Muğla sahilleri özellikle Suriye’li mültecilerin akınına uğruyor. Önceki gün Bodrum’da içerisinde mültecilerin bulunduğu iki bot battı. 8’i çocuk 12 kişi boğularak yaşamını yitirdi. Küçük çocukların cesetleri sahile vurdu. Bir jandarma küçük çocuğun cansız bedenini denizden alıp kucaklayıp ambulansla kadar taşıdı. Yaşanan manzara yürekleri dağladı. Bu fotoğraf karesi dün bütün gazetelerin birinci sayfasındaydı…
8’i çocuk 12 mültecinin cesetleri karaya vurdu. İnsanlığın bittiğini bir fotoğraf karesinde son buldu. Cesetler karaya vurduğunda o sahilde insanlar hala denize girmeye ve güneşlenmeye devam ediyordu. Jandarma ekipleri sahilden küçücük bedenlerin cesetlerini götürürken vurdum duymaz insanlar denize girmeye devam ediyor. Yaşanan bu olay insanlığımız bittiğinin bir göstergesinden başka bir şey değildir…
Bodrum yarım adasında yüzlerce Suriyeli var. Bunların büyük bölümünün yasa dışa yollarla Yunan adalarına gitmeye hazırlanıyor. Bunu bilmek için kain olmaya gerek yok. Bodrum yarımadasında sezon ortasında satılık can yeleği kalmadı. İşletmeler durmadan can yeleği getirtiyor. Peki bunların önlemi neden alınamıyor. Suriyeli mültecilerin denize açıldıkları noktalar belli. Buralarda güvenlik önlemleri arttırılamaz mı? İnsanların çocukların hayatlarının hiç mi önemi yok?...
Önceden mülteciler kaçış noktalarına gecenin karanlığında yürüyerek gidiyorlardı. Şimdi ise taksilere binip teknelerin yanına kadar geliyorlar. Peki bu taksiciler bu insanların umut yolculuğuna çıktıklarını bilmiyorlar mı? polise ya da jandarmaya haber vermiyorlar. Paranın bu kadar mı esiri olmuşlar. Bu insanların ölüme gittiklerini bilmiyorlar mı. Taksisinden inen bir çocuğun birkaç saat sonra boğularak öleceğini hiç mi düşünmüyor?...
Muğla sahilleri Yunan adalarına en yakın yer. Dolayısıyla mülteciler Avrupa’ya açılan geçiş kapısı olarak Muğla sahillerini görüyor. Umut yolculuğuna çıkan mülteciler Muğla sahillerine ya bir kamyon kasasında ya da otobüslerle geliyor. Günlerce ormanlık alan içerisinde aç ve susuz bekliyorlar. Şişme botlara binerek umut yolculuğuna çıkıyorlar. Çoğunun üzerinde can yeleği dahi bulunmuyor. Mültecilerin umut yolculuğu çoğu zaman büyük bir facia ile sonuçlanıyor…
Ya umut tacirleri deniz ortasında mültecileri kaderlerine terk ediyor. Ya da 10 kişilik şişme bota 20-25 kişilik mülteci grubunun botları alabora oluyor. Nereden bakarsanız bakın yaşananlar tam bir insanlık dramı. Ölümle sonuçlanan tekne facialarına rağmen Yunan adalarına geçmek için her yolu deneyen kaçak göçmenler, her şeye rağmen umuda yolculuktan vazgeçmiyor. Kos Adası'na geçmek için öncelikle Bodrum'u, Midilli'ye geçiş içinse Ayvalık'ı tercih ediyorlar. Ege kıyılarından, çoğu 20 dakika mesafedeki Yunan adalarına genellikle lastik botlarla geçmeye çalışıyorlar. Yolculukler genellikle faciayla sonuçlanıyor…
2014 yılında Muğla sahillerinde 12 mülteci boğularak yaşamını yitirirken bin 215 mülteci sahil güvenlik ekipleri tarafından kurtarıldı. 2015 yılının ilk 8 aylık döneminde Muğla kıyılarında 9 bin 940 mülteci kurtarıldı. Aynı dönemde umut yolculuğuna çıkan mültecilerden 40 tanesi boğularak yaşamını yitirdi. Muğla sahillerinde daha binlerse göçmen olduğunu düşünürsek yaşanan bu tekne faciaları ne ilk olacak ne son…
Sahil Güvenlik Komutanlığı verilerine göre kanunsuz yollarla Ege Denizi'nden Yunanistan'a geçmek isterken yakalanan kişi sayısı, 1 Ocak–31 Ağustos 2015 arasında 42 bin 126'ya ulaştı. Bin 170 arama kurtarma harekatında 54 göçmen kaçakçısı yakalandı, 28-31 Ağustos arasında ise 58 arama kurtarma harekâtında, 2 bin 164 kaçak göçmen kurtarıldı. 2013 yılında 251 vakada 6 bin 937 kişi kurtarılırken 71 göçmen kaçakçısı yakalandı. 2014 yılında ise 529 vakada 12 bin 884 düzensiz göçmen kurtarıldı, 72 göçmen kaçakçısı yakalandı…