Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’a çağrım Muğla’yı dünyaya en iyi şekilde şimdiye kadar alışılmışın dışındaki bir vizyon ile tanıtmasıdır. İşte geçen günkü lavanta bahçelerindeki o hasatın toplanmasındaki görüntüler bile dünyaya bedel güzellikteydi.
-Ahmet Aras’ın Muğla’da tarih yazması Muğla’yı her yönüyle tanıtmaktan geçer
Geçtiğimiz günlerde Ahmet Aras, ile yaptığımız telefon görüşmesinde Muğla’da bir tarih yazmasını istemiştim. İşte bu tarihin yolu Muğla’yı şimdiye kadar alışılmışın dışında bir tanıtımdan geçtiğini söylemiştim.
Bodrum ile başlayan Muğla ile devam eden gazetecilik gözlemimde Muğla’nın hem Türkiye’de hem de dünyada yeterince tanındığını sanmıyorum.
Turizim’inden tutun, balıkçılığı, tarımı, narenciyesine kadar çok geniş bir yelpazede girdileri olan bir coğrafya üzerinde kurulu Muğla’nın ormanları bile başlı başına cazibe merkezi.
-Lavanta bahçeli göz kamaştırıyor
Geçen gün örneğin Muğla’daki ve Bodrum’daki lavanta bahçelerindeki hasat toplamadaki o bahçenin görseli gerçekten muhteşemdi. O görüntüleri gördüğümde hep turizim turizim diyoruz ancak ne kadar Muğla’nın sahip olduğu güzellikleri tanıtabiliyoruz diye de düşündüm.
-Sadece lavantası mı?
Bu coğrafyanın zenginlikleri arasında bahçe anlamında mandalinası, zeytin ve lavanta bahçelerinde yapılacak bir çalışma bile Muğla’yı ilah yapar. Bir de buna ormanlarını ve tarihi dokusu eklense denizine, koylarına kalmadan Muğla tartışılmaz başlı başına bir turizim merkezi olur.
-İsveç’te 40 yıl yaşayan biri olarak böyle bir tanıtıma tanık olmadım
Ben 40 yıldır İsveç’te yaşayan biri olarak işte Muğla bu şekilde tanıtıldığına şahit olmadım. O nedenle Muğla’nın dünyada tanıtım eksikliği var.
-Muğla’nın hakkını verecek tanıtıma ihtiyacı var
Muğla, gerçekten de turizmden tarıma kadar geniş bir yelpazede birçok alanda önemli potansiyele sahip bir şehir. Muğla'nın eşsiz güzellikleri ve zenginlikleri göz önüne alındığında, bu potansiyelin yeterince tanıtılıp tanıtılmadığı konusu oldukça önemli.
-Muğla Bodrum, Marmaris ve Fethiye’den oluşmuyor
Muğla, Bodrum, Marmaris, Fethiye gibi dünyaca ünlü tatil beldelerine ev sahipliği yapmaktadır. Bu bölgeler her yıl milyonlarca turisti ağırlamakta ve turizm gelirlerinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Ancak, Muğla'nın sadece deniz turizmi ile değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel değerleriyle de tanıtılması gerekmektedir. Antik kentler, müzeler ve yerel festivaller bu anlamda daha fazla ön plana çıkarılabilir.
Muğla, Türkiye'nin önemli tarım merkezlerinden biridir. Özellikle narenciye, zeytin ve zeytinyağı üretiminde önemli bir paya sahiptir. Bu ürünlerin tanıtımı ve markalaşması, yerel ekonomiye büyük katkı sağlayabilir. Yerel üreticilerin desteklenmesi ve ürünlerinin ulusal ve uluslararası pazarlarda tanıtılması için daha fazla çaba sarf edilmelidir.
-Balıkçılığı var mı yok mu bilinmiyor
Muğla'nın uzun sahil şeridi, balıkçılık için de büyük bir potansiyel sunmaktadır. Balıkçılık sektörünün modernizasyonu ve sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde geliştirilmesi, hem yerel ekonomi hem de çevre açısından önemli olacaktır.
-Lavanta bile başlı başına büyük sükse yaptı
Son yıllarda lavanta tarımı, Muğla'da dikkat çeken yeni bir sektör olarak öne çıkmaktadır. Lavanta bahçeleri sadece ekonomik bir gelir kaynağı değil, aynı zamanda turistik bir cazibe merkezi olarak da değerlendirilebilir. Bu tür yenilikçi tarım faaliyetlerinin ve görsel açıdan çekici projelerin daha fazla tanıtılması, bölgenin cazibesini artırabilir.
Muğla'nın sahip olduğu bu çeşitlilik ve zenginlik, doğru ve etkili bir şekilde tanıtıldığında, şehre ve ülkeye büyük ekonomik katkılar sağlayabilir. Ancak, bu tanıtım çalışmalarının sadece geleneksel turizm kampanyalarıyla sınırlı kalmaması, tarım, kültür, tarih ve yenilikçi projeleri de kapsaması gerekmektedir.
Özellikle sosyal medya ve dijital platformlar aracılığıyla yapılacak yenilikçi ve kapsamlı tanıtım kampanyaları, Muğla'nın dünya çapında daha fazla bilinirliğe ulaşmasına yardımcı olabilir.