Muğla Haberleri

Dr. Keskin, Korona virüs salgını hakkında merak edilenleri yanıtladı

Göğüs Hastalıkları Uzman Doktor Sibel Keskin, Çin’in Wuhan kentinden yayılan ve tüm dünyayı tehdit eden korona virüs salgını ile ilgili merak edilenleri...

Göğüs Hastalıkları Uzman Doktor Sibel Keskin, Çin’in Wuhan kentinden yayılan ve tüm dünyayı tehdit eden korona virüs salgını ile ilgili merak edilenleri yanıtladı. Salgının yayılmaması için en iyi tedbirin evden çıkmamak olduğunu söyleyen Doktor Keskin, “Zorunlu haller dışında kesinlikle evden çıkılmamalıdır. Gereksiz yere kalabalık ortamlara girilmemeli, insanlarla en az 1 metre, ideal olarak 2 metre mesafede durulmalıdır” dedi.

Sinem Karakaya

Göğüs Hastalıkları Uzman Doktor Sibel Keskin, Çin’in Wuhan kentinden yayılarak tüm dünyayı tehdit altına alan korona virüs salgını ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı. Korona virüsün, insanlarda görülen nezle gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının % 10’una yakını toplumdan edinilmiş olduğunu söyleyen Dr. Keskin, daha önce dünyanın yaşadığı SARS, MERS ve şu anda görülen Korona virüsün aslında hayvan kaynaklı olup daha sonra insana geçme yeteneği kazandıktan sonra insandan insana bulaşan bir hastalık olduğunu vurguladı.

Hızla dünyada yayılan ve Türkiye’de de görülen korona virüsün Çin’in Wuhan şehrinde; yarasaların bulaştırdığı bir memeli hayvandan insanlara geçtiğinin düşünüldüğünü söyleyen Dr. Keskin; “Hayvanlardan insanlara geçtikten sonra insandan insana damlacıklar yoluyla hızlı bir şekilde yayılmıştır. Ardından haftalar içinde dünya çapında yayılım göstererek pandemiye yol açmıştır” dedi.

EN SIK BELİRTİLER, ATEŞ, ÖKSÜRÜK VE NEFES DARLIĞI”

Virüsün kuluçka dönemi olduğunu ve virüsle karşılaşıldıktan sonra 2 ila 14 gün süresi olduğunu söyleyen Dr. Keskin; “COVID-19’un kuluçka dönemi yani virüsle karşılaştıktan ilk belirtilerin ortaya çıkışına kadar geçen süre genellikle 2-14 gün olarak bildirilmiştir. Kuluçka döneminin ardından en sık belirtiler, ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. Bunun dışında boğaz ağrısı, burun akıntısı da görülebilir. Ateş, öksürük, nefes darlığı gibi şikâyetleri olan ve COVID-19 saptanmış bir hasta ile son 14 gün içinde teması olan kişiler sağlık kuruluşuna başvurmalıdır” dedi.

“HASTAYA 1 METREDEN AZ MESAFEDE BULUNMAK BULAŞ OLASILIĞINI ARTTIRIR”

Virüsün nasıl bulaştığını açıklayan Uzman Doktor Keskin, şunları anlattı; “Hasta kişinin öksürmesi, hapşırması, burnunu temizlemesi, gülmesi, konuşması sırasında saçılan damlacıkların sağlam kişilerin mukozalarına temas etmesi ile bulaşır. Hastaya 1 metreden az mesafede bulunmak bulaş olasılığını çok arttırmaktadır. Ayrıca, hasta kişinin sekresyonlarının bulaştığı yüzeylere temas eden ellerimizi ağzımıza, gözümüze veya burnumuza götürmemiz halinde de bulaş olmaktadır. Hastalığın bu kadar hızlı yayılmasında en önemli faktör tek bir kişinin ortalama 2 ila 3.5 arasında kişiye bulaştırabilmesidir”

ZORUNLU HALLER DIŞINDA KESİNLİKLE EVDEN ÇIKMAYIN

Virüsten korunma yollarını da söyleyen Doktor Keskin, şunları sıraladı: “Zorunlu haller dışında kesinlikle evden çıkılmamalıdır. Gereksiz yere kalabalık ortamlara girilmemeli, insanlarla en az 1 metre, ideal olarak 2 metre mesafede durulmalıdır. Eller en az 20 saniye olmak üzere su ve sabunla, sık olarak yıkanmalıdır. Antiseptik içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterlidir. Ortamda su ve sabun yoksa kolonya veya dezenfektan solüsyonlar kullanılabilir. Yıkanmamış ellerle gözlere, buruna, ağıza dokunulmamalıdır. Bulunduğumuz ortamları sık sık havalandırmalıyız. Kıyafetleri 60-90 derecede deterjanla yıkamalıyız. Kapı kolları, musluklar, lavabolar, asansör düğmeleri gibi insanların sıkça temas ettiği yerler su ve uygun deterjanla her gün temizlenmelidir.    Cep telefonu gibi sürekli elde taşınan malzemeleri her gün alkol bazlı dezenfektan ile temizlemeliyiz. Tokalaşma, sarılma, öpüşme gibi yakın temaslardan kesinlikle kaçınmalıyız. Hasta kişiler öksürürken ağız-burunlarını kağıt mendille kapatıp, mendili hemen çöpe atmalıdırlar. Kağıt mendil yoksa, dirseğin iç yüzüyle ağız-burunlarını kapatmaları önerilir. Hasta kişiler kesinlikle evden çıkmamalıdır, evde de ayrı bir odada kalmalı, çatal-kaşık-tabak-havlu v.s eşyaları ayrı olmalıdır. Hasta kişiler sekresyonlarını başkalarına bulaştırmamak için mutlaka maske takmalıdır. Sağlıklı kişilerin maske takmasının hastalığa karşı koruyuculuğu yoktur. Bol su tüketilmeli, dengeli ve sağlıklı beslenmeye özen göstermeliyiz. Uyku düzenimiz de savunma sistemimizin iyi çalışması açısından çok önemlidir.”

“65 YAŞ ÜSTÜ KİŞİLERDE ÖLÜM RİSKİ DAHA FAZLA”

Uzman Doktor Sibel Keskin; “65 yaş üstü, altta yatan kronik akciğer hastalığı, kalp hastalığı, karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği, kanser, diabet, bağışıklık baskılayan ek hastalığı olanlar veya hastalıklarının tedavisi için bağışıklığı baskılayıcı ilaç kullananlarda daha ağır seyretmekte ve ölüm daha sıklıkta görülmektedir. Bu kişilerde savunma sistemi daha zayıf olduğu için daha ağır seyretmektedir. Sigara kullanımı da savunma sistemini bozar ve hastalığın daha ağır seyretmesine sebep olur. Genç ve sağlıklı bireylerde hastalık nispeten daha hafif seyretmektedir. Fakat gençler genellikle dışarıda, kalabalık ortamlarda çok dolaşan ve bulunan grup olduğundan taşıyıcı olarak düşünülmeli ve yaşlılarla temas etmemelidir” dedi.

BOL SIVI, DİNLENMEK, DÜZENLİ UYKU VE BESLENME EN İYİ TEDAVİ YÖNTEMİ

Tedavi olarak belirtilere karşı ağrı kesici ve ateş düşürücü doktorların vermesiyle kullanılabilir diyen Keskin; “Yakınmalara yönelik ve destekleyici tedavi, ağrı kesici ve ateş düşürücüler verilebilir. Ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak parasetamol etken maddeli ilaçlar kullanılmalıdır. Bol sıvı tüketmek, dinlenmek, sağlıklı beslenmek ve düzenli uyku da çok önemlidir. Hastalarda ateş 48 saatte düşmez ise ve nefes darlığı olursa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdırlar. Yeni koronavirüse karşı aşı geliştirme çalışmaları özellikle ABD, Çin ve İngiltere’de devam etmektedir. Ancak, herhangi bir aşının en acil koşullarda insanların kullanımına sunulması en az 6 aylık bir süre gerektirdiğinden aşı için önümüzde daha çok zaman vardır. Aslında tedavi önemli olmakla beraber tedaviden daha önemli olan hastalığın toplumdaki yayılımını yavaşlatmak ve sınırlamaktır. Çünkü hastalığın yayılımı çok hızlı olur ve ani artış olursa İtalya’da yaşandığı gibi sağlık sistemi tıkanacak ve hekimler maalesef tedavi için hasta seçmek zorunda kalacaktır. Oysa yukarıda ayrıntılı olarak belirttiğimiz önlemlere uyulur ve hastalığın yayılımı geciktirilerek zamana yayılırsa, hem zamanla mikrobun öldürücülüğü azalacak hem de herkes sağlık hizmetine ulaşabilecektir. Böylece salgını mümkün olan en az hasarla atlatma şansımız olacaktır. Ayrıca, aşı geliştirilene kadar geçen sürede zaman kazanılmış olacaktır” dedi.