Menteşe Sağlıklı Hayat Merkezi’nde ebeveynlere “özgül öğrenme güçlüğü” konulu farkındalık ve bilgilendirme eğitimi verildi.
Neval Çolak
Muğla’nın Menteşe ilçesinde ebeveynlere, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk, Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Uzamanı Dr. Börte Gürbüz Özgür tarafından “özgül öğrenme güçlüğü” farkındalık semineri düzenlendi.
Menteşe Sağlıklı Hayat Merkezi’nde gerçekleştirilen seminere konuşmacı olarak katılan Dr. Börte Gürbüz Özgür, özel öğrenme güçlüğü olan çocukların farkına varılması ve bu çocuklarla ilgili gerekli yönlendirmelerin yapılması konularında ebeveynlere bilgi verdi.
Özgül öğrenme güçlüğünün, sıklıkla ilkokul çağını tema alan, çocukların öğrenme ile ilgili farklı alanlarındaki becerilerinde yaş düzeyine göre gerilik saptanması olduğunu ifade eden Dr. Börte Gürbüz Özgür, “Sıklıkla ilkokula başladıktan sonraki çocuklarda şikayetler oluyor ve tanı alma süreci başlayabiliyor. Bu bozuklukla ilgili en sık gördüğümüz belirtiler, uygun bir eğitim sürecinde özellikle 6 aylık bir dönemde eğitim aldıktan sonra çocuk hala akranlarının düzeyinde, örneğin hala okuma becerisini yakalayamamışsa ya da okurken bazı harf hataları yapma, yanlış okuma, okuma ile ilgili satır atlamalar, tersten okumalar, hecelemeler gibi bir takım okuma bozuklukları belirtiler arasında yer almaktadır. Öğrenme güçlüğünde bir diğer bozukluk ise yazılı anlatım bozukluk dediğimiz bir durum. Bu da çocukların harfleri ayırt etmesi, yazılar sırasında yanlış harfleri yazması ya da yazmayı öğrenmede gecikme olarak ortaya çıkabiliyor. Aynı şekilde yazarken de hece atlamalar, harf atlamalar, eklemeler, büyük, küçük harfi karışık yazma gibi durumlar olabiliyor. Bir diğeri de aritmetik bozukluk, matematik ile ilgili bozukluklar yaşanıyor. Bazı çocuklar yaş düzeyine uygun olarak matematik becerilerini elde edemiyorlar. Matematik terimlerini karıştırabiliyorlar ya da toplamalarda, çıkarmalarda zorlanabiliyorlar. Okul öncesinde de bazı dönemlerde bazı belirtiler ortaya çıkabiliyor. Okul öncesi hangi durumda aileler şüphelenebilir? Konuşma bozuklukları, gecikmeleri ve motor becerilerinde bozuklukları oluyor. Mesela ip atlama, sakarlık, bisiklete binme, bağcık bağlama gibi sorunları oluyor. Bunlar motor beceri bozukluğu olarak adlandırılıyor. Diğer yandan da organizasyon becerilerin de gününü planlama gibi verilen bir görevi çabuk unutabiliyorlar ya da çocuğun dağınık olduğundan bahsedebiliyorlar. Bu tanılarla ilgili bizim görüş aldığımız çok farklı kaynaklar var. Bunlardan bir tanesi mutlaka ebeveyn, gelişimsel açıdan küçüklük yaşlardan itibaren biz olayı ele alıyoruz. Çocuğun gelişim dönemlerinde, uygun zaman dilimlerinde uygun aşamaları geçip geçmediğini belirlemek, bir diğeri de okul ortamlarında öğretmenleri kaynak tutuyoruz. Çocukları iyi gözlemleyebilen, yaşıtları ile kıyaslayabilen kişi öğretmenlerdir. Bunların hepsinde tanı sürecine girmeden önce dikkat edilmesi gereken birçok husus var. Öncesinde duyma, işitme, görme bozuklukları da olabilir” şeklinde konuştu.
“ERKEN TANI ÖNEMLİ”
Özgül öğrenme güçlüğü çeken çocukların erken teşhis edilememesi sonucunda eğitime ve sosyal hayata kazandırılmalarında güçlük çekildiğini vurgulayan Dr. Börte Gürbüz Özgür, “Ne kadar ebeveyne ulaşılır, erken tanı sağlanır ve çocuk, ergen ruh sağlığı hastalıkları uzmanları tarafından müdahale edilirse çocuk ve aile sağlıklı, başarılı bir gelecek elde etmiş olur. Erken tanı çok önemli. Bu yüzden eğitimlere önem veriyoruz. Ebeveynler, anlattığımız durumlardan şüphelenildiğinde, öğrenme güçlüğüne yol açan ayrıcı tanılarında mutlaka değerlendirilmesi açısından uzmanlara başvursunlar. Tanı sadece çocuk psikiyatrisi uzmanı tarafından konulur” dedi.
