Hele dost gel yanıma.
Çök şöyle…
Hah bak oldu.
Sıvış şuraya şöyle …
Halleşelim.
Kavil olsun de bana.
Yarına….
Kadim yolcular gibi.
Hayrat çeşmeden su içelim.
Biraz mola ha…!
Ne dersin ?
**
Uzan bakalım.
Şöyle sırt üstü
Tavan gibi düşün
Çak yıldızları oraya.
Uzak yada yakın boş ver.
İnsan kal yeter.
**
Bi bak bakalım bu tarafa.
Ne oldu sana.
Yüzün nerde?
Kaç tane …?
Hangisine bakacağız şimdi ?
**
Biraz kendinize dönün.
Etrafınıza doğru.
Kadim toprağa.
Köydeki bacanağa…
Halime Teyzeye…
Osman Dayıya…
Hilmi’yi de unutmayın…
Necmi’yi de..
Onlar bizim…
Onlar sarih.
Onlar doğal.
**
Tamam mı?
İçtin mi çayını?
Kalk hadi…
Volta atalım biraz.
Olur ya…
Önümüze belki bi dere çıkar.
Dalarız eskisi gibi suya.
Hani çocukluğumuzdaki gibi…
Kısa pantolanlarla…
Çimeriz…
Yüzeriz…
Su yutarız toprak kokan.
Belli mi olur !!!
Turşu kokulu içimiz;
Belki biraz arınır…
Temizleniriz.
**
Bi şey yap..
Islık çal mesela…
Hatta yarışma yapın.
Birdirbir oynayın.
Ne bilim belki de gücünüz yeterse…
Uzun eşek…
Hayata dönün…
Hayata….
Kurgulu gerçeklikten gına getirdi artık.
Ben insanımı özledim.
Bak şimdi sesleniyorum….
Eskiden olduğu gibi ..
“Nerdesiniz yaaaahuuu !”
