Ortalamalara bakıldığında ne yazık ki bir yıllık bir zaman diliminde yüzlerce kadınımızın kadın cinayetine kurban gittiğini gözlemliyoruz. Cinayetlerin bazen kıskançlık, bazen namus davası, bazen de fazla sevginin neden olduğu incir çekirdeğini doldurmayacak sebeplerden işlendiğini gördükçe Dünya Kadın Hakları Günü’nü kutlamak insanın içinden bile gelmiyor.

Ülkemizde kadınlara seçme ve seçilme hakkı bir çok Avrupa ülkesinden önce tanınmış, 3 Nisan 1930 tarihinde belediyelerde, 26 Ekim 1933'te köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde, 5 Aralık 1934 tarihinde ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Türk kadınına verilen değerin bir çok Avrupa ülkesindeki kadınlardan önce olduğunu görüyor, gurur duyuyoruz. Bir çok Avrupa ülkesinden önce kadınlara seçme seçilme hakkı tanınmasına rağmen geçen bunca yıl içinde kadınlarımızın aktif siyaset içinde yeterince temsil edilmediği; bu hususun tespit edilerek, bu konuda zaman zaman Anayasa’da, siyasi partiler ve seçim yasalarında, parti tüzüklerinde, kadınların seçilme hakkı konusunda onların lehine düzenlemelerin yapıldığını görüyor, gelecek yıllarda kadın temsilcilerimizin sayılarının daha fazla artacağı yönünde umutlanıyoruz.

Ülke nüfusuna bakıldığında nüfusun yarısını kadınların oluşturduğu görülüyor. Yarısı kadınlardan oluşan bir nüfusun temsil makamlarında da aynı oranda var olması gerçek anlamda kadına verilen değeri ortaya koyacak ve pekiştirecektir.

Kadınlara tanınan seçme ve seçilme hakkının milletvekilli seçimi kanununda yapılan değişiklik ile anayasada tanınan hakların seçim kanunu ile düzenlenmesinden günümüze Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadınların dili, gözü, kulağı olan seçtiğimiz kadın vekillerimiz “KADIN CİNAYETLERİ“ konusunda hemcinslerinin haklarını savunmakta eksik kalmamaları, seslerinin daha gür çıkması için her dönem sayılarının giderek artmasında fayda olacaktır.

Hayatın her alanında yer alan, maddi ve manevi büyük yükler taşıyan kadınlarımızın Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilişinin yıldönümünde bu imkanı Türk Kadınlarına tanıyan “yeryüzünde gördüğünüz her şey kadınların eseridir” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla, minnetle yâd ediyorum.

“Kadınlar siyasetin öznesidir” diyen Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ifadesinden yola çıkarak; kadınlar siyasette ve karar verme mekanizmalarında daha fazla aktif yer almalı, kadınları ilgilendiren yasal düzenleme çalışmalarında kadın temsiline daha fazla önem verilmelidir. Hepiniz biliyoruz ki Türkiye siyasetine ne kadar çok kadın eli değerse siyasete daha fazla nezaket, daha fazla hoşgörü, daha fazla düzen gelecektir, yürekten inanıyoruz. Unutulmamalıdır ki; Bir ülkede kadın güçlüyse toplumda güçlüdür, o ülkenin genci de erkeği de güçlüdür…

KADINLARI EL ÜSTÜNDE TUTMAK sözünden TABUTLARINI OMUZLAMAK anlamı çıkarmayan, kadına köstek olunan bir çok mecrada destek olup omuz veren kadın düşmanlığı, kadın ayrımcılığı yapmayan ADAM gibi KADINININ yanında olan erkekleri kocaman alkışlıyoruz.

Türk Siyasetine daha fazla KADIN ELİ değmesi dileğiyle ...

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’müzü daha coşkulu, daha anlamlı kutlayacağımız, teslimiyette kadın erkek eşitliğinin var olduğu sağlıklı, mutlu, uzun ömürlü yıllarımız olsun.

Sevgiyle…