AK Parti’nin tek hedefi ekonomiyi yoluna koyup tekrar iktidar yoluna devam etmektir.

Son seçimlerde AK Parti seçimleri kaybettiyse bunu CHP’nin çok başarılı oluşundan değildir.

Seçime olumlu yapacağını bildiği halde 10 bin TL emekli maaşı olana zam yapmakta zorlanan AK Parti Genel Başkanı, gelecek seçimleri kazanabilmek için güçlü ekonomi için kolları sıvadı.

-CHP aslında bir zafer kazanmamıştır

Ancak Türk ekonomisi demek ki ekonomik baskıda öyle bir noktaya gelmişti ki iktidar bu zammı yapmayarak seçimi kaybetme riskini bile üzerine almıştı.

Onun için CHP’liler bu şartlardan dolayı seçimi kazanmıştır ve zafer havasına sokmuştur. Oysa ortada zafer alınacak bir durum yoktur.

AK Parti iktidarı tarihinde ilk kez ekonomiyi bu kadar kötü yönetmesinden kaynaklanmaktadır.
Çünkü Türk ekonomisi yüksek fiyat artışları ve durdurulamayan enflasyon ile toplumun her kesimini vurduğu için sandıkta bir uyarı almıştır.

-Türk ekonomisindeki kötüleşme AK Parti’ye seçimi kaybettirmiştir

Örneğin, AK Partililer ekonomideki kötüleşme nedeniyle sandığa oylarını atmak için gitmeyerek tepki verdiklerini biliyoruz.

Tabi ki, AK Parti’yi 21 yıldır iktidara taşıyan bir refah ekonomisini de bu ülkede yaşattı. Örneğin televizyon röportajlarında olsun siyasi tartışmalarda olsun bir emeklilik ikramiyesi ile bir daire bir araba olanları da duyduk. İşte Türk ekonomisi bu refahtan düştüğü için AK Parti son seçimlerde seçmeni sandık başına gitmediği için oylarını düşürmüştür.

-Peki ne oldu da Türk ekonomisindeki dengeler tersine döndü

Başta Kovid’in dünyaya etkisi, Ukrayna- Rusya savaşı, Türkiye’deki 13 büyük şehri yerle bir eden depremi gösterebiliriz.

-CHP ondan bir zafer kazanmıştır


Bunlar işte öyle böyle ufak tefek şeylerde değildir. O nedenle CHP’nin girdiği bu seçim zaferinden uyanması gerekir.

-CHP kazandığı belediyelerde varlık gösteremezse duvara da çarpar


Eğer CHP kazandığı belediyelerde bir başarı sağlayamazsa duvara da çarpar. Çünkü AK Parti, gelecek Genel Seçimler için şimdiden ekonomik açıdan düğmeye Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in hem tasarruf politikası hem de yeni vergilendirme politikası ile ekonomideki açığın kapatılması yönünde bir büyük göstergeyi bize gösteriyor.

-Yurtdışına çıkanlardan vergi alınıyorsa AK Parti işi sağlama bağlamış demektir


Kısacası yurtdışına çıkan Türk vatandaşlardan yeniden vergi alma noktasına geldiyse AK Parti’nin yaklaşık 4 yıl sonra sandıktan güçlü çıkmak için düğmeye bastığının bir göstergesidir.

AK Parti’nin 21 yıldır aralıksız iktidarda kalması da bir akıl tutulması ve tesadüf olmadığına göre ekonomideki başarısızlık son seçimin tek doğru analizidir.

-Bir otomobil bir ev seçim kazandırır


Seçimlerde genelde sandık başına gidenler ekonomik durumuna bakarlar. Eğer ekonomisi yolundaysa, evi, arabası ve cebinde de parası var ise iktidardaki parti oyunu alır.

Eğer bunlar ters aşağıya dönmüşse seçdöneminde Ekonominin artık Türk milletinin canını çok yakmasındandır.


Ancak seçimlerden ilk defa galip olarak çıkan CHP, öyle bir havaya girdiki, ona da bir dur diyenin ortaya çıkması gerekir.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bugünkü siyasetçilerin içerisinde en tecrübeli ve siyasetin kurtlarından biridir.

Bugün Türk siyasetine adını kazımış siyasetçilerin arasında olduğunu sevsek de sevmesek de Recep Tayyip Erdoğan gerçeğini söylemeliyiz.

Bugün 21 yıl önceki Türkiye fotoğrafları ile bugünün Türkiyesi’nin fotoğraflarını karşılaştırsak bu fark çıkıyor.

Onun için tekrar söylüyorum. Bir iktidarı 21 yıldır aralıksız iktidara taşımak Türk siyasetinde sadece Recep Tayyip Erdoğan’a nasip olmuştur ve bu bir tesadüf de değildir. Bu bir mühendisliktir.

Ben aslında AK Parti’yi hep eleştiren bir gazeteci oldum. Ancak böyle bir gerçekte var.

Tandoğan Uysal/ Stockholm