Yeniden Refah Partisi Ortaca'da ciddi bir yükselişe girdi.
Saadet Partisi'nden istifa eden Ömer İkiz ve ekibi, Yeniden Refah Partisi'ne geçmesi ile birlikte ciddi çalışma içerisine girdi.
Cumhur İttifakı ile birlikte seçime giren Yeniden Refah Partisi, ülke genelinde de yükselişe geçtiğini söylemek abartı olmasa gerek. TBMM'ye 5 milletvekili ile girdi.
Ortaca MHP li Belediye Başkanı ile Cumhur İttifakında bir ilçe. Belediye Başkanı geçen 5 yıl içerisinde güzel çalışmalar yapmadı değil hani.
2024 yerel seçimleri için de Yeniden Refah Partisi iki dönem Ortaca Belediye Başkanlığı yapan Cemil Durmuş'u aday göstermeye hazırlanıyordu. Ki, birdenbire Cemil Durmuş Yeniden Refah Partisi Genel Merkezi tarafından "VETO" demeyelim de, farklı bir aday bulunsa denilerek itiraz edildi.
Durduk yerde bu neden oldu diye sormakta fayda var aslında.
Yeniden Refah Partisi Muğla İl Başkanı ile birçok İlçe Teşkilatları zaten anlaşamıyorlar.
Milli Görüş geçmişi olmayan İl başkanının, Milli Görüş geleneğini bilmesine zaten imkan yok.
Ortaca İlçe teşkilatı ile de zaten kavgalı desek abartmış olmayız.
Yeniden Refah Partisi Muğla İl kongresindeki sin-kaflı kavgayı duymayan yoktur herhalde. Bırakın Milli Görüşü, bir Müslümanın bile asla ağza alınmayacak kadar ğaliz küfürlerin ortaya savrulması, sebebi ne olursa olsun asla söylenemez. Fakat her ne hikmetse, bunca sıkıntı varken, İl Başkanının görevde tutulması ise başka bir handikap denilebilir. Herhalde İl başkanı hususi olarak Mehmet Altınöz'ün himayesinde göreve devam da ediyor olabilir.
Yeniden Refah Partisi gibi geleneklerine bağlı bir ideoloji Partisinin bir Büyükşehir İl Başkanının, Adil Düzen ve Milli Görüş'ü ezbere bilmesini bırakın, bu iki teoriyi üniversitede ders verecek kadar iyi bilmesi gerekirken, aynı zamanda kendi özel hayatında da bilfiil uygulaması, böylelikle de aleme örnek teşkil etmesi beklenirken, iki cümleyi bile yanyana getirecek kadar hitabet yetisi ve bilgisi olmayan birine teslim etmesi de ayrı bir konu.
Biz dönelim yine Ortaca'ya.
Cemil Durmuş iki dönem belediye Başkanlığından sonra iki dönem önce de yine seçime girmiş, sadece 30 oy farkla seçim kaybetmiş biri. Potansiyelini ben değil, bütün Ortaca zaten biliyor.
Ortaca gibi kozmopolit-ik yapısı şahıslar üzerine kurulu bir beldede, bıçak sırtı seçim kazanmış olan Cumhur İttifakının, 31 Mart seçimlerinde ne denli zorlanacağını kestirmemek imkansız.
Ne yapıp edip, bu tehlikeye mahal vermemek için Cemil Durmuş faktörünü ortadan kaldırmak gerekir...
Diye düşünmüş olacak ki birileri, açmışlar telefonu Yeniden Refah genel merkezine, " SİZ BU ADAMI BİLİYOR MUSUNUZ" deyivermişler.
İlçe teşkilatı ile kavgalı olan bir İl başkanı, kendi ilçe Başkanının bu kadar güçlü birini, hem de kavgalı olmasına rağmen çıkarmasına izin verir mi?
Herkesin aklına bu soru gelmiş zaten.
Yani Genel Merkezi arayıp, Aday adayının taaa 30 yıl önce gündeme gelen bir konuyu İl başkanı ortaya atmıştır diye.
Bana göre İl başkanı her ne kadar akıllı olsa da bu kadar iyi oyun oynayıp, bunu da Genel Merkeze kabul ettirebilir mi tereddüt ederim.
Haklı da çıkmadım değil hani.
Ortaca Belediye Başkan adayını Genel Merkeze ispiyonlayan telefon, Muğla'dan değil, Ankara'dan...
Seçimi alması Cemil Durmuş'un adaylığına bağlı olan MHP li Alim Uzundemir bu konunun neresinde bilemem.
Alim Bey böyle bir politik, ancak hem ailevi, hem psikolojik, bir o kadar da ahlakî açıdan asla tasvip edilmeyecek oyuna girmiş olabilir mi bilemem. Eğer girmiş ise durum vahim demektir. Zira aynı politik, ailevi,psikolojik, ahlakî açıdan asla tasvip edilmeyecek karşı bir manevrayı da göze alıyor demektir. Bu elbette hoş olmaz derim...
Ama edilen telefon Ankara'dan.
Sebep? 30 yıl önceki bir konu.
Haydaa..
Deveye mi sorsak acaba neren doğru diye bilemedim.
Yeniden Refah Partisi Genel Merkezi eğer bu telefonun MHP ya da AK Parti kanadından geldiğini bile bile bu vetoyu yapıyorsa, çok büyük bir vebalin altına girmekle birlikte, Muğla gibi bir yerden ilk defa bir ilçeyi de rakiplerinin eliyle kaybetmeye o kadar da yakınlaşıyor demektir.
Bence bir daha düşünseler yeridir derim.
Elbette bazı isnatlar ES geçilemez. Tam seçim ortamında patlar ve üzerinizde kalıverir.
Buna da eyvallah. Geçmiş seçim döneminde Düzce'de Mv adayının siluetsiz resminin şoku aylarca geçmedi.
Yeniden Refah tam bu düzlemde üzerine toz zerresi bile kondurmak istemiyor. Çok da iyi yapıyor. Lakin bunu yaparken "gelen telefon"a verdiği önem kadar, Ortaca'yı da kaale alması gerekiyor.
Hele hele " Ortaca'da aday çıksa ne, çıkmasa ne, seçime girsek ne olur, girmesek ne olur..." diyecek kadar temsil ettiği Dava'nın misyon ve amacından bîhaber bir İl başkanı ile nereye kadar demek de çok sert olmasa gerektir.
Yeniden Refah Partisi'nin Milli Görüşü, Adil Düzen'i, İslam'ı ve toplum psikolojisini tam ne noksansız bir şekilde bilen öncü İl başkanına ihtiyacı olduğu kesin..
Mevcutta ısrar edildikçe, iktidar partisinin il başkanı ile verdiği poz ile caka satıp, prim yaptığını zanneden insanlarla Milli Görüş davasını temsil edemez.
Benim arzetmek istediğim; bir partinin kimi, hangi kriterleri, hangi kurallar çerçevesinde aday gösterip göstermeyeceğini sorgulamaktan ziyade, kişi haysiyet ve onurunu hiçbir şekilde rencide etmeye fırsat vermeden, tereyağından kıl çeker gibi halletmesi olmalıydı demektir. Değilse, istediğini aday gösterir veya göstermez. Kendi kararıdır.
#SöylerimGeçerim