Seçimlere çok az bir zaman kaldı.
Deyim yerinde ise göz aç kapa, yarın seçim.
Tarihi fırsatlar vardır. Kaçarsa tarih bile sizi affetmez denilen cinsinden.
Tarihi fırsatlar ancak tarihi hatalar sayesinde kaçar. Tarih fırsatı yazmaz belki ama, hataları illaki yazar.
Sonuçlara girmez belki ama, sebepleri illaki yazar.
Kurulduğu sene iktidar olup, her seçimde daha da güçlenerek çıkan bir iktidar düşünün.
Bitti denilen yerden, tam da küllerin arasından doğan.
Muhtarlığa bile layık görülmeyen birinin omuzlarında.
Durmadan büyüyerek, dinlenmeden koşarak.
Nerden geldik buraya?
20 nci yılında. Seneye 21 olacak.
Dünyanın toprak büyüklüğü açısından ilk onlarda, nüfus bakımından ilklerde olan, yer altı/yer üstü zenginlikleri ile, bulunduğu konumu ve tarihi ile, geçmişi, hatta taşıdığı misyonu ile parmakla gösterilen bir ülke, sanayisi montaj, hammaddesi ithal, hatta kullandığı parası bile borç bir halden...
Ne günlerdi değil mi?
Tilkinin bile elinde çubukla dişini karıştırırken kikirdediği bir ülke.
Memuruna maaş bile ödeyemez hale gelen bir ülkeden bugüne.
Ekmek, gazyağı, hastane, bankamatik önlerinde maaş kuyruklarından, son model araba, en son versiyon telefon, ultralux otellerde tatil kuyruklarının oluştuğu bir ülkeye.
Ciklet bile üretemeyen ülkeden, İnsansız, silahlı hava aracı üreten bir ülkeye.
İktidarlar milleti ile birlikte büyür. Millet büyüdükçe iktidarı muhafaza daim olur.
Ya aksi olursa?
Nerden geldik buraya?
Sofrasında iki çeşit yemeğin yanına üçüncü tabak geldiğinde binlerce şükreder bir halden, kırk çeşit yemeğe "yine mi aynı yemek, açlıktan öleceğiz.." denilen bir hale.
"Bey gelirken bir paket gofret, varsa iki de topitop.." dan " gelirken divan pasyanesinden karşmellow, mehmet efendiden sakızlı kahve, baklavacımdan karışık iki kilo.. çek getir, geç kalma.." ya.
Siyah beyaz tv aldığımız günler. Şimdi? Beş odalı evde en az 3 tane. O da bir şey mi? 5 nüfuslu bir evde en az 8 cep telefonu. At at.. Olur. Baba ayrı, anne ayrı, büyük kız ayrı, ortanca oğlan ayrı araba...
Olmasın mı?
Neyin peşindesin?
Ne demek olmasın?
Daha çok olsun.
Daha da Çok.
Bir zananlar pazarda limon satjan öğretmenlerimiz vardı bizim.
Gece taksicilik yapıp, gündüz uykulu uykulu derse giren canım öğretmenimlerimiz.
Şimdi?
SATILIK ARABA 2020 MODEL ÖĞRETMENDEN!
Çağ atlamak 1999 dan 2000 e geçmek değil sözümüz.
Ne oluyor bize sorusu mühim de, yahu ne oldu bize?
Zeytini bile taneyle, peyniri gramla, ekmeği dahi yarım yarım aldığımız günleri ne ara unuttuk?
ERDOĞAN düşmanlığı insanları şükürsüz yaptı sanki. ERDOĞAN muhalifliği yapmak için bir kesimi kılıftan kılıfa sokuyor sanki.
Sosyal medyada CHP nin ağır toplarından hatırı sayılır bir bankamatik faresi şu twiti atabiliyorsa, geldikleri noktayı başka bir kelime amlatamaz diye düşünüyorum.
Şöyle diyor hatırı sayılır bankamatik faresi ;
ERDOĞAN bugün milleti o kadar aciz hale getirdi ki, evimize çuvalla şeker almak bile hayal oldu.
Diyor.
Bir bakıyorsun bu twit onlarca CHP li IPli milletvekili tarafindan bile değerli görülüyor.
Ulan...
100 gram şeker için mahalle bakkalına yalvardığımız günleri mi unuttuk? Eskiden çuvalla aliyordu da ERDOĞAN mani oldu.. Der gibi.
Tamam.
Pahalılık yok mu?
Yok diyenin taaa.
Mutfakta sıkıntı yok mu?
Yok diyenin taaa.
Fakat. Ne herşeyi devletten bekleyebiliriz, ne de devleti herşeyden muaf tutabiliriz.
Arasını bulmak bizim elimizde.
Çöpten ekmek toplayanlar yok mu?
Var.
İyi de..
Devlet bağırıyor ; aç olan gelsin diyor.
Gelmez.
Ar eder belki muhtaç olan.
Ya onu kullanan?
Onun amacı da başka.
Çöpten ekmek toplayana ekmek vermek değil amacı. Onu kullanmak.
Onlar konuşur, Ak Parti yapar.
Bu sözün önemini çok iyi bilen kaç kişi? Yüzde kaç?
Söz mühim de.
Bu söz ile seçim kazanılmaz.
Rehavet tabanda tavan yapmış mı ne?
Bence öyle gibi.
Kimse kusura bakmasın arkadaş.
Günde iki açılış, bir düğün, bir karşılama, altına da değerlendirdik, araştırdık, inceledik, ziyaret ettik sacmalıklarını bırakalım artık.
Attığınız mesajların beğenen, yorum yapanlar bile zoraki ! yapıyor. İçinden gelerek değil yani.
Ya ne için?
Anlayan anladı onu...
Beyler&Bayanlar.!
Muhalefetin adayı bile henüz ortada yok.
Tamam.
Bu bize hiç ama hiç hoş gelmesin. Genel siyasette bu belki mesaj olarak karşılık bulur, fakat millet nezdinde inanın sadece hamasi duruyor.
20 yıldan beri 7 düvele karşı mücadele eden bir iktidarı, laf kalabalığı arasında yok etmeyelim. Adalet yok diye bağıranlar şimdiden hesap vereceksiniz diyecek kadar pervasız haldeler.
Mazallah ya kaybedersek?.
Bugün elin alkışı ile kürküme itibar edilenler, yarın keten gömlekte def önünde oyuna çıkarılırlar.
Demedi demesin kimse.
Vakit dar,
zaman kısa,
Yol uzun..
Yaklaşıyor Yaklaşmakta Olan !
Selam Ve Dua İle.