Bütün bu kavramlar insan özellikleridir. Ancak bu 3 kavramdan birini kaybedersen ya da dozunu arttırarak kullanırsan vay başına geleceklere.

Menfaat; Çıkar, yarar/fayda anlamında kullanırız.

Menfaatle ilgili birçok deyim, atasözü de literatürlere girmiştir.

Bunlardan önemli olan bazılarını hatırlatmak isterim.

*Menfaatciler kuş gibidir, yerde elinizden beslenirler, uçunca üstüne pislerler.

*Bir takım kimseleri kör eden menfaat, başkalarının gözünü açar.

*Hiç çoban koyun güder mi dağda. Olmasa gözü süt yoğurt yağda.

*Nokta kadar menfaat için, virgül gibi eğilenler sonunda düz hat olup çiğnenmeye mahkumdur.

*Padişahlara ancak başından korkmayan ve bir menfaat beklemeyen kişiler nasihat edebilir.

*Başarı için iltimas haksızlık, dostluk veya menfaat denen şeylere güvenme, yalnızca kendi değer ve gayretlerine güvenmeyi kalbine iyice kazı.

*Menfaat bir  bal çanağı, insanlarda sinektir. Kenarından yetinmeyip ortasına dalanlar çırpına çırpına boğulurlar.

Peki menfaatini düşünmek bu kadar mı kötü bir şeydir? Diye soracaksınız.

Elbette hayır. Her insan kendi yararına olacak durumları düşünür, düşünmelidir de.

Yalnız kendi çıkarını düşünmekten bir şekilde kurtulabilirsin. O da empati kurmakla mümkün. Empati kurayım derken başkalarını kendinden daha çok düşünürken içine düşeceğin durumları da göz ardı  etmemelisin.

İçine düşebileceğiniz durumlar;

-Belki durumda olan birini görünce yuvanı kuyruklu yıldız çarpmışçasına üzülür de üzülürsünüz. Burada abartılı bir duygu durum vardır.

*Kendinden çok başkalarını düşündüğün için zayıf halka muamelesi görürsün.

*Sürekli kaybeden taraf siz olursunuz.

*Kullanılırsınız.

*Duygu karmaşası yaşarsınız.

*Zamanınızın büyük kısmını düşünerek geçirirsiniz, harekete geçecek zamanınız kalmaz.

*Herkes kendini kurtarmaya çalışırken onlar dünyayı kurtarmaya çalışırlar.

*Hayatın önünüze çıkardığı fırsatları göremezsiniz, görseniz bile bu fırsatın başkaları için zarar olabileceğini düşünüp değerlendiremezsiniz.

*Başkaları acı çekmesin diye hayatın tüm yükünü tek başınıza göğüslersiniz.

*Düşmanlarınıza bile kin güdemezsiniz, size zarar verene bile zarar veremezsiniz.

Peki ne yapmalı insan?

Bütün duygular insanidir. Her insanda bulunur, bulunmalıdır. Sevmek, başarılı olmak, üzülmek, kin, nefret gibi. İnsan davranışlarını insanda bulunan bu duygular yön verir. Ancak her duyguyu dozajını iyi ayarlayarak yaşamak gerekiyor.

Aslında topluma baktığınızda çevrenizde düşünen insan sayısının azaldığını göreceksiniz.

Carl/Gustay düşünmek zor bir sanattır. Bu sebebten çoğunluk, yeni fikirler üretmek yerine kalıplaşmış fikirleri   takip eden insan sayısı az değil.

Yukarıda belirtilenler ışığında özetle şunu söyleyebiliriz.

İnsanın kendini düşünmesi bencillik değildir, ancak bir şartla. O da her duygu ve davranışı abartısız yaşarsanız.

Ayrıca vicdan muhasebesi yapabilen insan, dozajında empati kurmayı da becerebilir.

Vicdan, Kişiyi kendi davranışlarıyla ilgili ahlak değerleri üzerinde dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan , iyi yapma yükümlülüğünü yükleyen içsel güç değil midir.

O halde vicdan muhasebesi herkese lazımdır.

Özellikle siyasetçisinden, bürokratına, medya çalışanından topluma şekil veren herkese ortak akıl, empati, vicdan muhasebesi şart.