Menteşe Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nca 27 Mart tarihinde kamuoyuna açıklanan, “Koronavirüs Süreci Değerlendirme raporunda” pandemi sürecinde sağlıklı bir çevrede yaşama hakkının takipçisi olacakları belirtilmişti.

Muğla ve ilçelerinde gübre denetimleri sürüyor Muğla ve ilçelerinde gübre denetimleri sürüyor

Küresel pandemi krizinin, insan yaşamının ve ekonomik faaliyetinin doğa üzerindeki etkisinin yeniden tartışmaya sebebiyet vermesi ve bu zamanda çevre konusunda saldırıların devam etmesi üzerine Menteşe Kent Konseyi Yürütme Kurulu değerlendirmede bulundu.

Kurulca yapılan değerlendirmede öneriler tekrarlanarak, “Bu süreçte doğa talanına yönelik girişimlere göz yumulmamalıdır. Tüm dünya ve ülkemizin dünya çapındaki bu pandemi ile mücadeleye odaklandığı bir dönemde; doğal sit alanlarının imara açılması ve başkaca anti demokratik uygulamaların devreye sokulması, ihtiyaç duyulan güven ve dayanışma bilincini yıkacak nitelikte olduğundan bu uygulamalardan vazgeçilmelidir” denildi.

Doğal felaketlerin sıklığının ve etki büyüklüğün giderek artmasının, küresel çapta yeni salgın hastalıkların daralan zaman aralıkları ile ortaya çıkmasının, insan yaşamının doğa üzerindeki bozucu, yıkıcı etkisinden kaynaklandığının vurgulandığı açıklamada Menteşe Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nca şu ifadelere yer verildi:

“Doğal yaşam ve çevre üzerindeki bu yıkıcı etkinin temel dinamiğinin ise “kısa dönemli ekonomik beklenti ve rant” olgusundan kaynaklandığı, küresel ve ulusal politikalar ile büyük şirketlerin hırslarının “doğa – insan” ilişkisinde tolere edilebilir sınırların ötesinde zarar verici olduğu görülmektedir. Küresel pandemi krizinin, insan yaşamının ve özellikle de ekonomik faaliyetinin doğa üzerindeki etkisini yeniden tartışmaya açtığı bu günlerde çevre konusundaki saldırıların hız kesmeden devam ettiği kaygıyla izlenmektedir. Yurttaşların pandemi koşulları nedeni ile “evde kalma” zorunluluğunda olmasını fırsata çeviren bir anlayışla ülke çapında “rant” beklentili çevresel katliamlara girişilmesinin kabul edilemez olduğu ortadadır. Pandemi sürecinde Kanal İstanbul ihalesi yapılması, yurt çapında birçok yerde maden ocaklarını genişletme amaçlı ağaç kesimlerine hızla devam edilmesi gibi uygulamalar “krizi fırsata çevirmeye” hevesli bir iradenin varlığını göstermektedir. Bu iradenin Salda Gölü gibi evrensel mirasımızın parçası sayılabilecek bir doğa harikasına telafisi imkansız zararlar vermesini kabul edilemez bulduğumuzu, keza Muğla açısından “Çıtlık Ormanları’nda ağaç kesimi”, “yangınla mücadele uçakları, araç ve ekipmanlarının satılarak elden çıkarılması” gibi uygulamaları kaygıyla izlediğimizi belirtme ihtiyacı duyuyoruz. Anayasamızın 56. maddesi: “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.” hükmünü içermektedir. İnsan – Doğa ilişkisindeki bozulmanın korkutucu sonuçları ile giderek daha sık karşılaştığımız bu günlerde, Anayasamızın bu amir hükmünü tüm kamu yöneticilerine bir kez daha hatırlatmayı borç biliyoruz.”

Editör: Gazete Muğla