Şöyle bir baktım da aynada kendime,
Hep mi en sağlam sandığı yerden kırılır insan, der gibiydi gözlerim.
Aşka çağıran sözler yalan, gözler yalan.
Son bir umutla çıktığımız yollar
Yine hüsran, yine boran...
Yüklediğim değerin altında kalan sevdalar,
Sevginin bile iyileştiremediği insanlar,
Geçip gitmişler ömrümüzden, ne kadar kolay.
Sessiz bir yasla uğurladım yüreğimden,
Sözcüklerimin ulaşmadığı herkesi.
İçime akıttım gözyaşlarımı,
Etmedim tek bir sitem.
Artık ne yüreğinizin götürdüğü yere gitmek mümkün
Ne de kuş olup uçup gitmek, yârin koynuna.
Arkamızı yasladığımızı sandığımız dağlar,
Bir bir yıkılmış üstümüze.
Kalmışız yaralarımızla,
Yitik, perişan, bir başına...
Zor yerden sorma artık, ey hayat?
Ne heves kaldı bende, ne tâkat.
Bir avuç gözyaşı,
Bir sevda masalı elimizde kalan...
Sahi neydi, bu kadar zor olan?
Ne istemiştik ki biz bu hayattan,
Sevmekten, sevilmekten başka?
Kimi yalan oldu, kimi sabır, kimi imtihan...
Ey gönül, yine viran bağlarım!
Bilmem ki, gülmemeye yemin mi etti gözlerim?
Yalnız geldim cihana, yalnız giderim.
Varsın bir limanı olmasın,
Savrulsun rüzgârda ordan oraya
Sanki bir ustura ağzında vaveyla yüreğim...
Gülhan Gürbüz