Bebekler ağladığında anneleri hemen yanına gidip onları sakinleştirir, ihtiyaçlarını giderir.. Ama en önemlisi ben burdayım, yanındayım güvenini yavrusuna verir.. Bu durum, bebeklerinin özgüvenli yetişmesi için çok önemlidir…. Doktorlara göre de bebeklerin bir kaç dakikadan fazla ağlamasına izin verilmemeli, ihtiyaçları karşılanmalıdır…. Uzun süre ağlayan bir bebeğin önce nefesi kesilir, sonra rengi mora dönüşür, derin bir sessizlik ile kendini kaybeder…
Bir bebek gibi ağlıyor Doğu Türkistan çok uzun yıllardır, sesini duyan yok, farkında olan yok, yanına varan yok… Kendi toprağında vatansız, öz yurdunda tutsak…..
Tarihi İpek Yolu’nun önemli bir güzergahı olan, geçmişten günümüze ticaretin merkezi, Doğu ile Batı Medeniyetinin kesiştiği bu bölge, yaklaşık iki yüz yıldır işgal altında, yok olma tehlikesindedir.. Çin, Avrupa ve Orta Asya pazarlarına açılan kapısı niteliğindeki bu bölgenin halkına azınlık muamelesi yaparak kimliklerini ve Müslümanlıklarını yok edecek politikalar uyguluyor…
Zengin enerji ve yer altı kaynaklarına sahip olan Doğu Türkistan’daki petrol rezervleri, Çin’in toplam petrol rezervlerinin yüzde 30’nu oluşturuyor… Bölgenin doğalgaz rezervleri ise Çin’in toplam doğalgaz rezervlerinin yüzde 34’üne karşılık gelmektedir… Yine buradaki kömür rezervleri ise Çin’in toplam kömür rezervlerinin yüzde 40’na denk gelmektedir… Doğu Türkistan, Çin’in gerek enerji ihtiyacının karşılanması gerekse enerji taşımacılığı ve güvenliği açısından stratejik bir öneme sahiptir…
Bu kadar hayati önem taşıyan bölgeye tamamen sahip olmak isteyen Çin, Doğu Türkistan’daki Uygur Türkçesini eğitim dili kapsamından çıkarmıştır. Müslümanlar tarafından kullanılan ortak isimler, sakal bırakmak, 18 yaşının altında olanların camiye gitmeleri yasaklanmıştır. Kendini Çinli olarak görmeyen her Doğu Türkistanlı toplama kamplarına alınıyor, burada ‘’aşırı düşünceden arındırılma eğitimi ‘’ adı altında zor şartlarda çalıştırılıyor, İslam dininden, kimliğinden, köklerinden uzaklaştırılıyor…..
Doğu Türkistan’dan başka ülkelere eğitim almak için gidenler, geride kalan akrabalarından haber alamıyorlar, ülkelerine dönmek istediklerinde de sorgulanmak, kamplara alınmak gibi bir çok tehditle karşılaşıyorlar. Bu nedenle de topraklarına dönmeleri adeta imkansızlaşmış durumda… Bölgeye sadece gezmek için gitmeye çalışan youtuberlar bile izin alamıyor, bir çok zorlukla karşılaşıyorlar. Bu kişilerin yaşadıklarını yayınladıkları videolarından bütün gerçeklikleri ile görebiliriz…
Hz. Muhammed Veda Hutbesinde ‘’Müslüman Müslümanın kardeşidir, böylece bütün Müslümanlar kardeştir’’ demişti….
İslam Alemi yaklaşan Kurban Bayramını kutlama hazırlıkları ve neşesi içinde… Müslümanın Müslümana emanet edildiği bu dünyada, bayram sevincini yaşayamayan, dedesinin mezarının başında kuran okuyamayan, ibadetlerini özgürce yapamayan Müslümanları düşünen kaç Müslüman var?
Pakistan Doğu Türkistan konusunda Çin ile beraberiz demiştir, Suudi Arabistan, Çin’in iç işlerine karışmamalıyız diyerek bu konudaki tavrını belirtmiştir.. Mısır ise ülkesine çaresizce sığınan 6 bin Müslüman Uygur Türk’ünü hemen Çin’e geri göndermiştir... Peki ya diğer Müslüman ülkeler? Herkesin her şeyi açabildiği, döküp saçabildiği yerlerde, Doğu Türkistan bayrağının açılmasına müsaade edilmemiş, Doğu Türkistanlılar görmezden gelinmiş, yok sayılmışlar, hatta gördüğü zulmü tecavüzü anlatanlara terörist denilmiştir…..
Rahmetli büyük nenem bize, dua ederken sadece kendimize değil, gelecek nesillerimize, torunlarımıza da dua etmemiz gerektiğini öğütlerdi… Biz bolluk ve rahatlık içinde yaşarken torunlarımızın aç kalmayacağı, zulme uğramayacağının garantisi yoktur derdi…. Bugün terörist dediğiniz insanlardan yarın daha aciz duruma düşmeyeceğiniz ne malum?
Osmanlının yeniden şahlanması, kaybettiği topraklarına, eski muhteşem günlerine geri dönmesi için ömrünü adamış Enver Paşa, Balkanlar ve son kale Ortadoğu toprakları da Osmanlıya ihanet edip terk edince, soluğu Orta Asya’daki Türk kardeşlerinin yanında almıştır.. Burada yeniden bir mücadeleye başlamış, esaret altındaki Türk kardeşlerini yalnız bırakmamış, onların birlik ve beraberlik mücadelesinde son nefesini vermiştir…. Osmanlı yüzyıllarca unuttuğu Orta Asya’daki Türk kardeşleri ile zamanında irtibatını kurmuş olsaydı, hem Osmanlının hem de Orta Asya’daki Türklerin bugünkü durumu çok farklı olurdu… Enver Paşa, Osmanlının yaptığı bu hatayı fark etmiş ama çok geç kalmıştır…..
Türk Milleti tarih boyunca daima mazlumların yanında yer almıştır.. Bu nedenle de dünyada ‘’Türk beklenendir’’ algısı oluşmuştur… Bugün Türklük üzerinden naralar atanlar, Doğu Türkistan sorusu ile karşılaşınca neden topukluyor? Kendine hem Müslüman hem de Türk diyenler neden suspus? İnsanı en çok acıtan ihanet, düşmanından değil de; kardeşinden, eşinden dostundan gelendir…
Müslümanlıkta aile ve akrabalık ilişkileri çok önemlidir, sadaka dağıtmaya bile önce akrabalardan başlanılır.. Kardeşi feryat ederken duymayan her Müslüman Türk kendini sorgulamalıdır… Zira, ‘’Keser döner sap döner gün gelir hesap döner’’ demiş atalarımız, bugün feryadını duymazdan geldiğimiz kardeşlerimize yarın biz muhtaç olabiliriz…
Doğu Türkistan tarihten siliniyor……
Kimseler duymuyor……
Ses ver kurbanın olam …. Sarıkamış’ta şehit düşen dedelerim gibi sesin mi kesildi önce yoksa soluğun mu?
Sağlık ve mutluluk dileklerimle…..