Alkışlamak; güzel yapılan eylemler sonunda tepki reflekslerimizden bir hareket olarak yerini alıyor. Alkışlı yazılarımızdan alkışı hak edeni layığı ile alkışlamaya devam ediyoruz. Bu alkışların birisi de bugün kendilerini siyaset yaptığını zanneden, koca dağları ben yarattım dercesine kendisinden başkasını gözü görmeyen, burnu yere düşse kibrinden eğilip burnunu almaya tenezzülü olmayan zatı muhtereme…
Terör örgütü ile bir türlü göbek bağını koparamayan siyasi parti eş genel başkan yardımcısını Bodrum’da evinde misafir edeceksiniz sonra da vatan, millet, Sakarya nidaları atıp milliyetçilikten, davadan birlik beraberlikten bahsedeceksiniz…Ya da ilk gezi eylemlerinde en ön planda olup pankart açacaksınız, slogan atacaksınız sonra siyasetin koruma kılıfına bürünüp nerde imara açılacak yer var onu kollayıp koşturup ilgili kurum müdürünün odasına gidip bacak bacak üstüne atıp siyasetin verdiği gücü sergileyeceksiniz öyle mi? Yok öyle beyler, yok öyle ablalar! Bu hurmalar elbet bir gün dönüp dolaşıp sizi tırmalar ha! Muğla için atılan adımlarda, oluşumlarda “Onların olduğu yerde biz yokuz” demek haddinize düşmez sizin. Terör örgütü eş başkanını zamanında mahreminiz olan evinizde misafir ederken de neden aynı hassasiyeti göstermediniz? Muğla için taş üstüne taş koyabilecek yaptığınız bir tane icraat var da biz mi göremedik? Siyaseti kullanarak elde ettiğiniz kazançlarınızdan ne kadarını Muğla için harcadınız? Sizin yaptığınız sadece ve sadece siyasette GÖLGE kirliliğinden başka bir şey değil biliyorsunuz değil mi?
Hiç kusura bakmayın bizim rahatsız olduğumuz, rahat edemediğimiz Muğla için söz söylenen her yerde hiç kimse istirahat edemez bilin istedim. Birçok olayı yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe ettiğimiz gibi Muğla’da yaşayan insanlarda sizinle yaşayarak hepinizi tecrübe etmeye devam ediyor. Edindikleri bu tecrübeleri temsil ettiğiniz siyasi partiler adına seçim dönemi gelip çattığında sahaya çıktığınız gün sizinle paylaşmaktan geri kalmayacaklardır emin olun. İşte o zaman yüzünüze tükürmek yerine alkışlandığınız zaman yüzünüzün kızarmayacağını şimdiden sezebiliyoruz. Perşembe’nin gelişi çarşambadan bellidir ya hani; bu gidişatın vebali terör örgütü eş başkanı ile tokalaştığınız kirli ellerinizde kalsın, sakın bulaştırmayın kimseye.
Bir türlü iktidar partisinden yana yerel yönetime hakim olamayan Muğla’da, iktidar olduğu günden bu güne sadece iki milletvekilinin varlığının sürdürülmesinde, il yönetimlerinde sizin gibi ihanet odaklarının varlığının olması en büyük faktör bana göre. Karadeniz’de doğup Yunanistan’da ölen Diyojen’in dediği gibi” Gölge etmeyin fazla ihsan istemeyiz”. Siz kenarda oynarsanız bu memleket daha yaşanılır bir hal alır diye düşünüyorum.
O halde tüm gücümüzle şeytan tırnağımızın ucu ile yüzüne tükürülecek olanları, ayakta alkışlıyoruz.