Günümüzde bazı insanların ve sistemin maalesef üretme kabızı olduğunu görüyoruz. Bunun sebepleri insandan insana değişmekle birlikte, üretmek için gerekli emeği vermekten, gerekli, olan çabayı göstermekten, yine maddi ve manevi kaynağı ayırmaktan imtina etmekten, en önemlisi de üretmek için gerekli yeti ve yeteneklerden, ayrıca derinlikten uzak olmaktan kaynaklandığını düşünüyorum.
***
Bu tür insanlar üretme kabızı olmakla birlikte maalesef üretmek isteyen herkesinin de kendileri gibi kabız olmalarını ister ve beklerler.
Bu kişilerin temsil ettiği veya içinde bulunduğu sistemde üreteni sevmez, bununla birlikte üreten ve üretilen her şeyi küçümserler, sanki bunu biliyormuş gibi yaparlar, aslında konuyla yakından ve uzaktan hiç ama hiç ilgileri yoktur.
***
Binlerce sayfa kitap okunarak üretilen ve bir tablet gibi yutulmak üzere hazırlanan özet bir çalışmayı daha okumadan ortaya konulan şeyi herhangi bir internet sitesinden alındığını utanmadan iddia eder ve çevresine söylerler.
İşte bu kişiler ve kişilerin içinde bulunduğu sistemler maalesef bir şey üretmez üreteni de sevmezler.
***
Siyasette de durum çok farklı değil. Proje üreten kim var diye şöyle bir bakın etrafınıza kaç isim sayabileceksiniz. Geçtiğimiz günlerde AK Parti milletvekili aday adayı başvuruları yapıldı. Başvurularını yapmak için kimileri Genel Merkez Yolunu tutarken, kimileride İl başkanlıklarını seçti.
***
Muğla’da İl Başkanlığına başvuru için gelenlerin banka sırasında beklerken sohbetlerine kulak misafiri oldum. Meslek hastalığı işte etrafta ne varsa ne yoksa göz kulak oluyorsunuz. Duyduklarıma güleyim mi ağlayayım mı bilemedim. “Aslında ben özel birisiyim doğum tarihimle babamın beni nüfusa kaydettirdiği tarihler ve aralarındaki rakam farkları ilginç şifreler veriyor” Bir milletvekili adayının ağzından dökülen bu kelimeler aslında ne durumda olduğumuzun açık beyanı.
***
Bankada para yatırma kuyruğunda bekleyen aday adaylarıyla tanıştım ve neden aday olmak istediklerini projelerini öğrenmek istedim. Pişman olacağımı bile bile. “Proje derken” , “sayın vekil adayım Muğla için memleket için neler yapacaksınız?”, “büyüklerimizin uygun gördüğü tüm projelere destek vereceğim.” Bu sohbetin sonunu tahmin etmişsinizdir. Dudakların ısırmaktan kollarım ve bacaklarım çimdirmekten morardı.
***
Muğla’da siyaset denilince proje üreten hizmet için koşturan milletvekilleri adaylarını Diyojen gibi elimde kandille aramaya çıktım şimdiden. Üretemeyen kendine ait düşüncesi ve fikri olmayan aday adalarını gördükçe acaba ben de mi sorun diye düşünmekten de kendimi alamıyorum.
***
Kendi ikballeri peşinde koşan istikbali düşünmeyen o kadar çok siyasetçi görünümünde tüccar var ki ne zaman nerede neyle karşılaşacağınız belli olmuyor. 1 kasın seçimlerine kadar bakalım daha neler göreceğiz.
Bu bağlamda üretenlere, üretmek için çaba sarf edenlere şunu söylemek isterim;
Üretim kabızı insanlara ve sistemlere aldırış etmeyin, siz üretmeye devam edin, sakın ola ÜRETME KABIZLARINA alanı terk etmeyin.