Muğla olarak turizmini ayakta tutmak için kurum, kuruluşlar, yerel yönetimler ve sektör temsilcileri büyük çaba içerisinde. Rusya ile yaşanan uçak krizi, güney doğuda ki terör olayları, Suriye meselesi ve Avrupa’da ki ekonomik kriz ülke turizmini ve Muğla turizmini olumsuz etkiliyor. Daha doğrusu 2016 turizm sezonu için olumsuz olacağı düşünülüyor. Her ne kadar yetkililer karamsarlığa gerek yok dese de durum öyle yetkililerin söylediği gibi değil…
Muğla turizmini canlandırmak için Bodrum, Marmaris ve Fethiye Belediye Başkanları ciddi bir çalışma başlattı. Umarım yapılan bu çalışmalar sonuç verir. Muğla’da 2016 turizm sezonu kayıpsız geçecekse bu yerli turistler sayesine olacak. Çünkü turizm merkezlerine yerli turist çekmek için ciddi kampanyalar başlatıldı. Belki de uzun yıllar sonra yerli turist yabancı turistlerin faydalandığı imkanlardan faydalanacak…
Muğla turizmini ayağa kaldırmak için çalışmalar devam ederken NATO Genel Sekreterliğinden yapılan bir açıklama Muğla bölgesinde ki turizmcileri endişeye düşürdü. NATO Genel Sekreterliğinden yapılan açıklama da sığınmacılar Yunan Karasularında yakalanınca Türkiye’ye geri gönderilecek. Ege Bölgesinde insan kaçakçılığının en fazla yaşandığı il Muğla. Yani sizin anlayacağınız Yunan Karasularında yakalanan her sığınmacı Muğla bölgesine getirilecek…
Bu sığınmacıların neredeyse tamamına yakına Bodrum’a getirilecek. Eğer yetkililer şimdiden bu gelecek olan sığınmacılar için bir önlem almaz ise 2016 turizm sezonunda Bodrum’a yerli ve yabancı turistten çok Suriyeli sığınmacı gelmiş olacak. Geçen turizm sezonunda Bodrum’da bu sıkıntıyı hep birlikte yaşadık. Bodrum sokaklarında başınızı çevirdiğiniz her yerde bir sığınmacı görmeniz mümkündü. Suriyeli sığınmacılar kucaklarında çocuklarıyla her sokak başındaydı…
Eğer NATO Genel Sekreterliğinin bu açıklaması hayata geçerse bizim turizm merkezlerimizin vay haline. Yapılan tüm çalışmaların üzerine limon sıkmak anlamına geliyor. Eğer biz turizm merkezlerinde sokaklarda Suriyeli sığınmacılarla karşılaşacak olduktan sonra vay halimize. O yüzden yunan karasularında yakalanıp Muğla bölgesine getirilecek olan sığınmacıların aynı gün başka illere gönderilmesi gerekli diye düşünüyorum…
Burada en büyük görev Muğla Valiliğine düşüyor. Şimdiden Muğla Valiliği bu konularla ilgili olan bakanlıkla temasa geçmeli. Eğer bu iş için geç kalınır ise turizm merkezlerinde geçen turizm sezonunda yaşanan sıkıntıların daha büyüğünün yaşanması kaçınılmaz olur. Onun için yetkililer ellerini çabuk tutmalı. Çünkü bir defa turizm merkezlerinde Suriyeli sığınmacıları tutmaya başlarsak bunun önü arkası kesilmez…
Rusya ile yaşanan uçak krizi, güney doğuda ki terör olayları, Suriye meselesi ve Avrupa’da ki ekonomik kriz yüzünden Muğla turizmi rotasını yerli turistte çevirdi. Ciddi anlamda önlemler alınmaz ise yerli turistti de turizm merkezlerimizde tutamayız. Herkes karamsarlığa gerek yok diyor ama eğer Muğla Valiliği işi sıkı tutmaz ise karamsarlık var mı yok mu 2016 turizm sezonunda hep birlikte yaşarız. Biz şimdiden yetkilileri uyaralım…
Gerçi 2015 turizm sezonu öncesi de buradan yetkilileri uyarmıştık. Suriyeli sığınmacılar Muğla’nın turizm merkezlerinin başının belası olacağını söylemiştik. Bizi eyyam yapmak insanları karamsarlığa itmekle suçlamışlardı. Ancak 2015 turizm sezonunda dediğimiz noktaya geldiler. Şimdi bir kez daha uyarıyoruz. 2016 turizm sezonu için Suriyeli sığınmacılara karşı önlem almazsanız Muğla bölgesine gelecek olan yerli turistleri de kaçırırsınız. Bizden söylemesi…