Yerel basın nedir? Toplumdaki önemi nedir? Sorularıyla yazıma başlamak istiyorum.
Yerel basın, toplum yaşamında, yerel gazeteler çok önemli işlev üstlenir. Yerel gazeteler yayımlandıkları kentlerin, hatta ilçelerin insanlarıyla iç içedir, onlardan bir parçadır. Bulundukları şehrin bütün sorunları içinde yoğrulmakta ve okur-gazete ilişkisi çoğu kez, aile yakınlığı ve ilişkileri boyutlarına kadar varmaktadır. Ulusal gazetelerin bir türlü ulaşamadıkları noktalar bunlardır.
Yerel yönetimlere ışık tutan; yapılanları halka aktaran, vatandaşın beklentilerini yerel yönetimlere ileten; oto-kontrol sistemi ile verimliliği arttıran yerel basın, yerel gazetelerdir...
Evet, bütün bunlar yerel basının tanımıdır. Yerel basın çalışanları, bu sorumluluk çerçevesinde görevlerini en iyi şekilde inşa etmektedirler.
Peki, ülkemizde yerel basına ne kadar sahip çıkılıyor. Son günlerde yapılan çalışmalar, resmen yerel basını yok etme çabasından başka bir şey değildir.
Şu an taslak olarak hazırlanan, Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde yer alan icra ilanları ile ilgili maddenin yasalaşması halinde yerel basını bitme noktasına getirecektir. (yani icra ilanlarının yerel gazetelerde yayınlama zorunluluğunun kaldırılması hakkında).
Unutmayalım ki! Gazetelerin tek gelir kaynağı reklamlar ve ilanlardır. Hal böyle olunca icra ilanları resmi ilanların yaklaşık yüzde 40'ını oluşturmaktadır.
Ve son dönemlere bakıldığında yerel gazetelerin maliyetleri yüzde 100 artmış bulunmaktadır. Hal böyle olunca, birde ilanların yayınlama zorunluluğu kalkarsa yerel gazeteler biter.
*** *** ***
Bu kadar zorluk ve maliyet çatışması yaşarken; Maliye Ve Hazine bakanlığı tarafından 1 Temmuz tarihi itibariyle gazetelerin hak ediş ödemelerinde “vergi borcu yoktur” yazısı istenmeye başlandı.
TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca Temmuz ayının ilk günlerinde yaptığı konuşması hepimize umut olmuştu. Karaca: “Borcu Yoktur Yazısı” ile ilgili Basın İlan Kurumundan aldığımız bilgilere göre en az 6 ay uzatılması söz konusu. İnşallah bu sürenin daha fazla olması temennisiyle görüşmelerimize devam ediyoruz” demişti.
Bugün ilimizde resmi ilan alan yerel gazete sayımız 28 tanedir. Ancak 15 Temmuz tarihinde vergi borcundan dolayı hak edişlerinin alamayan gazete, bu sayının yarısından fazladır.Bu durum yerel gazetelerin yok olması değil de nedir?
Daha sonra gerek icra ilanlarının yayınlanma zorunluluğu gerekse “Borcu Yoktur Yazısı” ile ilgili uygulamaların iptali için TBMM toplantılarında önerge verildi. Ama önerge gündeme gelmeden reddedildi. Yani tabiri caizse “Damdan düşenin halinden damdan düşen anlamadı”…
*** *** ***
Ülkemizde yerel basına sahip çıkma sadece sözle oluyorken, Avrupa ve Amerika’da ise yerel basın gerçekten önemli.
Yerel gazeteciliğin gittikçe yok olmasını demokrasiye bir tehdit olarak kabul eden Amerikalı vatandaş, hep birlikte yerel basına kurtarmak için gerekli çalışmalar yapıyor.
Kitlesel fonlama yöntemlerine başvuruluyor...
Firmalardan ilan ve reklam destekleri geliyor...
Yerel yönetimler finansal destekler veriyor.
*** *** ***
Peki, ülkemizde ve kentimizde yerel basına destek olmak için ne yapılıyor. Odalar, yerel yönetimler ve STK’lar ne kadar destek oluyor? Haberlerimizi bile nasıl yapacağımız hakkında bilgi sahibi oluyorken, sorunlarımızı ve ayakta kalma çabamızı neden görmek istemiyorlar.
Laf çok icraat yok…
“Yerel basınımıza sahip çıkalım.” Ne güzel slogan oldu.
Ama sadece slogan oldu…