Benim pergelimin odak noktası; vatandır, memlekettir, devlettir, imandır…
“Düşüncemin karşısında olan her insanla, her görüşten herkesle saygı çerçevesini aşmadığı, hakaret etmediği müddetçe oturup sohbet edebilecek kişiliğe de sahip olduğumu düşünüyorum. Dönemimizin Z kuşağına eğer birileri olumsuz bir kelime kullanırsa kimse kusura bakmasın yine karşısında dururum bundan böyle.
Ara ara dost, arkadaş meclislerinde hep ifade ederdim ama bazen kendimle acabaları yaşadığım anlarımda oldu. ”Gençlere güveniyorum, zehir gibi gençlerimiz var taşı sıksalar suyunu çıkarırlar “derdim.
Z kuşağında hala umut var. Bravo gençler, yaklaşık on gündür cennet memleketimizde devam eden tarihin en büyük yangınlarını yaşadığımız şu günlerde hani bazen iş çıkmaz Z kuşağından dediğimiz 2000 den sonra doğan evlatlarımız için kullandığımız Z kuşağı ifadesinden o kadar çok gurur duydum ki tarif edemem. Aferin size sevgili gençler, beni bir kez daha hayal kırıklığına uğratmadığınız için, yüzümü kara çıkarmadığınız için size özel teşekkür ediyorum. Biliyordum ki bu memlekette Erenler bitmez, iyi ki varsınız gençler.
Bir çoğumuz size işe yaramaz da dedik, hayır gelmez şimdiki nesilden de dedik, hazırcılar da dedik, dedik de dedik…
Ama söz konusu vatan memleket olunca sizlere akıl verenlerden ön planda olabileceğinizi düşünmedik. Hakkınızı helal edin, haklısınız “bizim zamanımızda” diye başladığımız cümlelerin sizi fazla sıkacağını düşünseydik her olumsuz hareketlerinizde kullanmazdık belki orta yaş sendromuna verin, empati kurmakta çok başarılı olamıyoruz artık anlaşılan. Sizin yaşınız dönemlerimizi belki de yaşadıklarımız hafızalarımızdan çabuk sildi. Belkide sizler gibi imkanları bizim gençlik dönemlerimizde şimdiler gibi kolay yakalayamadığımızdan azda olsa sizi mi kıskandık acaba! Sizler gibi şanslı olamayışımızdan belki sizleri koruma iç güdüsü ile fazla sıktık. Bahane çok buluruz geçmişi deşelersek. Onun için “dün dünde kaldı cancağızım yeni şeyler söylemek lazım” diyelim Mevlana Celalettin Rumi gibi.
Allah bir daha hiç bir afeti bırakın memleketime, dostuma düşmanıma dahi yaşatmasın. Cennet memleketimin her karış toprağı cayır cayır yanarken yüzlerdeki endişenin, korkunun bazen çaresizliğin fotoğraflarını kazıdık hafızalarımıza. Kolay kolay silinecek gibi de değil. Ama kıymetli Z kuşağındaki azmin, heyecanın, gözü karalığın hafızalara kazınan fotoğrafınıda unutmayacağız, unutturmayacağız…
Geç saatlerde eve gelmeleriniz ebeveynleri endişeye sevk etti hep, kapı seslerini dinledik tilki uykularımızda. Yangına giden evladımı eve geç geldiği saatlerdeki gibi endişe etmeden gururla bekledim. Rabb’ime şükrettim vatan, memleket sevdası içinde olan bir evlat verdiği için binlerce defa. Hamdolsun…
Memleket yanıyor dediğimiz, yanan çam ağaçlarından kozalakların metrelerce uzağa yanarak fırladığı rüzgarın etkisi ile hemen alevlenip küçük kıyameti yaşadığımız, yüreklerimizin yandığı şu günlerde bir taraftan azimleri ile verdikleri mücadeleler sonucu içimizi serinleten, bir çok dalda dünya şampiyonu olan Sevgili Gençler bir alkışta size gönderiyorum. Yatağan’dan Hazal kızımız, Köyceğiz’den Selvi evladımız, Buse Naz kızlarımız gibi bir çoğunuzu yüreklerinizden öpüyorum sizin.
Umutlarımızı yeniden yeşerten, yanan yüreklere su serpen “GELECEK GENÇLERİN, UMUDUMUZSUNUZ “ifadesinin anlam kazandığı Değerli Z kuşağı iyi ki varsınız, hep varolun.
Yüreklerinizde ki vatan, memleket sevdanız artarak çoğalsın, birlik beraberliğiniz büyüklerinize örnek olsun.
Sevgiyle kalın.