TBMM Başkanlığı'na sunulan ortak öneriyle özel sağlık kuruluşlarında yenidoğan bebeklerin ölümüne neden olan olayların incelenerek nitelikli sağlık hizmetine erişim için yapılması gerekenlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına karar verildi. Komisyon 22 üyeden oluşacak. Çalışma süresi ise 3 ay olacak. 

Skandala ilşkin konuşan Muğla Milletvekili ve Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, “Gün geçmiyor ki ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük skandalı’ şeklinde haber ve paylaşımlarla yatıp kalkmayalım. Yine gün geçmiyor ki İçişleri bakanı Ali Yerlikaya’nın tweetleri ile haberdar olduğumuz büyük çete opersyonları ile uyanmayalım.

“İNSANLAR ACILARINI BİLE YAŞAYAMIYOR”

Bu gibi sözlerin, hamasi açıklamların artık ne bir anlamı ne de etkisi kaldı maalesef. Bu iktidar zihniyeti ülkeyi  öyle bir cenderenin içine soktu ki toplum daha bugünün skandalını konuşurken bir diğeri boca ediliyor.  İnsanlar acılarını bile yaşayamıyor. Toplum kendisini iğneli bir fıçının içindeymiş gibi hissediyor.

“CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK GERÇEK SKANDALI BU İKTİDARIN BİZZAT KENDİSİDİR”

Cumhuriyet tarihinin en büyük sağlık skandalı, Cumhuriyet tarihimizin en büyük uyuşturucu operasyonu,  Cumhuriyet tarihimizin en büyük yolsuzluk skandalı, çete skandalı, mafya skandalı, ihale skandalı, göçmen kaçakçılığı skandalı, domuz eti skandalı, kadın cinayetleri skandalı, tersane kazaları skandalı, İliç, Kozlu, Zonguldak, Soma maden kazaları skandalları, Siyanür skandalı, çocuk kaçırılmaları ve kayıpları skandalı, bürokrat ve siyasetçilerin altın, uyuşturucu göçmen, elektronik sigara kaçakçılığı yapan milletvekili ve general skandalı gibi haberler o kadar yaygınlaştı ki vaka -i adiyattan sayılır hale geldi.

Menteşe Belediyesi'nden kadınlara “Kanserde Farkındalık Eğitimi” Menteşe Belediyesi'nden kadınlara “Kanserde Farkındalık Eğitimi”

Aslında Cumhuriyet tarihinin tek ve en büyük gerçek skandalı bu iktidarın bizzat kendisidir.  Diğer bütün skandallar bu zihniyetten neşet ediyor. Baş nereye giderse kuyruk onu takip ediyor.

“BU BEBEKLER SORUŞTURMA DEVAM EDERKEN ÖLMÜŞLER FARKINDA MISINIZ?”

Bu yanaşma düzeninde, suç ve ceza gibi kavramların kendilerinden azade olduğunu gördükleri için de,  yolsuzluklarına insan ve bebek katletmeyi de ilave ettiler o kadar.

Yani balık baştan kokmuş, ortalık bataklık olmuş lakin olan bitenden kendileri sorumlu değilmiş gibi timsah gözyaşları döküp birkaç piyonu aslanların önüne atıyorlar.

Kaldı ki bu olay buzdağının görünen küçük bir ucudur. Bu olayda ve diğer tüm olaylar gibi kazara ortaya çıkan bir sızıntıdan ibarettir. Devasa bir kanalizasyon şebekesinden sızan küçük bir sızıntıdır.

Ölen bebeklerin doğum tarihleri: 15 Ağustos 2023, 8 Mart 2023, 26 Kasım 2023, 26 Kasım 2023, 13 Kasım 2023, 30 Ağustos 2023, 21 Haziran 2023, 14 Ağustos 2023.

Peki bu bebekler ne zaman ölmüşler /öldürülmüşler?

Değerli milletvekilleri bu bebekler soruşturma devam ederken ölmüşler farkında mısınız?

Yani bu şebeke bu melanetleri işlerken takibe alınmış, izlenmiş, konuşmaları kaydedilmiş ama bu bebekler ölürken yetkililer sadece izlemişler.

“MÜDAHALE ETSEYDİNİZ BU BEBEKLER YAŞAYACAKTI”

Öldürenler vicdansız birer katil de bunlara müdahale etmeyenler vicdanlı mı?

Peki olayların yaşandığı bu hastanelerde bu melanetler işlenirken faaliyetlerine devam etmiş mi? Evet etmişler. Ve üstelik SGK’dan ödemeleri de yapılmış mı? Evet yapılmış. Bu mu üstüne kararlılıkla gitmek, bu mu vicdansızlara göz açtırmamak. Bir yavrumuzun bile canı o kadar kıymetli ki bunu annelere babalara sorun, siz o zaman müdahale etseydiniz bu bebekler yaşayacaktı.

Netice olarak öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, bu  bir çöküntü dönemidir. Kemal Tahir’in tabiriyle; At izi it izine karışmış ve maalesef ülkemiz devletsiz, devletimiz de sahipsiz kalmıştır. Artık bu iktidar ve hempalarından tek bir şey söylemelerini bekliyoruz.:

Biz tüm bu olan bitenden sorumluyuz,  bu ülkenin hayrına yapabileceğimiz hiçbir  şey yok. Milletimizden özür diliyor ve istifa ediyoruz.

Yaptıklarımız için de kendi isteğimizle yargılanmak istiyoruz.

Bunun dışında ne yaparlarsa  yapsınlar  tarih bunları  affetmeyecek.”

Muhabir: SERDAL KAYHAN