Türkiye’de medyanın gücü yok edildi!

Türkiye'de medyanın geçmişteki rolü ve bugünkü durumu arasındaki değişim, toplumun işleyişinde ve siyaset üzerindeki etkide önemli bir kırılmayı temsil ediyor.

Eskiden, medyanın yayınladığı eleştirel haberler veya olumsuz olaylar karşısında siyasetçiler ve kamu yöneticileri hızlıca harekete geçer, sorunların çözümü için adımlar atılırdı.

Medya, bir tür "denetim mekanizması" işlevi görür ve hükümet üzerinde ciddi bir baskı unsuru olabilirdi. Bu süreç, demokratik denetim ve hesap verebilirlik ilkelerine dayalı bir işleyişi destekliyordu.

Ancak günümüzde medyanın bu rolü büyük ölçüde zayıflamış durumda.

-Medyanın Siyasi Kontrol Altına Girmesi

Türkiye'de medya sahipliği yapısı son yıllarda değişti ve medya organlarının büyük bir kısmı hükümete yakın iş insanlarının kontrolüne geçti. Bu durum, hükümeti eleştiren haberlerin azalmasına, eleştirel gazeteciliğin baskı altına alınmasına ve medya üzerinde güçlü bir otosansür oluşmasına yol açtı.

Medyanın, sorunları gündeme getirip kamuoyunu bilgilendirme işlevi zayıfladığı için, siyasetçiler veya yöneticiler de bu haberler karşısında eskisi gibi harekete geçmiyor. Bu, siyasilerin medyanın eleştirilerine karşı daha bağışık hale geldiği bir ortam yaratıyor.

-Kamu Denetimi ve Hesap Verebilirliğin Azalması

Türkiye’de siyasetin ve kamu yönetiminin medyadan gelen eleştirilere daha az önem vermesi, hesap verebilirlik ilkesini de zayıflatıyor. Eskiden bir haber ya da eleştiri üzerine hızla aksiyon alınırken, bugün medya ne kadar çarpıcı bir durumu gündeme getirirse getirsin, çoğu zaman hükümet veya kamu yöneticileri tarafından görmezden geliniyor.

Bu durum, kamuoyunda bir tür güven erozyonu yaratıyor ve "Kimin eli kimin cebinde belli değil" ifadesiyle anlatılmaya çalışılan kaotik bir durumu besliyor.

-Sosyal Medyanın Yükselmesi ve Geleneksel Medyanın Güç Kaybı

Geleneksel medyanın etkisinin azalmasıyla birlikte, sosyal medya alternatif bir platform olarak öne çıkmış durumda. Ancak sosyal medyanın yaydığı bilgi çoğu zaman dağınık, doğrulanmamış ya da sansasyonel olabiliyor.

Dolayısıyla, sosyal medya üzerinden oluşan gündem, siyasetçiler üzerinde geleneksel medyanın geçmişte yarattığı baskı düzeyine ulaşmakta zorlanıyor. Bununla birlikte, sosyal medya zaman zaman büyük etkiler yaratabiliyor ancak bu durum süreklilik arz etmiyor.

-Batı ile Türkiye Arasındaki Farklılık

Avrupa ve ABD gibi demokratik standartların daha yüksek olduğu ülkelerde medya hâlâ çok güçlü bir denetleyici mekanizma olarak işlev görmeye devam ediyor. Örneğin, ABD’de bir gazeteci veya haber kanalı tarafından ortaya çıkarılan skandal, geniş çapta yankı buluyor ve sonuçta siyasi aktörler hesap vermek zorunda kalıyor. Avrupa’da ise medya ve yargı, demokratik sistemin temel taşları olarak birlikte çalışarak hükümetin denetlenmesini sağlıyor.

Bu ülkelerde kamu baskısı ve medyanın gücü o kadar etkili ki, büyük bir skandal söz konusu olduğunda hükümetlerin bile devrilmesi mümkün olabiliyor. Bu sistemin işlemesi için hem güçlü ve bağımsız bir medya hem de hesap verebilir b

ir siyaset anlayışı gerekiyor.