Datça yarım adasında Kargı koyunda hazineye ait 130 dekar bir arazinin imara açılmasını protesto eden çevreci arkadaşlarımızın haberi vardı geçenlerde gazetelerde.
Kargı koyunun güneyinde bulunan bu hazineye ait arazi taşlık kayalık bir arazidir.
Bu arazide yürümek bile zordur ve tarım yapılması nerede ise, mümkün değildir.
Yerleşkelerimizi, yatırımlarımızı bu türlü araziler üzerlerinde yapmalıyız ki, tarım arazilerimizi koruyabilelim.
Datça yarım adasında Kızlan altı diye bilinen ve çok bereketli tarım arazileri vardır.
Kızlan altı diye bilinen semiz topraklarda insan dikseniz insan çıkar adeta.
Hatta dünkü gazetelerde bu arazide yetiştirilen turfanda sebzelerden bahseden haberler vardı.
Kızlan altıdaki bu semiz topraklar üzerinde on on beş yıl önce imar planı yapıldı.
Yani bu bereketli araziler iskana açıldı.
Bu arazide imar yasasının 18. Maddesi ile imar planı uygulaması yapılır iken bazı suistimaller yapıldı malesef..
Bunun üzerine konu mahkemeye intikal etti.
Bu neden ile bu bereketli topraklar yerleşime bir türlü açılamadı.
Ancak her iste bir hayır vardır, mantığından hareket eder isek, bu mahkeme olayı cok iyi oldu..
Kızlan altındaki imar planının iptali için Muğla Ziraat Müdürlüğü dava açmalı ve bereketli toprakları kurtarmalıyız.
Çevreci arkadaşlarımız Kızlan altındaki bereketli topraklar için mücadele etmeliler..
Yerleşim yeri veya yatırım için Kargı koyundaki taşlık, kayalık yani tarıma elverişli olmayan arazi kullanılmalıdır, doğrusu da budur..
Kızlan altındaki imar planı uygulamasının mahkemeye intikal etmesini, bu mahkeme olayını bir nimete dönüştürmek, Muğla Ziraat Müdürlüğüne ve çevreci arkadaşlarımıza düşmektedir..
Bu fırsatın ıskalanmamasını, dilerim..