Etrafımızda bir makam sahibi olana, koltukta oturan bazı kişilere baktığımızda "Acaba koltuklar mı zehirli yoksa vicdanlar mı?" sorusu akla geliyor.
Sakin beyler sakin! Bu koltuklar babanızın evinden miras kalmadı. Bugün oturduğunuz koltuklarda bir bakmışsınız ki yarın başkası oturuyor.Koltukların sizi zehirlemesine müsaade etmeyin.Zehirlendik diye de telaşeye kapılmayın. Her zehirde olduğu gibi koltuk zehirinin de panzehiri var endişe etmeyin.
Zehirlenenlere tedavi olarak hekimler reçeteye tek doz olarak sedece; sevgi, hoşgörü, alçak gönüllülüğü, samimiyeti öneriyor. Kontrole gittiğimizde de tedavi yöntemi olarak ta "Ayaklarınız yere bassın" diyerek gönderiyorlar. Uygulayıp uygulamamak, nasıl hekim seçme özgürlüğü var ise, tedaviye yanıt verip vermekte hasta tercihi elbette. Tedaviye cevap vermeyen hastalarda oluyor tabiki. Akıbeti ne mi olur dersiniz; Bizim köyde vefat edenlere vefatın üçüncü,yedinci,kırkıncı ve elli ikinci günlerinde lokma dökülür, fatihalar meftanın arkasından.Arkasından da muhabbet arasında isimleri geçerse sağlığında kötüyse dahi rahmetli iyiydi diye anılır.
Sonuç şunu gösteriyor; koltuk sevdanız var ve o koltuktan kalkmak gibi bir niyetiniz yok, kalkmamak için de sıkıntı yaratıyorsanız eğer kesin altınızı pisletmişsiniz ve kötü kokular yayılmaya başlamıştır demektir.Temizlik vakti geçmeden bi aklanıp paklanmak lazım.
Gelin yol yakınken, arkamızdan fatihalar okunmadan bir gönüle girin, sevap kazanın. Samimi olduğunuzu göstermelikte olsa uygulayın.Bu memlekete, ekmeğini yediğiniz suyunu içtiğiniz aziz topraklara saygınız olsun.Sonra demedi demeyin;"kişiliğini koltuktan alanlar koltuk gidince kişiliksiz kalırlar" Allah muhafaza .
Bir insanın ulaşabileceği en yüksek mevki önce İNSAN olmaktır. Bir makama, mevkiye gelmek ne kadar zor olsa da o makamın hakkını vermek, layık olmak inanın daha da zordur.
En tehlikeli insan modeli de, büyük makamlara gelmiş, ama o makamın hakkını veremeyen,ağırlığını koruyamamış, kendisinden farklı bir kişilik olarak tanınan küçük insanlardır.
Makamlar insanlara değil insanlar makama şeref kazandırır, değer katar. Bu aziz vatana, bu cennet memlekete makamından güç alanlar değil makama güç verenler lazım azizim.
Bizim sevdamız Muğla, bizim Muğla derdimiz var; yoksa ele gömlek olan bize fistan olur.
Sevgiyle...