Evet, bugün kadınlar günü. Sokaklarda ellerinde karanfiller, dillerde övgü dolu sözler. Her yıl 8 Martta ,“Dünya Kadınlar Günü” gına getiren tekdüzelikte basmakalıp sözcüklerle kutlanır, geçiştirilir.
Peki Türkiye’de kadının yeri gerçekte nerede? Kısaca istatistiklere dayanarak açıklayayım;
Dünya ekonomik formu 2018 cinsiyet Eşitliği raporuna göre 149 ülke arasında Türkiye 130’ncu sırada. 2018 yılında 440 kadın öldürüldü. 342 kadın şiddete maruz kaldı. 106 kadın tecavüze uğradı.
*** *** ***
Ankara Sincan’da yaşanan bir olayı hatırlayalım; Akşemsettin İlkokulu Müdürünün, kadın öğretmenlere topuklu ayakkabı giyme yasağı getirdiği olayı hepimiz hatırlarız.
Ve yine hatırlarsanız aylar önce Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karalı, twitter hesabından yaptığı açıklamada “Aile hayatına yönelik bazı politikaları yanlış buluyorum. İyi bir çocuk yetiştirmek, iyi bir ev hanımı olmak, bakan, başkan, başarılı bir iş kadını olmaktan elzemdir, seçimde kadınlara oy vermeyeceğim.” Demişti.
Ne acıdır ki bu bu sözler bir eğitimcinin ağzından çıkmıştır. İşte ülkemizdeki kadının yeri.
*** *** ***
Bugün herkes kadınlara övgü dolu sözler sarf ederken yarın yine kadının adı olmayacak. Her şey yine lafta kalacak.
Gerçek sorun, toplumda yer almayla ilgili. Bütün kesimler irdelendiğinde, kadının fonksiyonel hayatta temsil oranı çok gerilerde bulunuyor. Temel sorun toplumun yapısı ve bakışı.
Otoritenin erkeklerin elinde olduğu bir yapı var. Peki, bu yapıyı geliştiren olgular nelerdir? Sadece ekonomi mi? Elbette hayır.
Toplum düzeni erkeğin üzerine kurulmuş. Siyasetten tutun da, toplumun tüm kesimlerinde erkek hâkimiyeti etkin. Yönetici pozisyonunda çok az sayıda kadın çalışıyor ülkemizde. Her ne şekilde olursa olsun, toplumun neresine bakarsak bakalım, kadının temsil oranı oldukça düşük.
Erkek egemen toplumlarda, kadının yaşam alanı erkekler tarafından sınırlanmıştır. Nasıl giyinmeleri gerektiğinden nasıl konuşmaları gerektiğine kadar her davranışları erkekler tarafından kurallara bağlanmıştır.
Peki kadın kimdir?
Hep zarar gören ama kimseye zarar vermeyen kişidir.
Kadın; kırda çiçek, gergefte nakış, dilde türkü, yarına umuttur. Tarlada çapa, fabrikada şalter. Halayda zılgıt, kavgada kıvılcım, yolda yoldaş, canda can, evde ana olan kadınlar; bir gün değil her gün bizim günümüz olması dileğiyle…