Muğla’nın son günlerde en önemli olaylarından birisi Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürünün rüşvet aldığı iddiasıyla tutuklanıp cezaevine gönderilmesiydi. Bu olayın ilk gününde öğle saatlerinde Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürünün makamında polisler tarafından gözaltına alındığı bilgisi geldi. İlk önce şaşırdık. Sonra araştırdık olay doğruydu. Gerek gazetemizde gerekse gazetemizin internet sitesinde ‘makamında gözaltına alındı’ başlığıyla haberi okurlarımızla paylaştık…
Aynı konuyla ilgili ikinci haberimiz de ‘savcılığa sevk edildi’ haberimizle yaşanan olayı siz okurlarımıza yine duyurduk. Bu iki haberimiz Muğla’da büyük yankı uyandırdı. İki haberimizi sadece sosyal medya üzerinden 16 bin 769 kişi okudu. Bu haberlerin ardından bazı kişilerden telefonlar aldık. Ve bize aynen ‘kurumları yıpratıyorsunuz. Başka gazeteler bu haberi yapmadı. Siz bu haberleri kasıtlı yapıyoruz’ diyenler oldu. Hatta ‘bu bir komplo’ diyenler bile oldu…
Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürünün gözaltına alınması, daha sonra savcılığa sevk edilmesini başka gazeteler haber yapmamış olabilir. Biz kendi işimize bakıyoruz. Eğer devletin savcısının bilgisi dahilinde devletin polisi bir kurum müdürünü makamında gözaltına alıyor ise biz buna duyarsız kalamazdık ve kalmadıkta. Nerede olursa olsun bunun haber değeri vardır…
Savcılık işlemlerinin ardından Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürü çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Müdür bundan sonraki çıkacağı duruşma da ya da duruşmalar da tutukluluk halinin devam mı, ya da beraat mı edeceğine mahkeme karar verecektir. Orası yargının bileceği bir şey. İşin o boyutuna hiç kimse müdahale edemez ve karışamaz…
Şimdi gelelim müdürün gözaltı olayında ve savcılığa sevk edildiğini haber yaptık diye bizlere tepki gösteren kişilere. Şimdi adama sorarlar devletin savcısının bilgisi dahilinde devletin polisinin düzenlediği operasyonda rüşvet aldığı iddiasıyla gözaltına alınan bir kişiyi nasıl savanuyorsunuz. Bunu haber yapan gazetecilere tepki gösterip ‘ sizde gazetecimisiniz? Kurumları yıpratıyorsunuz’ diyenlere…
Şimdi bende soruyorum alındığı iddia edilen rüşvete sizde ortakmısınız? Ya da bugüne kadar böyle şeyler yapıldı da sizler de bu işlerden pay mı aldınız da bu kadar savunuyorsunuz? Nasıl ilişkileriniz varda bu denli savunmaya geçiyorsunuz? Biz bu memlekette bazı kurumların dernek adı altında lüks arabalar dahi aldığı dönemleri yaşadık. Sanırım bundan sonra da yaşamaya devam edeceğiz…
Hazır söz derneklerden açılmışken bildiğiniz gibi bir çok resmi kurumun derneği vardı. Bunların bazıları sonradan vakıflara çevrildi. Bazıları da dernek adı altında faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Umarım yaşanan bu olaydan sonra bu derneklerde ve vakıflarda iyi bir inceleme yapılır. Şöyle iğneden ipliğe detaylı bir inceleme yapılır ise çok şeylerin ortaya çıkacağından eminim…
İşlerini dürüst bir biçimde yürüten dernek ve vakıflar da var bunu inkar edemeyiz. İnkar edecek olur isek haksızlık etmiş oluruz. Ancak sepette bulunan çürük elmalardan da kurtulma zamanın geldiğini düşünüyorum. Umarım yetkililer bu konuda duyarsız kalmazlar…