Türkiye’nin bölgesinde bir lider olarak, kendi çıkarı temeldeki her hamlelerin de, mutlaka engel olma girişimleri yapılmakta ve yapılmaya da devam edilmektedir. Bu engel girişimleri direkt olarak değil de endirekt farklı eylem ve konular üzerinden asıl amaçlarını gizleyerek, kendilerince yalan asılsız haklı bir gerekçe olmadan, acımasızca her alanda uygulamaktalar.
Peki Türkiye üzerinde EKONOMİ ile son yaşadığımız FAİZ, KUR, ve ENFLASYON baskısı nedir, neden sürekli bir müdahale yapılmaktadır.
Dünya FAİZLİ KAPİTALİST LİBERAL EKONOMİ sistemi çökerken bu müdahale ne anlama geliyor ???
Bunun elbette ki en önemli sebebi Türkiye’nin laf dinlemeyip kendi çıkarı temelde bağımsız karar alıp bağımsız hareket ettiği içindir. Özellikle güç dengelerin değiştiği bir 21.Yüzyıl ortamın da Türkiye haklı olarak kendi yolunu kendi menfaatleri temelinde güçlü bir şekilde yolunda yürümek istemektedir.
Türkiye Milli menfaati gereği Batı, Doğu, Kuzey ve Güney her bölge ile ilişkilerini kuvvetli kurarak ve Uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlüklerine de sonuna kadar uyarak elbette yoluna devam edecektir. Ancak ülkemiz ne zaman kendi Milli ve Manevi menfaatine yönelse, birçok müdahalelere maruz kalmaktadır. Peki Neden ???
Dünya’yı dizayn etmeye çalışan küresel güçler, özellikle 2019 da pandemi ile bu startı acımasız bir şekilde vermişlerdir. Dünya zaten karşılıksız basılan şişen DOLARI bir şekilde patlayacaktı zaten bunu covit 19 ile zamana yayarak halkın tepkisini çekmemek için virüs ve sağlık adı altında bunu çok iyi gizlemeyi başardılar.
Dünya’daki güç mücadelesi şimdi daha çok Küresel yapı ile Ulusal Devletler arasın da her alanda acımasızca arka plan da devam etmektedir. Kavganın merkezin de PARA SİSTEMİ ve Dünyayı kontrol etme mücadelesi vardır.
Küreselciler KRİPTO PARA temelli YENİ FAİZLİ DİJİTALİZM sistemi yeni sömürü ve kölelik sistemini getirmeye çalışıyorlar. Ulusal Devletler de DOLAR Merkezli eski sistem DİJİTAL PARA yani FAİZLİ LİBERAL EKONOMİ nin biraz daha yenilenerek devamını istemekteler. Kavga elbette acımasızca PARA SİSTEMİ temelinde Dünya’yı kontrol için devam etmektedir.
Küreselciler Dünya’yı yeniden dizayn ederken, söz dinlemeyen ülkeleri de özellikle kendi kontrolündeki Basın yayın ve Sosyal medya üzerinden topladıkları BİG DATA VERİLERİ Yapay Zeka ile işleyerek o ülkelerin sinir uçlarına dokunarak, çeşitli yaptırımlar ile diz çöktürmeye çalışmaktadırlar.
Diz çökmeyen ülkelere de Devlet başkanın şahsında ve ailesi üzerinden yıpratma ve itibarsızlaştırma giderek ülkeyi kendilerince kontrol etmeye çalışmaktadırlar. Bu küresel gücün dizaynına karşı en fazla karşı koyan Ulusalcı ülke ve liderler, hiç kuşkusuz ABD Trump, RUSYA Putin, TÜRKİYE Erdoğan’dır. Kendi kontrolündeki Basın yayın ve Sosyal Medya üzerinden ülkenin sinir uçlarını bilgi VERİLER üzerinden yalan haber, itibarsızlaştırma ve yasaklar koyarak ilk ABD Başkanı Trump bir şekilde devre dışı bırakmayı başardılar.
Sıra RUSYA Lideri Putine geldi elbette, muhalif kanat üzerinden yine yalanlar ve İtibarsızlaştırma yaparak, Basın yayın ve Sosyal medya üzerinden bir saldırıya geçerek toplumu RUSYA da ayaklandırdılar. Öyle ustaca hazırlanan videolar ile Putin’in kendinin devasa lüks büyük bir malikane yaptı diye Sosyal medya da peş peşe yalan haberleri devreye soktular. Yine Putin üzerinden farklı konular ile müdahale etmeye yine acımasızca devam etmektedirler.
Aynı zamanlarda Türkiye’ye de müdahaleler geldi elbette, bunu da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine saldırarak yine Başkan Recep Tayyip Erdoğan şahsına ve ailesine acımasızca saldırarak yapmaktalar. Siyasi dizayn ile sürekli denemeler, Üniversite üzerinden ayaklanma gibi bilindik yöntemleri yine burada da kullanmaktalar.
Türkiye bildiği yolda yürümeye azim ile devam etmekte iken neden TÜRKİYE’ye bir anda EKONOMİ üzerinden ciddi karşı saldırı oldu;
Türkiye’nin ortaya koyduğu Projelere bakıldığında;
Türkiye özellikle Ak Parti hükümeti ve Mhp ile birlikte kurduğu CUMHUR ittifakı döneminde, ortaya koyduğu gelişim ve stratejiler Türkiye’nin bölgesinde çok güçlü bir Lider ülke yaptı. Türkiye’nin sürekli istikrarlı şekilde büyümesi, halkın sürekli liderin arkası durması ile bugüne kadarki dışarıdan ve içerden gelen müdahaleler hep başarısız olmuştur.
Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulması ile 10 yıllık eylem planı ortaya konulması, Savunma Sanayinin geldiği aşama, Yüksek Teknolojik Elektronik Harp ve silahların her alanlarda geliştirilmesi ve başarıların sağlanması görülmüştür. Stratejik öneme sahip Hava Savunma Hisar A+ ve O+ yapılması şimdi de U+ Siper’in geliştirilmesi, ABD’nin vermediği Patriot Hava savunmasına karşı Rusya’dan S 400 Hava Savunma alınmasından ciddi rahatsız oldular.
ABD’nin parasını ödediğimiz halde bize vermediği F35 savaş uçağına karşılık kendi 5 nesil savaş uçağımızı MMU olan KAAN yapılması, Sağlık alanında özellikle pandemi döneminde yaklaşık 130 ülkeye Sağlık ürünleri ile destek vermemiz ile küresel ölçekte itibarımız her alanda arttığı görülmüştür. Bu kriz dönemin de sorunları hızlı ve kararlı şekilde yönetmemiz etkili olmuştur.
Doğu Akdeniz’de güçlü bir duruş sergilememiz, özellikle Donanmamızı her alanda güçlendirmemiz, Türk Ordusunun NATO’da ABD sonra en fazla yabancı ülkede asker bulundurduğu bilinmektedir. Gelişen birçok konuları saymakla bitiremeyiz, Türk Ordusu ve Türk Savunma Sanayisi güçlü ve sağlam duruşu, bu konular ile bölge de lider ülkeye yakışır bir duruş ile TÜRKİYE girişimlerini her alanda da güçlendirmeye devam etmektedir.
Ama özellikle gelişmelere bakıldığın da, önceden İSTANBUL SÖZLEŞMESİ bırakmamız yanında MERKEZ BANKASI BAŞKANININ zaman içinde sürekli değiştirilmesi ile Küresel yapı önceden de çok ciddi rahatsız olmuşlardır.
Türkiye ne zaman kendi menfaati için karar alsa duruş sergilese, ülkemizin en zayıf noktasını sinir uçlarını BİG DATA veriler ile bildikleri için başta EKONOMİ olmak üzere Halkımızı ekonomik sorun ve sıkıntı içinde olduğunu bildikleri için sorun çıkartmaktadırlar. Bölgemizin ve etrafımızın Savaş ortamında olduğu ve savaş içine girdiğimiz bir dönemde, kararlı duruşumuzu bozmak için elinden gelen çabaları küresel güçler bize karşı her alanda göstermektedirler.
Milli ve Manevi değerlerimizi yok ederek, Bireyi, Aileyi ve Toplumu her alanda bölerek içerden ve dışarıdan bizlerin birlik berberliğini bozmayı, ülkemizin güçlü duruşunu zayıflatarak içte ve dışta müdahale edemeyecek bir duruma sokmayı hedeflemektedirler.
Ülkemiz üzerinde bir baskı mekanizması kurarak, içte ve dışta işbirlikçiler ile bizleri her alanda yıpratarak, bizi güçsüz hale getirmeye, etkisiz müdahale ortamların oluşmasına, Ülkemize zarar vermeye küresel güçler yoğun çalışmaktadırlar.
Bu konuda TÜRK MİLLETİ olarak Ekonomik sorunlarımız ve diğer sorunlarımız ne olursa olsun Birlik ve Beraberliğimizi bozmadan bizler nerede hata yaptık diyerek dersler çıkartmalıyız. Sorunlarımıza çözüm üretmeliyiz. Milli ve Manevi dik duruşumuzla içte ve dışta her alanda çok bilinçli ve uyanık olmalıyız.
TÜRK MİLLETİ olarak, TÜRKİYE vatanımıza bu zor zamanlarda yılmadan sahip çıkarak, Birlik ve Beraberlik içinde her alanda GÜÇLÜ olmak zorundayız.
Sevgi Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah
NurHan Keleş