BERİTAN YÜCEL

--Geçtiğimiz yaz aylarında Muğla'da yaşanan orman yangını felaketinin yol açtığı ekolojik ve sosyo-ekonomik etkilerin yer aldığı “Muğla ve Antalya'daki Orman Yangınlarının Ekolojik ve Sosyo-Ekonomik Etkileri” başlıklı rapor yayımlandı.

-- Raporda Milas zeytinyağı ve Marmaris çam balının hem yerel hem de ülke ekonomisi için katma değer yaratan coğrafi işarete sahip iki ürünü olması ve yangınlardan etkilenmesine değinildi. Ayrıca coğrafi koşullara bağlı olarak yüksek kesimlerde kendiliğinden yetişen ve ürünleri zeytinyağına dönüşen doğal zeytinliklerin yok olması, yaşanan orman yangınlarının Milas bölgesinde bıraktığı en derin iz olduğuna değinildi.

Geçtiğimiz yaz Muğla’da yaşanan orman yangınları sonrası mevcut durumun ortaya konması, yangınların ekolojik ve sosyo-ekonomik etkilerinin araştırılması amacıyla hazırlanan ve MSKÜ Fethiye Ali Sıtkı Mefharet Koçman Meslek Yüksekokulu Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü öğretim elemanı Öğr. Gör. Dr. Yasin İlemin’in araştırmacı ve Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı doktora öğrencisi Uğur Can Köşk'ün Çevre Sosyoloğu olarak proje ekibinde yer aldığı araştırma tamamlandı.

Proje, dünyanın en büyük çevre koruma kuruluşlarından WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve NATURA Doğa ve Kültür Koruma Derneği tarafından hazırlanan “Akdeniz Bölgesi’ndeki Büyük Orman Yangınlarının Ekolojik ve Sosyo-Ekonomik Etkileri” raporunda yer aldı.

Metal yığınına dönen bu araçtan sağ çıktılar Metal yığınına dönen bu araçtan sağ çıktılar

Çalışma kapsamında, 2021 yazında meydana gelen büyük yangınların yol açtığı ekolojik ve sosyo-ekonomik etkiler nicel ve nitel boyutlarıyla irdelenirken, yangın öncesi, sırası ve sonrasına dair öneriler sunuldu.

gdfg.png

BÜYÜK YANGINLARDAN EN FAZLA ETKİLENEN KIZILÇAM ORMANLARI OLMUŞTUR

Özellikle Köyceğiz’de gerçekleşen orman yangınında Sandras Dağı’na doğru yükseklere çıkıldıkça karşılaşılan karaçam-kızılçam karışık ormanları ve saf karaçam ormanları tepe yangınlarından etkilendi.

“MARMARİS SEMENDERLERİNE AİT YANGINA BAĞLI BİR ÖLÜM KAYDI ALINMAMIŞTIR”

Dünya üzerinde sadece Muğla ili sınırları içerisinde dağılış gösteren lokal bir endemik tür olan Marmaris semenderiyle ilgili raporda, “Yaşam alanı olan Marmaris İlçesi’ne bağlı Hisarönü, Orhaniye, Osmaniye mahalleleri, aynı zamanda 2021 yılında büyük yangınların en yoğun yaşandığı yerlerden biri olmuştur. Bu alanlarda yapılan gözlemler neticesinde semenderlere ait yangına bağlı bir ölüm kaydı alınmamıştır. Ancak semenderlerin habitatlarında yaşanan büyük kayıplara bağlı olarak, popülasyonun stres altına gireceği açıktır” denildi.

EN CİDDİ KAYIPLAR YABAN KEDİLERİNİN YAŞADIĞI MARMARİS MAHALLELERİNDE

Yaban kedisi habitatları olan Marmaris’te kızılçam ormanlarının tamamamının yandığı bilgisinin yer aldığı raporda, “Türün yaşaması için gerekli ortamın tamamen yanması şeklinde ortaya çıkan duruma ilişkin en ciddi kayıplar, yaban kedilerinin yaşadığı ve kızılçam ormanlarının bulunduğu Marmaris ilçesi sınırları içinde yer alan Bayır, Orhaniye ve Osmaniye mahallelerinin etrafındaki doğal alanlarda olmuştur.

Bölgedeki en önemli yaban kedisi habitatları, görece yaşlı ve çevresine göre daha nemli kızılçam ormanlarıdır. Bu alanlar ne yazık ki tamamen yanmıştır. Bölgede yaklaşık 15 yıldır düzenli olarak yürütülen araştırmalara göre, çok sağlıklı bir yaban kedisi popülasyonunun yaşadığı bilinmektedir. Aynı şekilde Akdeniz ekosistemlerinin indikatör türlerinden karakulağa ait bir popülasyonun, alanın kuzeyinde kalan İçmeler’in kuzeyi bölgede yıllardır yaşadığı kaydedilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

sfsdf.png

“HIZLA BAŞLATILAN UYGULAMALAR TOPRAĞIN EROZYONA AÇIK HALE GELMESİNE SEBEP OLMAKTADIR”

Arazi çalışmaları sırasında ziyaret edilen tüm alanlarda yangın sonrası yoğun müdahalelerin başlatıldığının görüldüğü ifade edilen raporda, “Çok geniş ölçekli alanlarda yanan materyalin sahadan çıkartılarak, toprağın üst katmanlarının iş makineleriyle işlenmeye ve kızılçam fidanlarının alana dikilmeye başlandığı tespit edilmiştir. İyi niyetle, hızla başlatılan bu tür uygulamalar, verimli orman toprağıyla beraber bu katmanda bulunan tohum deposunun da alandan uzaklaşmasına, sonuç olarak toprağın erozyona açık hale gelmesine ve bitki örtüsünün doğal rejenerasyon kapasitesinin yok olmasına sebep olmaktadır. Yağışlı dönemle beraber erozyonun arttığı, özellikle Marmaris bölgesinde heyelan, sel benzeri doğal olayların 2022 kış döneminde yoğunlaştığı görülmektedir” denildi.

MİLAS ZEYTİNYAĞI VE MARMARİS ÇAM BALI YANGINLARDAN ETKİLENMİŞTİR

Yaşanan büyük yangınlarda zeytinliklerin yok olması ve çam balıyla ilgili raporda, “Muğla’nın Milas, Köyceğiz ve Marmaris ilçelerinde gerçekleşen yangınların sosyo-ekonomik açıdan olumsuz etkilediği yerler oldukça spesifiktir. Bunların başında Milas’ın Türkevleri, Çökertme ve Bozalan köyleri ile birlikte Marmaris’in Osmaniye ve Orhaniye köyleri gelmektedir. Adı geçen yerlerin hem yerel hem de ülke ekonomisi için katma değer yaratan coğrafi işarete sahip iki ürünü de yangınlardan etkilenmiştir: Milas zeytinyağı ve Marmaris çam balı.

ZEYTİNLİKLERİN YOK OLMASI MİLAS BÖLGESİNDE BIRAKTIĞI EN DERİN İZ

Bölge halkı tarafından yetiştirilmesinin yanı sıra, coğrafi koşullara bağlı olarak yüksek kesimlerde kendiliğinden yetişen ve ürünleri zeytinyağına dönüşen doğal zeytinliklerin yok olması, yaşanan orman yangınlarının Milas bölgesinde bıraktığı en derin iz olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yangının en yoğun yaşandığı Türkevleri-Çökertme sahil kesiminde tahribatın görece düşüklüğüne karşın, özellikle yüksek bölgelerde yetişen ve yöre halkının yaklaşık %70’i için gelir kaynağı olan zeytinliklerin yanması, büyük bir sosyo-ekonomik kayıp olmuştur.

“GELECEĞE DAİR BELİRSİZLİK YARATMAKTADIR”

Bugün dikilecek bir zeytin ağacının büyüyüp tekrar meyve verecek duruma erişmesi için en az 10-15 yıl gerekmekte olup, bu da ailesini zeytin üretimiyle geçindiren insanlar için geleceğe dair belirsizlik yaratmaktadır.

Yangınlardan, yerleşim alanlarında (hasar gören birkaç hane dışında) fazla zarar görmeyen ancak ürün bazında oldukça etkilenen bir diğer bölge ise, geçimini çoğunlukla arıcılıkla sağlayan insanların yaşadığı Marmaris’e bağlı Osmaniye ve Orhaniye mahalleleridir. Yüksek kesimlerdeki kızılçam ormanlarının önemli rol oynadığı Marmaris çam balı üretimi, adı geçen bölgelerde yangının hem ormanı hem de kovanları yok etmesiyle dikkat çekici ölçüde zarar görmüştür” denildi.

YANGINLARA KARŞI HAZIRLIKLI DEĞİLİZ

Yangın riskiyle her an karşı karşıya olan Muğla ve Antalya bölgelerinde yaşanan büyük orman yangınları, bu sürecin yönetimindeki eksiklikleri de gözler önüne serdiğinin kaydedildiği raporda, “Yaşanan yangınlarla ilgili olarak bölgede yapılan görüşmelerde tespit edilen ortak kanaatlerden biri, yangınlara karşı hazırlıklı olmadığımız noktasındadır.

Kurumlar arası işbirliği ve eşgüdüm, lojistik, planlama ve organizasyon gibi konuları içeren bu tespitlerden bazıları şunlardır; Kamu kurumları ile yerel yönetimler arasında eşgüdüm ve işbirliği eksikliği, Yangın söndürme ve soğutma çalışmalarında hızlı hareket eksikliği ve afet sürecinin uzaması, STK’ların ya da bölge dışından yurttaşların pek çok ayni yardımda bulunmasına ve bölgeye göndermesine karşın, bu yardımların tek elde toplanması yerine birbirinden farklı ellerde toplanarak dağıtımının düzensiz gerçekleşmesi, Afetzedelerin hangi konu için hangi kurumdan yardım talep edeceğini bilememesi ya da yardım talep ettiği kurumun aslında o konuyla ilgili olmaması.”

Raporun sonuç ve öneriler kısmında ise şu ifadelere yer verildi:

“Daha önce yılda ortalama 1-2 olan büyük yangınların sayısı geçtiğimiz yıl 16 olmuştur. İklim değişimi ile birlikte, artık yeni bölgeler de yangınların tehdidi altındadır.

Günümüzde ciddi bir iklim tehdidi ve biyoçeşitlilik kaybı ile karşı karşıya bulunan dünyada ve ülkemizde sayısı, ölçeği ve şiddeti artan orman yangınları yalnız yangın yönetimi konusunda değil, ormanların daha iyi korunması ve daha sürdürülebilir yönetimiyle ilgili konularda da yeni bakış açılarının geliştirilmesine ve yeni adımların atılmasına yol açmaktadır.

Örneğin, 2019-2020 yıllarında yaklaşık 8 ay süren yangınlarda büyük orman kayıpları yaşanan Avustralya’da tarihi bir karar alınarak, 2024’ten itibaren doğal ormanların kesilmesine son verileceği açıklanmıştır”

Rapor için tıklayınız.

Editör: Gazete Muğla