Bodrum’daki Cumhuriyet Bayramı kutlamasında Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının asılması siyasi gerginlik yarattı!
Bodrum’daki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında Türk bayrağının bir yanında Mustafa Kemal Atatürk’ün, diğer yanında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının asılması, ulusal bir bayram kutlamasında siyasi gerilimi beraberinde getirdi. Bu durumun kutlamaların coşkusunu gölgede bırakan bir gerilim yaratması, aslında Türkiye’nin mevcut siyasi kutuplaşmasının simgesel bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Siyasi gerginlik yarattı.
Cumhuriyet Bayramı, Türkiye’nin bağımsızlığını ve Cumhuriyetin kuruluşunu kutlamak için her yıl geniş bir coşku ve birlik içinde düzenlenen önemli bir gündür. Bu özel gün, siyasi kimliklerden bağımsız olarak ulusun tüm kesimlerinin ortak bir paydada buluşması gereken bir anlam taşır. Fakat Bodrum’daki fotoğraf düzenlemesi, kutlamaların odağını Cumhuriyet’in değerlerinden uzaklaştırarak, siyasi bir tartışmaya dönüştürdü. CHP Bodrum İlçe Başkanı Tuna Işın ve beraberindeki CHP heyeti bunu protesto etmek için tören alanını terk ettiler.
-CHP’nin tepkisi Atatürk ile eş tutulmasına
CHP’lilerin tepkisini anlamak mümkün. Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet’in kurucusu olarak bu bayramın sembolik bir değeri. CHP Bodrum İlçe Başkanı Tuna Işın’ın ifadelerinde de belirttiği gibi, Cumhuriyet Bayramı’nda Türk bayrağı ve Atatürk’ün posteri birer birlik simgesi olarak yer alır. Işın’ın, Erdoğan’ın fotoğrafının “siyasi bir gölge” oluşturduğu yönündeki değerlendirmesi, aslında bu günün Cumhuriyet’in kurucu değerlerine odaklanması gerektiği düşüncesine dayanıyor. CHP’nin bu konuda hassasiyet göstermesi, partinin ideolojik temelleri açısından da anlaşılabilir bir tepki.
-Ulusal gün kutlamasında ortam gerildi
Öte yandan, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı makamı bir devletin en üst konumudur ve Cumhurbaşkanı’nın bayram kutlamalarında sembolik olarak yer alması da bir gelenektir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı olması. Cumhurbaşkanlığı makamının siyasi parti kimliğiyle temsil edilmesi, kutlamaların siyasi bir tarafa çekildiği algısını güçlendirebilir. Bu tür bir temsil, birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan ulusal günlerde toplumda gereksiz gerilimler yaratabilir.
Bu olay, Cumhuriyet Bayramı gibi ulusal kutlamaların siyasi sembollerle değil, tüm ülkenin ortak değerleriyle yapılması gerektiğine dair güçlü bir mesaj veriyor. Eğer bu günler siyasi figürlerle gölgelenirse, toplumun her kesimini kapsayan coşkulu kutlamalar yerine, kutuplaşmanın derinleştiği, tartışmaların öne çıktığı bir atmosfer ortaya çıkar.
Tandoğan Uysal