bu kadar tehdit ediyorsa neden o evler oraya yapıldı? O evler yapılmadan önce o arsalarda ne vardı? Kuru bir toprak mıydı? Yoksa zeytin ağaçları mı vardı? Haklı çıkmak adına komik duruma düşmeyelim lütfen.
Kireç Sanayi’deki işçilerin yaptığı basın açıklamasına gittim. Her bir işçinin gözlerindeki hüznü, yüzlerindeki acıyı unutamıyorum. Çalışan bir kadın işçiyle konuşma fırsatım oldu. Kadın fabrikada 22 yıldır çalışıyor. “2 çocuğu var ve eşi çalışmıyor. Ben burada çalışarak evimin ekmeğini kazanıyorum. Çocuklarımı okutuyorum Burası kapatılır ve işsiz kalırsam ne olacak? Beni bu yaştan sonra kim işe alır? “ dedi. Kadın bunları söylerken gözleri doldu. Kelimelerin anlamsız kaldığı noktayı yaşadım.
*** *** ***
Kireç Sanayi’nin “Zeytincilik Yasası”na muhalefet edildiği için kapatıldığı yönünde haberleri görünce “Orada nerde zeytinlik var? Varsa ben neden görmedim “diye düşünmeden geçemedim.
Ne zeytini orda zeytin falan yok işte! Kimse aklımla dalga geçmesin! Benim gördüğüm Kireç Sanayi’ye giderken yol kenarında gördüğüm tek şey lüks evler. Yani birçok kesimin dediği gibi birileri yine rant peşinde. Artık birileri ifadesini de kullanmak istemiyorum. Açık açık dile getirelim artık.
Onlarca kişinin işsiz kalmasının ve 50 yıllık bir sanayi kuruluşunun kapatılması yönünde girişimlerde bulunan kişi hepimizin tanıdığı bir dönem milletvekilliği yapan kişidir. Yani Muğla için çalışmaya, Muğlalıya hizmet için seçilen Ak Parti eski milletvekili Seyfi Terzibaşıoğlu.
Bir vekil nasıl böyle bir şey yapabilir. İnsanların ekmek kapısını nasıl kapatabilir? Dönemin seçilmiş ve halkın yanında olacağına söz vermiş bir vekilden bahsediyoruz. Rant bu kadar mı gözünüzü kör etti? Sadece kendi çıkarlarınızı düşünmek insanlığa sığar mı? diye insan olan düşünmeden edemiyor.
“Lütfen duyarsız kalmayalım. Sesimizi duyurmaya yardımcı olun” diyen fabrika çalışanlarının ekmek kapısı kapatıldı.
Peki neden?