Beritan YÜCEL

---Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Bayır Mahallesi ile Yatağan’ın Deştin Mahallesi arasında kurulması planlanan Çimento Fabrikasına verilen ÇED Olumlu kararının ve Menteşe Belediyesi’nce verilen yapı ruhsatının iptali için başlatılan imza kampanyası sona erdi. Toplanan imzalar Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne teslim edilerek bina önünde düzenlenen basın açıklaması gerçekleştirildi.

---Alev Öztürk, “Çimento fabrikası bütün bu kirletici faaliyetler içinde önemli bir tehlike potansiyeli taşımakla birlikte tek sorun da değildir. 01 Ocak 2022 tarihinden bugüne kadar geçtiğimiz 3,5 aylık zaman zarfında Muğla İline Yönelik Çevresel Etki Değerlendirmesi gerektirir toplam 109 proje için başvuru yapılmıştır. Bu 109 projeden 55 tanesine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tarafından ‘Çed Gerekli Değildir’ kararı ile onay verilmiş” dedi.

Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi ve Deştin Çevre Platformu’nca Bayır Mahallesi ile Deştin Mahallesi arasında birçok uzman tarafından insan ve çevre sağlığına zarar vereceğine kanaat getirilen Çimento Fabrikasına karşı başlatılan imza kampanyası sona erdi.

MSKÜ Rektörü'nden Sayıştay Raporu Tepkisi MSKÜ Rektörü'nden Sayıştay Raporu Tepkisi

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne çimento fabrikasına karşı toplanan imzalar teslim edildi ve bina önünde basın açıklaması yapıldı.

4 BİN 191 ISLAK İMZA, İNTERNET ÜZERİNDEN DE 14 BİN 139 TOPLANDI

Menteşe Kent Konseyi, MUÇEP Menteşe Meclisi, Deştin Çevre Platformu ve Bayır Çevre Komitesi tarafından yapılan ortak açıklamada, imza kampanyaları sonucunda 4 bin 191 tane ıslak imza toplandığı, yine internet üzerinden de 14 bin 139 kişinin imza kampanyasını desteklendiği açıklandı.

TARIM ARAZİLERİ ZARAR GÖRECEK

Alev Öztürk tarafından okunan basın açıklamasında, bahse konu rapor ve uzman görüşlerinin incelendiğinde yapılması düşünülen projenin; Kazan ve Bayır sulama göletlerinin su toplama havzası üzerinde yer aldığı, projenin yaratacağı tahribat neticesinde bu iki göletten sulanan tarım arazilerinin zarar göreceği, hammadde ocaklarında tercih edilen faaliyet yönteminin dereler ve yer altı suları bakımından zarar verici etkiye sahip olacağı, hali hazırda katı yakıtlı 3 termik santral, başkaca çimento fabrikaları ve çok sayıda taş ve mermer ocağından kaynaklı kirlenmenin boyutları ile birlikte düşünüldüğünde hava kalitesi açısından ciddi sonuçlar yaratacağı ifade edildi.

SAĞLIK SORUNLARI YARATACAK

Öte yandan toplam 776 hektar büyüklüğündeki proje alanı tarım alanlarına ve yetişmiş zeytinliklere fazlasıyla yakın olduğunu kaydeden Öztürk, “Deştin köyü bakımından bu mesafe 2 kilometreye kadar düşmekte olup ÇED dosyasında bulunan Tarım Ve Orman İl Müdürlüğü yazısında 1-1,5 Km mesafede başka zeytinliklerde mevcuttur. Bu Durum ise 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu’nun 20. Maddesine kesin aykırılık oluşturmaktadır. Bunun yanında, patlatma yöntemi ile hammadde çıkarılacak olması, kırma ve öğütme tesislerinin etkisi bir arada düşünüldüğünde ciddi bir toz ve gürültü kirliliği yaratacaktır. Fabrikada günlük 850 ile 2100 ton arasında kömür yakılacaktır. Bu durum aynı havzada bulunan 3 Termik Santralin yarattığı hava kirliliği emisyon değerlerini artıracaktır. Çimento fabrikası fırın bacalarından çıkacak toz ve dumanın içinde bulunan organik ve inorganik kimyasallar ve metaller, toprağı kirletecek, bitkilerin büyümesini olumsuz etkileyecek, başta zeytin ağaçlarının yaprakları olmak üzere, meyve ağaçlarının yapraklarının yapılarını değiştirecek, sürgün ve yaprak büyüme ve gelişmelerini bozacak, meyve sayısı ve verimini olumsuz etkileyecektir. Fabrika faaliyeti halk sağlığı üzerinde ciddi sorunlar yaratacak, başta solunum kaynaklı sorunlar olmak üzere ölümlere yol açacak boyutta sağlık sorunları yaratacaktır. Bacalardan salınacak gazlar termik santrallarla birlikte sera etkisini daha da arttırarak küresel ısınmayı hızlandıracak, hem de daha fazla asit yağmurlarına neden olacaktır” dedi.

img-1191.jpg

“TELAFİ EDİLEMEZ BOYUTTA KİRLİLİK KAYNAĞINA DÖNÜŞECEK”

Projeye ilişkin “ÇED Olumlu” kararının dayanağı olan nihai ÇED raporunun aktarılan kaygıları giderecek yeterlilikte olmadığı, pek çok hatalı ve güncelliğini yitirmiş veri içerdiğini, tarım ve yerleşim alanlarına mesafe, proje alanında bulunan orman vasıflı alanlar gibi konularda yanlış bilgilere dayalı hazırlandığını söyleyen Öztürk, “Mevcut hali ile ÇED raporu, projenin çevre ve insan sağlığı üzerinde yaratacağı tahribatı göz ardı etmektedir. Fabrikanın bulunduğu alanın 1/100.000 Ölçekli Çevre düzeni planında sanayi alanı olarak tanımlandığı bilinmektedir. Aynı havzanın 3 termik santral ve onlarca mermer ve diğer tür maden tesisleri de içerdiği göz önüne alındığında Özellikle Menteşe ve Yatağan İlçeleri bakımından telafi edilemez boyutta kirlilik kaynağına dönüşeceği dikkate alınmalıdır.

Öte yandan Muğla coğrafyasının büyük bölümünün çevresel tahribat potansiyeli yüksek ticari faaliyetlere açıldığı bilinmektedir” diye konuştu.

109 PROJEDEN 55 TANESİNE “ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR” KARARI

Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı İl Müdürlüğü tarafından 3,5 aylık zaman zarfında 109 proje için başvuru yapıldığı, 109 projeden 55 tanesine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından “Çed Gerekli Değildir” kararı ile onay verildiğini ifade eden Öztürk, “Çimento fabrikası bütün bu kirletici faaliyetler içinde önemli bir tehlike potansiyeli taşımakla birlikte tek sorun da değildir. 01 Ocak 2022 tarihinden bugüne kadar geçtiğimiz 3,5 aylık zaman zarfında Muğla İline Yönelik Çevresel Etki Değerlendirmesi gerektirir toplam 109 proje için başvuru yapılmıştır. Bu 109 projeden 55 tanesine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tarafından ‘Çed Gerekli Değildir’ kararı ile onay verilmiş, kapasite ve nitelik itibarı ile Bakanlık yetkisinde bulunan 2 projeye ise bakanlık tarafından ‘ÇED olumlu’ kararı verilmiştir. Kalan 52 başvuru bakımından ise çed süreçleri sürmektedir. Olumsuz karar verilerek sonlandırılmış tek başvuru bulunmamaktadır” şeklinde konuştu.

“VERİLEN YAPI RUHSATI DA İPTAL EDİLMELİDİR”

Yürütülen imza kampanyaları sonucunda 4 bin 191 tane ıslak imza toplandığı ve internet üzerinden de 14 bin 139 kişi imza kampanyasının desteklendiğini söyleyen Öztürk, “Toplanan ıslak imzalı dilekçelerimizi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne sunmuş bulunmaktayız. Kampanya sürecinde de vurguladığımız üzere sorunun çözümü ve sürdürülebilir bir çevre düzeni bakımından; Mevcut sahayı sanayi alanı olarak tanımlayan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ve buna uygun olarak hazırlanan alt ölçekli planlar ile Entegre Çimento Fabrikası Kurulumu amacı ile hazırlanan 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli imar planları derhal iptal edilmelidir. Çimento Fabrikasına yönelik ‘Çed olumlu’ kararı geri alınmalıdır. Çimento fabrikası inşası için verilen yapı ruhsatı da iptal edilmelidir” dedi.

img-1175.jpg

Editör: Gazete Muğla