Her dönemde dünyada kötü şeyler olur, yaşanır normal karşılanır. Fakat artık kötü şeyleri sürekli yaşadığımızdan ötürü mü, yoksa 2020 yılının daha ilk ayında felaketlerin ardı ardına gelmesinden mi bilemeyeceğim geçen bir ayı ağzımız açık geçirdik.
Yeni yılın tam bir ayını geride bıraktık. Dünyada ve Türkiye’de o kadar çok olay oldu ki. Sanki her geçen gün ağırlığı daha fazla olan sorunlarla karşı karşıya geliyoruz.
2020 de neler mi oldu? Birkaç örnek vereyim.
Merkez üssü Elazığ'ın Sivrice ilçesi olan ve çevre illeri de etkileyen 6.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İnsanlar hayatlarını kaybetti. Birçok insan yaralandı, evsiz kaldı. Etkisinden kısa sürede çıkılacak bir olay değil. Tüm Türkiye’nin birlik içinde seferber olduğu, hep beraber oturup, o acılara ağladığı yer oldu Elazığ.
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma (TEMA) Vakfı Kurucu Onursal Başkanı Hayrettin Karaca 97 yaşında vefat etti.
- 6 milyondan fazla hektar alanın yandığı, milyonlarca hayvanın yaşamını yitirdiği Avustralya'daki yangınların ardından bölge sel felaketi, kum fırtınası ve ceviz büyüklüğünde doluyla karşılaştı.
Çin'in Wuhan kentinde tanımlanamayan virüs dünya çapında paniğe yol açtı. Bulaştığı kişilerde akciğer rahatsızlıklarına yol açan ve şimdiden dört farklı ülkeye de yayılmış durumda olan virüs sebebiyle çok sayıda insan hayatını kaybetti. Dünya Sağlık Örgütü ise, dünya çapında daha çok vakanın görüleceğini kaydetti. Yani nelerle karşılaşacağımızı henüz bilmiyoruz. Asıl korkutucu olanı ise, başa nasıl çıkılacağına dair bir çözüm olmaması. Durum o kadar ciddi ki, Corona virüsü için Dünya Sağlık Örgütü uluslararası acil durum ilan etti.
CHP eski Milletvekili Barış Yarkadaş'ın iddiasına göre İstanbul'da Çinli çocuğa Corona virüs tanısı kondu. Yani gerçekten korktuğumuz oldu ve yayınlanan bir hastane kayıt fotoğrafıyla da kanıtlanır nitelikte oldu.
Yüzlerce insanın hayatını kaybetti bu üzücü ve daha çokta dehşete düşüren hastalığın Türkiye’ye girme olasılığı bile korkuturken, bir belgeyle İstanbul’da görüldüğünün haberini almış olduk. Umarım durum ilerlemeden en kısa sürede önüne geçilebilir. Çünkü sanıyorum ki tüm dünyayı kırmızı alarma geçiren bu virüs, çok kısa sürede bu kadar insanın ölümüne sebep olduysa çözümü bulunmaz ise bir neslin tamamen bitişi olabilir.
Yani demem o ki hep böylemiydi bilinmez, fakat 2020 yılı daha ilk ayından tüm acıları yaşattı diyebiliriz.
Acı mı denir felaket mi onu da bilemedim…
Yazıda konu aldıklarım zaten bir kısmı, tüm dünyayı baz alırsak o kadar çok olay var ki.
Ocak ayı bize 1 yılda yaşanacak olumsuzlukların birçoğunu sundu zaten. Umarım önümüzde ki aylar tekrardan yıl niteliğinde geçmez.