Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişimi, 2 polisin şehit edilmesi ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya ilişkin dava, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Eski Başyaver Ali Yazıcı ve eski Dalaman Deniz Hava Üs Komutanı Albay Cenk Bahadır Avcı’nın esas hakkında savunmaları alındı. Eski başyaver Ali Yazıcı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, eski Dalaman Deniz Hava Üs Komutanı Albay Cenk Bahadır Avcı ise, 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Neval Çolak
Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişimi, 2 polisin şehit edilmesi ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya ilişkin davanın 7. celsesi Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti.
Davada Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılanan eski başyaver Ali Yazıcı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, eski Dalaman Deniz Hava Üs Komutanı Albay Cenk Bahadır Avcı ise, 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Duruşmaya Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan vekili ve Cumhurbaşkanlığı avukatları, SEBGİS sistemi ile eski başyaver Ali Yazıcı, Dalaman Deniz Hava Üs Komutanı eski Albay Cenk Bahadır Avcı ve avukatları katıldı.
Duruşmada yaklaşık 3 saat savunma yapan Yazıcı, son savunmasını yaparken, “30 yıl boyunca üniformamı şerefle taşıdım. Mete Semercioğlu, öldürme planı yapan asıl kişiydi. Tanık değil, sanık olarak bilinmelidir. Ağırlaştırılmış müebbet alan ben, suikast yapmak isteseydim yapardım. Cumhurbaşkanı 6 ay bana emanet edildi. 355 gün 16 saat yanındaydım. Kabiliyetim var, Karadenizliyim ben şüpheniz olmasın. Darbe planı yapmışım, Yargıtay’ı kınıyorum. Gökhan Şahin Sönmezateş ve Şükrü Seymen’le görüşmedim. Tuvalete bile giderken habersiz gidemezdim, ben nasıl plan yaparım, nasıl darbe toplantılarına katılabilirim? Hem plan yapan oldum, hem de yöneten. Ben ihanet eden biri değilim. Göreve Cumhurbaşkanı beni kendisi bizzat seçti, kızımın adını bile o koydu. Darbe öncesine kadar yanından ayırmadı, darbeden sonra serbest bıraktı. O devletin başkanı lafım yok, olamaz da ama ben hakkımda yazıp çizilen hiçbir şeyi kabul etmiyorum. O benim namusumdu ve ben namusuma ihanet etmedim” diye konuştu.
Suçlamaları ve hakkındaki iddiaları kabul etmeyen Yazıcı, beraatını talep etti.
Duruşmada yaklaşık 5 saat savunma yapan eski Dalaman Deniz Hava Üs Komutanı Albay Cenk Bahadır Avcı ise, darbe girişimi sırasında yakıt almaya gelen ilk helikopteri püskürttüğünü, Muğla sınırı içinde askerin askere silah çektiği tek rütbelinin kendisi olduğunu iddia etti. Bilerek, isteyerek herhangi bir suça katılmadığını öne süren Avcı, beraatını istedi.
Mahkeme heyeti Yazıcı'yı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, Avcı'yı da 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.
Duruşma sonrası kararı değerlendiren Cumhurbaşkanı Avukatı Halit Çokan şu ifadelere yer verdi:
“3 sanıkla ilgili Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi 4 Ekim 2017’de bir karar verdi. 31 sanığa 4 kez, 3 sanığa 1 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. 6 sanığa da müebbet hapis cezası vermişti. Ayrıca Cumhurbaşkanı eski Başyaveri Ali Yazıcı’ya Cumhurbaşkanına suikasta teşebbüse yardımdan dolayı 18 yıl hapis cezası vermişti. Kararlar bizim ve Cumhuriyet Savcılığı tarafından ve sanıklar tarafından istinafa götürüldü. İstinaf belirli düzeltmeleri yaptıktan sonra özellikle biz Cumhurbaşkanı eski başyaveri sanık Ali Yazıcı ile ilgili verilen kararın aslında yanlış olduğunu, Ali Yazıcı’nın kararının yardım eden değil, asli fail olarak değerlendirilip ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması gerektiğini aktarmıştık. Yüksek mahkeme yapmış olduğu değerlendirme neticesinde 40 sanık hakkında verilen kararı onayladı. Ancak eski başyaver sanık Ali Yazıcı’nın Cumhurbaşkanı'na suikasta teşebbüsün asli faili olarak değerlendirilip mahkum edilmesi gerekirken, yardım eden sıfatıyla mahkum edilmesinin yasaya aykırı olduğunu ifade ederek, bizim temyiz talebimizi kabul etti. Eski başyaver Ali Yazıcı’nın Cumhurbaşkanı'na suikasta teşebbüsün asli faili olarak kabul edilip ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Umarım bu karar demokratik düzene karşı kötü niyet besleyenlere karşı caydırıcı bir etki ve sonuç doğurur. İnşallah bir daha böyle kararların tecelli etmemesi için de milletçe dua ediyoruz."