Tamer Mandalinci’nin Yunanistan’ın Kos Adası ziyaretini nasıl okumalıyız?

Yunan botları Bodrum ve Datça sınırlarımızı taciz etse de, Türk tarafı olarak Yunanistan’a Tamer Mandalinci ve beraberindeki heyet ile barışın simgesi olan zeytin dalı uzattık. Tamer Mandalinci ve heyetinin Yunanistan’ın Kos Adası’na yaptığı ziyaret, denizin iki yanında “Barış ve Kardeşlik Rüzgarları” estirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zaman zaman siyasi olarak “Bir gece ansızın geliriz” mesajını Yunanistan’a iletse de, günlük yaşamda iki halk arasında karşılıklı ziyaretler her zaman olmuştur. Son olarak Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ve beraberindeki heyetin Kos Adası’na yaptığı ziyareti de bu çerçevede değerlendirmeliyiz.

Aslında iki halk arasında çok güçlü bağlar vardır

Türkiye ile Yunanistan arasında tarihin derinliklerinden gelen bir ilişki vardır. Bu ilişki zaman zaman gerilimlerle sarsılsa da, iki toplumun kültürel ve coğrafi yakınlığı onları sürekli bir arada tutmuştur.

Son dönemde düzenlenen kültürel etkinlikler ve konserler, bu iki halkın ne kadar güçlü bir bağa sahip olduğunu gösteren en güzel örneklerden biri.

Anlamlı bir ziyaret

29 Eylül’de Kos Adası’nda gerçekleşen Kos-Bodrum Dostluk Konseri de bunun en son ve anlamlı göstergelerinden biri oldu.

Bu tür etkinlikler, yalnızca müzikle sınırlı olmayan, iki halkın duygusal ve kültürel bağlarını güçlendiren önemli birer köprü niteliğindedir.

Türk ve Yunan ezgilerinin birlikte söylenmesi, barış ve kardeşlik mesajlarının karşılıklı olarak verilmesi, iki ülke arasında dostluk rüzgarları estiriyor.

Hem Kos Belediye Başkanı Theodosis Nikitaras’ın hem de Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin konuşmalarında vurguladıkları ortak nokta da bu: Müzik ve kültür, iki toplum arasındaki ayrılıkları giderecek ve dostluğu pekiştirecek en güçlü araçlardır.

Her iki ülkenin siyasilerinin barış ve dostluğu savunma iradesi de bu süreçte önemli bir rol oynuyor. Kos ve Bodrum’da düzenlenen bu tür etkinlikler, sınırların ötesinde bir kardeşlik bilincini yeniden canlandırıyor.

Müzikle, dansla, ortak değerlerin paylaşılmasıyla yeniden inşa edilen bu dostluk köprüleri, gelecek nesiller için güçlü bir miras oluşturuyor.

Kos-Bodrum Dostluk Konseri gibi etkinlikler, yalnızca iki ülke arasında diplomatik bir jest olarak kalmamalı; bunun ötesinde, toplumlar arası barışın ve anlayışın sürekliliği adına daha da yaygınlaşmalıdır.

Türkiye ve Yunanistan, Ege’nin iki yakasında ortak bir tarihe ve kültüre sahip iki büyük aile olarak, dostluğun ve kardeşliğin sesi olmalıdır. Bu tür etkinlikler, hem halklar arasında bir köprü hem de dünya barışına katkı sağlayan güçlü bir mesajdır.

Tandoğan Uysal