Plajın Muğla Valiliği kararıyla boşaltılmasının ardından, işgalci olduğu ileri sürülen DALÇEV A.Ş. yetkilileri, kararı imzalayanlar ve uygulayanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
İşletme hakkı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde (MSKÜ) olan İztuzu Plajı'nda, işgalci olduğu ileri sürülen DALÇEV'in tahliyesi için Muğla Valiliği karar almıştı.
"Suçu önlemek ve toplumsal olayların önüne geçmek" ibaresinin yer aldığı karar, Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri tarafından, DALÇEV A.Ş yetkililerine tebliğ edilmiş, DALÇEV A.Ş., plajdan kolluk kuvvetleri marifeti ile tahliye edilmişti.
Tahliyenin ardından DALÇEV A.Ş. yetkilileri,Görevin kötüye kullanıldığı ve malzemelerinin gasp edildiği iddialarıyla Ortaca Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, kararı kaleme alan Muğla Valiliği’nin yanı sıra kararı uygulayan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile kolluk kuvvetleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Tahliyenin hukuki gerekçesi olmadığını iddia eden DALÇEV A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Oruç, "Bize karşı haksız bir işlem uygulandı. Şimdiye kadar hukuka saygı duyarak, yargı kararına aykırı davranmadık. Biz yargı kararı doğrultusunda buradayız. Birinci İdare Mahkemesi kararı tahliye kararı gibi gösterilerek, tahliye edildik’’ diye konuştu.
DALÇEV A.Ş. Avukatı Musa Müfit Elitaş ise Valiliğin yazısının hukuka uygun olmadığını iddia ederek, verilen emrin suç teşkil ettiğini iddia etti.
Alandan ayrılmalarının iradi olmadığını söyleyen Elitaş şu şekilde konuştu; ‘’Valilik yazısında, Muğla Üniversitesinin talebini ve Muğla 1. İdare mahkemesinin kararını ilgi tutarak, kolluk kuvvetleri marifeti ile alanın boşaltılarak, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne ve Muğla Üniversitesine tesliminin gereğini talep ediyor. Zor kullanılması sureti ile biz bu duruma geldik. Valilik mahkeme ve icra daireleri yerine geçerek, tahliye kararını kendisi vermekte ve uygulamaktaydı. Daha öncede söylediğimiz gibi bizim alandan çıkarılmamızı gerektirecek bir mahkeme kararı yok. Yapılan bu işlem açıkça suç teşkil etmekteydi. Biz bu sebeple bu karara direndik. Ve zor kullanılmak sureti ile oradan şirketimiz tahliye ettirildi. Bu yapılan işlem adeta bir şekilde sonuca ulaşalım maksadı ile görevi kötüye kullanmak sureti ile yapılmış bir eylem, işlem. Bu sebeple ortada açık bir kötü niyet, mevzuatı kötüye kullanma, görevi kötüye kullanmak suçunun tüm unsurları oluşmuş, bunun dışında eşyalarımızı zorla alıp götürmeleri adeta bir gasp eylemine dönüşmüştür. Burada tamamen bir kötü niyet söz konusudur. Bu sebeple biz bu yazıyı kaleme alan valilik yetkililerinden, bu emri uygulayan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinden ve orada bulunan kolluk kuvvetlerinden şikayetçi olduk‘’
