Yazının başlığına bakıp ta hayırdır genetik mühendisliğine mi başladın diyenler olacaktır. Ben hala bildiğim işi yapmaya devam ediyorum ama adayların netleşmesinin ardından siyaset mühendisliğine soyunan birçok meslektaşım var. Yine her zamanki gibi niyet okumaya, fal bakmaya başladılar. Halamın bıyıkları olsaydı amcam mı olurdu yoksa keser miydi?
***
Ülke siyasetinin önemli isimlerinden merhum 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Siyasette kimin ne görev alacağı yaptığı hizmetlerle ölçülür” demişti. Yıllar önce Muğla Üniversitesinde katıldığı bir televizyon programında ülkenin siyasi bakışını ve seçmen algısını özetlemişti aslında. Şimdi siyasi partilerin listelerine bakılınca Demirel’in sözünün sağ tandanslı partilerde nasıl yer bulduğunu görüyorum.
***
AK Parti Muğla Milletvekili adaylarının yer aldığı listeyi şöyle bir incelersek Demirel’in sözlerini neredeyse tasdikler nitelikte. İki dönem milletvekilliği yapmış Hasan Özyer birinci sırada, dört yıl il başkan yardımcılığı ve beş yılda il başkanlığı yapan Nihat Öztürk ikinci sırada, Haziran seçimlerinde gezmedik köy bırakmayan yorulmadan yılmadan neredeyse 24 saat çalışan Elvan Göçer üçüncü sırada.
***
AK Parti Türkiye genelinde aldığı oyları arttırarak yeniden tek başına iktidar olmak için sıkı bir liste hazırlık dönemi geçirdi. Listelerde partinin kendi kodlarına dönüşünü ön planda tutulurken, genelde muhalefette kaldığı illerde teşkilatta görev yapmış aday adaylarını değerlendirdi. Genel olarak doğru bir strateji ama Muğla için yeterli mi? Sanırım bunu 1 kasım akşamı göreceğiz.
***
Muğla yapısı gereği sosyologların bile her hangi bir tanım içine yerleştiremediği bir şehir. Şehir insanının yaşam tarzı bölgelere göre farklılık gösteriyor. Geleneklerine bağlı bir büyüğün sözüne değer veren bir o kadar da özgürlükçü. Hatta bazılarına göre mikro milliyetçi.
***
Gelin görün ki çok partili sisteme geçildiği günden 2002 yılına kadar merkez sağ partilerin ağırlığını hissettirdiği Muğla’da ne değişti. Bir büyüğe sorma, geleneği devam ederken ülke genelinde iktidar olan siyasi otorite Muğla’nın sosyolojik yapısını çözemediği için yönetici kadrolarında hatalar üzerine hata yaptı. 2004 yılında kendilerine verilen şansı kullanamayan AK Parti ülke genelinde iktidar olmasına rağmen Muğla’da hep muhalefette kaldı. Gelin buna şovenistlik deyin yada mikro milliyetçilik. AK Parti’de Muğlalı bir yönetim görmeyince kimse yanaşmadı.
***
AK Parti milletvekili aday listelerinin açıklanmasına dakikalar kala AK Parti’nin kadim, münevver, irfan sahibi yazarı sosyal paylaşım sitesinde “Muğla seçmeni için en iyi yol olan "heterojen yapı" vekil listesinde karşılığını buldu. Mikro Milliyetçi algılar tarumar oldu. "Coğrafyacılar" sınıfta kaldı. İsimleri görünce bunun ne anlama geldiğini anlayacaksınız.” Bu mesajı paylaşmıştı.
***
Muğla’nın iddia edildiği gibi heterojen yapısında mikro milliyetçilik yapılmadan 14 belediye başkanına bir bakalım. İçlerinde tek yabancı olarak tabir edilebilecek Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi var. Diğerlerinin tamamı yerli.
***
30 Mart 2014 tarihinden bu yana geçen zamanda mikro milliyetçilik yapan seçmenin değiştiği iddia ediliyor sizce gerçekten öyle mi? Siyasi parti genel merkezleri her seçimde Muğla’da seçmen ağırlığını ön plana alarak aday listelerini belirler. Bu kez AK Parti "Coğrafyacılar" ve “Mikro Milliyetçileri” liste hazırlama sürecinden uzak tuttu. Bir başka değişle AK Parti “yumurtadan Fil çıkmasını” istiyor. Peki yumurtadan fil çıkar mı?
***