Sevgili Muğlalılar

Öylesine güzel bir şehirde yaşıyoruz ki…Türkiye’de başka hiçbir şehrimiz,Muğla’mızın bu güzelliği ile boy ölçüşemez…Bunu hepimizin görmesi ve inanması gerek…Gerek Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın olsun gerek Menteşe Belediye Başkanlığımızın olsun…Yaptıkları birbirinden güzel hizmetler, şehrimizin güzelliğini, her geçen gün hem daha da arttıran hem daha da ileriye götüren nitelikte…Bu bir gerçek…

Bunu nereden anlıyoruz?Türkiyemiz’in başka şehirlerinden, özellikle büyük şehirlerinden, İstanbul Ankara gibi şehirlerinden kalkıp, akın akın gelen ve Muğla’ya yerleşme çabası ve telaşı içinde olan insanlardan anlıyoruz…

Büyükşehir Belediye Başakanlığımız’ın olağanüstü çabaları ve gayretli çalışmaları ile gerçekleştirdiği işleri görmemek mümkün mü? Bu yapılan hizmetler, şehrimizi hep daha da güzelleştiriyor ve hep daha da önem kazandırıyor.

Ama “Eski Muğla” mız nasıl ya? Orada ise,bir şeylerin “Eksikliğini”,bir şeylerin “Unutulmuşluğunu”ve “İhmal edilmişliğini” görüyoruz…O,“Tarihi”ve “Biri birinden güzel eski evlerin bulunduğu sokakları” meydana getiren ve sayısız ailelerimizin,insanımızın yaşadığı, o güzel mahallelerimizde ise,son yıllarda giderek daha da göze çarpan bir eksiklik,bir unutulmuşluk ve bir ihmal bu olağanüstü güzel şehrimize hiç ama hiç yakışmıyor sevgili Muğlalılar…O sokakların görüntüsü insanı üzüyor…İnsanın içini acıtıyor inanın…

Eski Muğla”nın bu tablosunu değiştirmek ve onu yeniden 1968’li 1970’li yıllardaki gibi “Bembeyaz kireç badanalı güzelliğine kavuşturmak”o kadar zor değil…Hiç zor değil…Bunu neden yapamıyoruz ki?

Sokak duvarlarımız, elbirliği ile badana yapıldığında, eski güzelliğine yeniden kavuşacağı günleri bekliyor şimdi… Beklenen sadece o…

Sevgili hemşerilerim…

Bu satırların yazarı bir Muğlalı…Yani ben, 1950 yılında, Muğla’da bu şehirde doğdum…Çocukluk ve ilk gençlik yıllarım,hep bu şehirde,bu adım adım yudum yudum güzel şehirde geçti…Pek çok mahallesini ve sokağını, ta o yıllardan beri tanır ve bilirim…Dediğim gibi,hep içlerinde yaşadım…Hep yürüdüm dolaştım içlerinde …O dolaştığım, gelip geçtiğim sokakların, sokak duvarlarının o bembeyaz, o pırıl pırıl güzelliği, içimi açar aydınlatırdı benim…Sonra,1968 de yüksek tahsilim nedeniyle ayrıldım bu bembeyaz sokakları ile ünlü güzel şehrimden…Ardından çalışma yaşamım başladı ve 1996 yılında da emekliliğimi isteyerek ayrıldım ve tekrar doğup büyüdüğüm şehrime döndüm…

İşte…O gün bugündür, ben, hep Muğla’dayım ve burada yaşıyorum…Ve çocukluğumun içinde geçtiği, o bembeyaz güzellikteki sokak duvarları ile ünlü,eşsiz güzellikteki Eski Muğla’yı, her hafta en az bir kez dolaşıyorum…Dolaşıyorum ama,gelin bunu,bir de bana sorun…İnanın, içim burkuluyor…Ve çok üzülüyorum…Çünkü o sokaklar aynı ama, unutulan bir şeyler var…O güzellikleri göremediğim için üzülüyorum…

Hadi gelin…

Eski Muğla’mızda yaşayan hemşerilerim…Doğrudan,sizlere sesleniyorum…

1968-1970 YILLARININMUĞLA’SINI YENİDEN YARATALIM

Eski Muğla’mızın sokaklarını…Yeniden,o “Bembeyaz ve insanın gözünü-gönlünü, iç dünyasını ferahlatan güzelliğini, ona yeniden kazandıralım”…Hadi

Esenlik dileklerimle. Hoşça kalın