Muğla Haberleri

Şehit Ailelerimiz

Hazırlayan: Sinem Karakaya11 ayın Sultanı Ramazan ayını karşılamamızla birlikte, bu anlamlı ayda vatanı uğruna şehit düşmüş Muğlalı şehitlerimizi...

Hazırlayan: Sinem Karakaya

11 ayın Sultanı Ramazan ayını karşılamamızla birlikte, bu anlamlı ayda vatanı uğruna şehit düşmüş Muğlalı şehitlerimizi hatırlamak ve her birini yad etmek amacıyla başlattığımız Şehitlerimizi Tanıyalım isimli köşemizi siz değerli okuyucularımız için hazırladık. Her gün bir şehidimizi tanıtıp, yad edeceğimiz köşemizde şehitlerimize geçmeden önce şehitlerimizin ailelerini bir arada tutan ve anlamlı faaliyetlerle şehitlerimizi yaşatan Muğla Şehit Aileleri Derneği'nin değerli Başkanı ve aynı zamanda da bir şehit babası olan Kazım Alsan ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Hem dernek başkanı hem de şehit babası olan Kazım Alsan ile yaptığımız söyleşiyi sizler için kaleme aldık.

Kazım Alsan, Muğlalı şehit Adil Alsan’ın babasıdır. Adil Alsan, 2001 yılında Kocaeli’nde trafik polisi olarak görev yaparken  26 yaşında kırmızı ışık ihlal eden bir kişinin çarpması sonucu şehit olmuştur. Mezarı Yatağan şehir mezarlığındadır.

Kazım Alsan ile röportajımız şu şekilde:

-Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben emekli polis memuru Kazım Alsan. 1944 Yatağan doğumluyum. 32 sene polis memurluğu yaptıktan sonra emekli oldum. 3 oğlum var. Mehmet, Adil, Mustafa. Adil Alsan şehit oldu. 2 oğlum kaldı.

-Oğlunuz Adil Alsan nerede, ne zaman ve nasıl şehit oldu?

Oğlum Adil Alsan sanat okulu mezunuydu sonra polis olmak istedi. İzmir’de polis okulundan mezun olduktan sonra Kocaeli’ ne tayin oldu. Hatta nişan hazırlıkları yapıyorduk. Bir telefon aldık. Kaza haberiydi. O gece hemen gittik Kocaeli’ne. 10 gün hastanenin kapasında bekledik. Ama maalesef kurtaramadılar oğlumuzu kaybettik. Muğla’ya getirdik Yatağan’a defnettik. 26 yaşındaydı oğlum şehit olduğunda. Trafik polisi olarak görev yapıyordu. Görevi başında kırmızı ışığı ihlal eden bir vatandaşın oğluma çarpması sonucu şehit oldu.

- Muğla Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ne zaman kuruldu?

Derneğimiz emekli bir başçavuş Mehmet Yılmaz tarafından kurulmuş. Şehit Alim Yılmaz’ın babasıdır kendisi. 2006 yılında çok zor şartlar altında kurulmuş. Şu anda yerimiz güzel çok şükür.

-Derneğin kurulduğu günden bugüne dernek başkanlığını kimler yaptı? Siz kaçıncı dönem başkanısınız ve kaç yıldır dernek başkanlığını yürütüyorsunuz?

Derneğimizin kurucusu Mehmet Yılmaz’dan sonra yine bir şehit babamız Mehmet Akkuş arkadaşımız 6 yıla yakın başkanlık yapmış. Ondan sonra da ben devraldım. Ben 3. başkanım. 2 senedir başkanlık görevini yürütüyorum.

-Sizde bir şehit babasısınız. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Biliyorum tarifi yok ama bir şehit ailesi olarak neler hissediyorsunuz?

-Bu durum anlatılmaz yaşanır bir olay. Dediğiniz gibi ateş düştüğü yeri yakıyor. Bende bir polis emeklisiyim. İşin içini biliyorum. Gerçekten çok zor bir durum.  Acı dolu bir his. Keşke bu olaylar hiç yaşanmasa şehit vermesek ama maalesef çok zor. Zor zamanları atlattık. Acımız hiç dinmiyor. Diğer çocuklarımız için ayakta kalmak zorundaydık. En küçük oğlum Mustafa, abisi öldüğünde 11 yaşındaydı. O bize destek oldu. Onu üzmek istemediğimiz güçlü görünmeye çalışıyorduk. Bir şekilde hayat devam ediyor ama acısı hep içimizde. Büyük oğlumun eşi, Adil şehit olduğunda oğlunun adını Adil koydular. Biz çok duygulandık. 2-3 sene torunumuza adıyla hitap edemedik. Allah kimseye evlat acısı yaşanmasın.

-Muğla’nın kaç şehidi var?

Toplam 168 şehidimiz var. Bunun 30 u Menteşe’de. Bu sayılar daha fazla artmaz inşallah.

-Ülke müdafaasında Muğla’nın verdiği şehit sayısına göre önemli bir yere sahip olduğunu söyleyebilir misiniz?

Bizim şehit sayımız diğer illere göre hakikaten az. Şükür buna. Antep, Maraş, Adana tarafı çok şehit veriyor. Ne zaman ne geleceği bilinmiyor.

-Şehit aileleri olarak devletin desteğini sizlerin yanında görmek mümkün. Eksiklikleriniz veya talepleriniz var mı?

Bizim şehit aileleriyle ortak tek derdimiz, şehit ailelerine ayrımcılık yapılması. Mesela Çukurca’da şehit oldu biri. Onun ailesine üç bin lira maaş bağlanıyor. Ama öteki tarafta bir 15 Temmuz’da adamın parmağı kesilmiş 20 bin lira veriliyor. Böyle ayrımcılık yapılması çok zorumuza gidiyor. Bunu defalarca Bakanlığa kadar ilettik. Hala daha iletmekteyiz. Ama bu sorun ülkenin hiçbir yerinde çözülmüyor. Biz parasında değiliz fakat herkese aynı miktarda para verilse yok Kıbrıs, yok Güneydoğu şehidi diye ayrılmasa daha doğru olur. Benim oğlumu 8 sene şehit saymadılar. Şehitlik belgesini vermediler. Avukat tuttum. Sonra belgeyi veririz ama para vermeyiz dediler. Tamam dedim ben parada değilim benim oğlum şehit oldu belgesini verdin dedim. 8 sene sonra belgeyi gönderdiler.

- Dernek bünyesinde bulunan şehit aileleriyle görüşüyor musunuz? Sizden en çok hangi taleplerde bulunuyorlar?

Görüşüyoruz tabiki. En çok iş talebi oluyor. Her zaman birebir yardımcı olmasak da yardımcı oluyoruz. Sağ olsunlar telefon ettiğimiz hiçbir yerden geri çevirmiyorlar. Mesela Menteşe Belediyesi bizim derneğimizden kira almıyor. Diğer ihtiyaçlarımızı da belediye imkanlarıyla karşılıyoruz.

-Son olarak şehit ailesi olarak bir mesajınız var mı?

Ben bir şehit babası olarak kimsenin evlat acısı yaşamasını istemem. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Allah kimseye acıya alışmak zorunda bırakmasın.

Vatanı için canını feda eden şehitlerimize mübarek Ramazan ayında bir Fatiha’yı esirgemeyelim.