Evet. Nerelerde yoktu ki. Bazen bir bebeğin ağzında emzik elinde oyuncak, bir çiçeğin saksısı, mutfakta, banyoda araç-gereç, sofrada tabak, servis aracı, kalemler, leğenler, saklama kapları, ambalajlar, bir doktorun elinde eldiven, bazen seralarda örtü, bazen içtiğimiz sularda damacana daha bir çok alanda görmek mümkün.
Bahse konu olan plastikler ve onun ürünleri.
Üniversite hayatımda bir hocam 2000’li yıllar “ The Plastic for everybody” Herkes İçin Plastik. Demişti öylede oldu.
Şimdi hayatımızdan çıkmak üzere.
Artan nüfusla birlikte insanların ihtiyaçları ve yaşam satandartının yükselmeye başlamasıyla, doğal zenginlikler yanında başka hammadde ve malzemeler arayışına gidilmiş.
Plastik ürünlerin üretimi daha kolay ve maliyetinin düşük olması nedeniyle tercih sebebi olmuştur.
Her mamulün faydası olduğu kadar zararı da olabiliyor.
Bu kadar yaygın kullanılmasının nedeni; maliyeti daha düşük, daha dayanıklı, hafif ve çok çeşitli şekillere sokulabilmesi.
Dünyada üretilen plastiğin %7’si taşımacılıkta, yüzde 19’u yapı inşaat sektöründe, büyük çoğunluğu ambalaj sektöründe kullanılmakta.
İnsanoğlu ne yaptı? Kullanırken çevreyi kirletti, üretici sağlığa zararlı olan bazı sektörlerde üretimine devam etti.
İşte gelinen sonuç.
Plastik torbalar parayla satılacak.
İnsan davranışlarında, politikacılar uygulamalarında dozu kaçırıyorsa gelinen sonuç bu oluyor.
Doğayı kullanmasını bilmiyoruz.
Bir şeyler üretiyoruz, üretimin ayarını yapamıyoruz.
Bir takımı seviyoruz fanatik bir canavar olup çıkıyoruz.
Aşık oluyourz, bağımlı hale geliyoruz.
Yada öfke kontrolü yapamıyoruz.
Siyaset yapıyoruz, ayrı fikirde olan düşmanımız gibi görüyoruz.
Önümüzde yerel seçimler var seçimlerde kullanılacak amblem, bayrak, afiş, poster, petrolden elde edilmiş hidrokarbonlu ürünler olacak.
Her şeyde israfa kaçmanın marifet sayıldığı bir dönemdeyiz.