TAKLACILIK NE SOSYAL MESAFE TANIR, NE SALGIN

“Yakın mesafedeki 2 kişiden 2’si de maske takmış olsa, virüs maskeye rağmen, birinden diğerine ulaşabilir. Evden çıkarken mutlaka maske takın ama maske, sosyal mesafe olmadan Coronavirüs riskinden sizi uzak tutmaya yetmeyebilir. Risk almayın.”

Bu açıklama benim değil Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın.

Sayın Bakanın işinin ne kadar zor olduğunu bu süreçte daha iyi anladık.

Nasıl olmasın?

Vatandaşa mı laf anlatsın, vatandaşa örnek olacaklara mı?

Kim o örnek olacaklar?

Tabi ki illerdeki yöneticiler.

Hele bizim il, evlere şenlik.

İlin Sağlık Müdürünün pazardaki maskesiz görüntüsü fotoğraf karelerine yansır, Menteşe Devlet Hastanesi’nin açılışına katılan göz önündeki zatlar, boy gösterip, fotoğraf vereceğiz diye yarışır…

Hangisini sayalım?

Dikkat eder misiniz? Bu sözünü ettiklerim hep, bu salgın sürecinin birinci muhatapları ve bu muhatapların verdiği kareler.

Vatandaş vermiş çok mu?

Sen gel de Sayın Bakan, bas bas uyarılarda bulun hala televizyonlarda, “sosyal mesafeyi koruyun”, “evden çıkmayın”, “maske takın” diye.

İmamların görüntüsü, cemaati solladı Muğla’da.

***

Dünkü yazımda yeni açılışı yapılan Menteşe Devlet Hastanesi’nin bu sürece geldiği akıbeti özetle aktarmıştım.

Ve ardından sürece yönelik merak ettiklerimizi;

“Eski hastanenin standartlara uygun olmadığı gerekçesiyle yeniye ihtiyaç duyduktan sonra, hastane standarda uygun hale getirildi mi?

Söz konusu hastane eski halinden daha güçlü hale dönüştürüldü mü?

Menteşe Devlet Hastanesi’nin güçlendirme raporu var mıdır?

Gerek üniversite gerekse ilgili kurumların söz konusu hastanenin olası bir depreme karşı sağlam olduğuna yönelik kararı var mıdır?” şeklindeki sorularla cevap almak üzere sıralamıştık.

Soruların önem arz edeceğini düşünüp, bir de hastanenin Cuma akşamı iftardan sonra o alışık olduğumuz şatafatlı törenlerden biriyle değil, içinde bulunduğumuz salgın süreci nedeniyle sade bir şekilde açılıp, hizmet vermeye başlayacağını da dile getirmiştik.

Hay demez olaydık.

Nasıl unuttuk Coronavirüs sürecinin bizim tören taklacılıklarını bir nebze olsun unutturacağını ya da önüne geçebileceği ihtimalini.

Protokol taklacılarının sosyal mesafe kurallarını hiçe sayabileceklerini hiç aklımıza getirmediğimiz gibi, aksine sosyal mesafe anlayışını güdebilip örnek tutum sergileyeceklerini nasıl düşünüp, kendimizi inandırmaya çalışmıştık.  

Olmaz. Olmadı da.

Olan tek şey; maskeye takma kuralına riayet edildiği ama o kadar.

Taklacılık artık bir huy, bir davranış biçimi, hatta mesleğe dönüştürülmüş bile olabilir artık.

Sizler buna yalakalık da diyebilirsiniz.

Yani adı ne olursa olsun ne sosyal mesafe tanıyor, ne salgın tanıyor.

Dip dibe fotoğraf verip, sosyal medyada “ben de buradayım” görüntüsü sadece Coronavirüsün değil, vebanın bile önüne geçer Allahın izniyle bizim toplumda.

Bu nasıl bir yaklaşımdır, davranıştır anlayabilmek mümkün değil. Sosyolojik bir tez konusu olabilir.

***

Sayın Vali Esengül Civelek hanımefendiyi duyarlılığından dolayı kutluyorum. Sürekli olarak etrafındakilerin kulak asmadığı sosyal mesafe konusundaki uyarılarından dolayı.

Şahsım olarak bu açılışta bulunmadım. Gelişmeleri, hastane açılışına haber yapmaları için davet aldıkları halde, yalaka ve sorumsuz tutumların oluşturduğu bu görüntüler yüzünden işlerini yapamayacak hale gelen muhabir arkadaşlarımdan öğrendim. Abartmıyorlardı çünkü sosyal medya mecrasından yaptıkları canlı yayını da izleme fırsatım oldu bu yaşananları.

Bu tür ortamlarda kraldan çok kralcıların da öne çıkmadaki maharetleri kayda değer. Nitekim bu maharetlere de şahitlik eden muhabir arkadaşlarımın gözlemlerini önemsiyorum.

Sayın Valinin hastane inceleme turlarını sadece basın mensuplarını yanına alarak yapması uygun olacakken, açılışa basın mensubu olarak çağrıldıkları halde habercilikteki zaman ve işini yapmaya çalışıyor olmaları kavramının önemi hiçe sayılarak, fotoğraf servis edilmesi önerisi atanlara da çok fazla sözüm yok.

Zaten bildik öne çıkma girişim ve önerileri deyip geçiyorum.

Sosyal mesafe kurallarına uymadıklarını anlayıp, idrak edip, bunun bertaraf edilebilmesi için ortaya atılan dahiyane teknolojik önerilere ise, hiç girmeyeceğim.

Kısacası şatafatı, fotoğraf vermeyi, taklacılığı seviyoruz vesselam. Bir de salgın olmayıp tören olsa neler yaşanacaktı düşünmek bile istemiyorum. Kesin herkes birbirini çiğnerdi.

İnsan sağlığı için önemli bir hizmet olan ve kapandığı günden bu yana kente gerek sirkülasyon gerekse ekonomik olarak kattığı canlılığı geri kazandırma anlamında önemli bir misyonu olduğuna inanılan bir hastanenin açılışı, en azından böylesine bir kritik süreçte o her zaman bildik görüntülerden uzak bir şekilde hizmete açılmasını görmeyi umardık.

Ya da çağırmayın arkadaş. Basını çağırmayın. Bu kadar malzeme verecekseniz ya da malzeme vermemeye hazırlıklı değilseniz çağırmayın basın mensuplarını.

Hem bu görüntüler ortaya çıkmaz, hem bu kaleme alınanlar mevzu olmaz, hem de kendiniz çalıp, kendiniz oynamış olursunuz.

Nasıl olsa haberi servis eder, gazeteleri bülteniniz gibi kullanır, haberi yayınlatırsınız.

***

Memlekette öne çıkarılacak iş sınırlı olunca, şovlar devreye giriyor. Şov devreye girince ise, ne salgın tanıyor, ne sosyal mesafe.

Ne diyelim Menteşe Devlet Hastanesi kentimize hayırlı olsun.

Çok söze gerek yok, memleket bizim bildik memleket, manzaralar bildik manzaralar.

Sağlıklı günler diliyorum.