Yargıtay Başkanlığının düzenlediği Adli Yıl açılış törenin Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezinde yapılacak olması hafta sonunun gündemiydi.

Yargıtay Başkanlığının 81 ildeki baro başkanlıklarına gönderdiği daveti geri çeviren ilk iller arasında Muğla da vardı. Tabi ki tek il Muğla değildi köşeyi kaleme aldığım saatlerde 41 ildeki baro başkanlıkları külliyede yapılacak olan açılışa katılamayacaklarını belirttiler.

Hatta Ankara barosu “Adli yıl açılışında Atamızın huzurunda bulunacağız” dedi.

Muğla Baro Başkanı Cumhur Uzun adli yılın açılış davetine icabet edememesinin gerekçesi olarak “Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılıyor olması, yargının herkese eşit ve tarafsız olduğu anlayışına zarar verici olduğu düşüncesiyle davetinize icabet edemeyeceğimizi bildiririz “diye açıkladı.

***                    ***                    ***

Evet, gerçektende öyle. Aynı görüşü bildiren 41 ilin baro başkanlarını kutluyorum. İnsanların yargıya ve adalete güveninin zedelendiği, adalete güvenin % 38 lere düştüğü (en son yapılan bir araştırmaya göre)  bu günlerde, tarafsızlığının daha da zedelenebileceği düşüncesiyle atılan böyle adımlar gerçekten sevindirici.

Düşünsenize örneğin; ilköğretim yılının başlangıcını okullarda değil de hastaneler de kutlandığını ya da üniversitelerin akademik yıl açılışlarını bir siyasi partinin il binasında yaptığını.

Kaldı ki, adaletten ve yargıdan bahsediyoruz. Tam bağımsızlıktan bahsediyoruz Adli yıl açılışın külliye de olması değil asıl konu. Asıl konu adli açılış yılının neden adalet saraylarında ya da bağımsız yerlerde değil de siyasete karıştırılmak istenmesi.

Avukatların giydikleri cübbenin anlamını şöyle anımsarsak; yeşil kısmı hukuk davalarını, kırmızı kısmı ceza davalarını temsil eder. Kamu hizmeti olduğundan cübbenin cepleri, bağımsız olduğundan düğmeleri yoktur. Siyah rengi yasaların otoritesini, sarı rengi ise adalete hizmet eden mesleğin ağırlığını temsil eder.

 

Yani yargı, adalet ne siyasete alet edilebilir ne de tarafsızlığı sorgulanabilir. Yargı tam bağımsız olmalıdır. Adalet, siyasi polemik, kavga ve kutuplaştırma amaçlı değildir. Adalet ve hukuk üstünlüğü üzerine oynanmaya çalışan kutuplaşmaların oyununa gelmeyelim.

Zaten yeterince ayrıştırılmadık mı?

Ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “ Adalet Mülkün Temelidir”.