Ortaca’nın Gölbaşı ve Çaylı Mahalleleri sınırları içerisinde Damla Madencilik tarafından yapılması planlanan Patlatmalı Yeraltı Krom Ocağı ve Maden Arama Projesi için 27 Temmuz 2023’te Muğla Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından “ÇED gerekli değildir” kararı verilmişti.
Patlatmalı yeraltı krom ocağı ve maden arama projelerine verilen “Çed gerekli değildir” kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için bölge halkı geçtiğimiz yıl dava açmıştı.
Davanın duruşması bugün Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde görüldü.
“ALANIN MUHTEŞEM BİR HABİTATA EV SAHİPLİĞİ YAPTIĞINI GÖRDÜK”
Mahkeme sonucunda “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptalinin önemli bir yıkımın önüne geçeceğini kaydeden davanın avukatı Arzu Alper, “19.12.2023 tarihinde dava konusu , Gölbaşı ve Çaylı Mahalleleri ve çevresinde gerekli araştırma ve incelemelerde bulunmak için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmıştı. İnceleme sonucunda bilirkişilerin raporları alan için hazırlanan proje tanıtım dosyasının yetersizliğine işaret ediyordu. Keşifte de Sandras’ı koruma platformu olarak alanın muhteşem bir habitata ev sahipliği yaptığını gördük” dedi.
“BİRÇOK KONUDA OLUMSUZ GÖRÜŞ İÇEREN RAPOR BİLİM İNSANLARINA GÜVENİMİZİ ARTIRDI”
Orman müdürlüğünün yaban hayatı için foto kapan kurduğu alanlar olduğunu söyleyen Alper, “Gördüğümüz dereler boyunca sığla ağaçları diziliyordu. Dere kenarları doğal yapısıyla bitki örtülerini çeşitlendirmişken içinde balıkları gözlemleme şansını bulduk.
Bu dereleri gezerken hissettiklerimiz ile hidrojeolog bilirkişinin dosyaya koyduğu bu resim yıllardır çevre davaları ile iç içe olan bizleri de derinden etkiledi. Haritada görülen dereleri masa başında karar verenler hissedebiliyor mu sorun bu.
İronik olarak çevre bilirkişisi görüşünün dışında, maden, jeolog/hidrojeolog, ziraat, orman konusundaki bilirkişiler dosyayı yetersiz bulmanın yanında alanda madenin işletilmesinin sakıncalı olduğunu belirtmişlerdi. 53 dönüm alanda 10500 adet ağaç kesilmesi, Batı Akdeniz havzasında Beyobası mikro havzasına yeraltı patlatmalarının yapılması, görülen derelere Cr(6) tozunun yüzeysel karışması, etrafta tarım yapılması alanın yüksekte olması ve ovaya tozun inmesinin rüzgar etkileriyle de ilişkili olduğu, zeytincilik yapıldığı, yaban hayatının varlığı, rezervin taspitinin ve şevlerin eğimlerinin sorunlu olduğu gibi birçok konuda olumsuz görüş içeren rapor bilim insanlarına güvenimizi artırdı. Mahkeme sonucunda ÇED gerekli değildir kararının iptali önemli bir yıkımın önüne geçecektir. Su kaynaklarını ve yaşanabilir çevreyi korumaya devam” diye konuştu.