Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla il ve 13 ilçe kadın kolları ile 13 ilçe gençlik kolları, Pınar Gültekin’in öldürülmesi olayına ilişkin Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yaparak, vahşi cinayeti protesto etti. CHP’li kadınlar, “Her ölümde insanlığımızı daha fazla kaybediyoruz” diye görüş belirtti.
Sinem Karakaya
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla il ve ilçe kadın kolları ile gençlik kolları Muğla’da meydana gelen ve tüm ülkeyi ayağa kaldıran Pınar Gültekin cinayetine yönelik Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. CHP İl Kadın Kolları Başkanı Aysun Demirel Korkut, “Üzgünüz, yine içimiz yandı yine isyanlardayız” dedi.
CHP’li kadınlar adına Aysun Demirel Korkut tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Kadın cinayetlerinin hız kesmediği son günlerde, 5 gündür kayıp olan ve hiçbir şekilde haber alınamayan Pınar Gültekin’in maalesef Salı sabahı cansız bedenine ulaşıldığı haberiyle uyandık. İçimizi en acıtanı da canice yakılmaya çalışılıp ve bir varile tıkılarak üzerine beton dökülmüş olması. Bir insan vicdandan, merhametten, insanlıktan yoksun hale nasıl dönüşür akıl almıyor. Hele bir de bunu sevgi adına yaptığını söylemesi isyanımızı daha da arttırıyor. Biz bu cinayetin üzüntüsünü yaşarken bir de bu vahşi cinayeti meşrulaştıran suçu ve suçluyu öven paylaşımları görmek canımızı çok daha fazla yaktı. Suçlular kadar suçu övenlerde hatalıdır. Gerekçe ne olursa olsun bir insanın, bir kadının, bir canlının yaşamdan koparılmasının, katledilmesinin nedeni olamaz. Artık neredeyse her gün yeni bir kayıp yeni bir cinayet haberiyle uyanıyoruz. Ülkemiz kadına yönelik şiddetin, hayatı kadınlar için kâbusa çevirdiği bir ülke haline gelmiştir. Şiddetle mücadele için atılan önemli bir adım ise şimdi geri alınmak istenmektedir.”
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ, CAHİL VE İLKEL ERKEKLERİN İKTİDARINA DOKUNUYOR”
Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: “İktidar, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılırsa 6284 sayılı Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi ve Ailenin Korunması Yasası’nın da temel dayanağının çökertileceğini hesaplıyor. Amaç belli, Toplumu siyasal İslamcı ideoloji doğrultusunda hızla gericileştirirken, kadını tek başına var olabilen güçlü özne imajından çıkarmak. İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkmak, şiddet uygulayan erkeklere teşvik, tüm kadınlara tehdittir. Belli ki bazı erkekler, kocalar, eski kocalar, babalar, sevgililer, nişanlılar, sapıklar, cinsiyetçi cahiller, kişilik bozukluğu olanlar, özgüveni gelişmemiş korkaklar, şehir magandaları kadına rahatça şiddet uygulamak istiyor. Kadın öldürüp kolayca hapisten kurtulmayı amaçlıyor. Namus bahanesini kullanarak şiddeti meşrulaştırmaya çalışıyor. Engelli bıraktıkları kadınların susmasını bekliyor. Kadınları kendilerine köle edip aşağılamak, bunu reddedenleri de yok etmek istiyor. İstanbul Sözleşmesi, cahil ve ilkel erkeklerin iktidarına dokunuyor. Hazmedilememesi de bu yüzden. Herkes bilsin ki yüzyıllardır baskı altında tutulmaya, sindirilmeye çalışılan kadınlar artık susmayacak. Karanlığa geçit vermeyecek. Her gün bir kadın daha ölmesin diye gerici erkek egemen düzen ile mücadele sonuna kadar sürecek.”
CHP’li kadınlar, basın açıklamasının ardından, “kadına şiddete hayır”, “İstanbul sözleşmesi uygulansın”, “elimizin hamuruyla direnişteyiz”, “ekmeğe aç, şiddete tokuz” şeklinde sloganlar atarak, oturma eylemi yaptı.
