Modernleşme, üretim, ulaşım, iletişim, güvenlik, siyasal ve sosyal alanlarda daha iyi bir dünyaya geçiş sürecidir. Bu süreçle birlikte gelenekler, inanç sistemleri, ahlak ve adalet gibi değerler alt üst olmuş büyük toplumsal dönüşüm gerçekleşerek yeni bir dünya kurulmuştur. Michel Foucault, Zygmunt Bauman gibi çağdaş düşünürler, modernleşme ile birlikte değişen toplumsal hayatı analiz ederek, çeşitli eleştiriler geliştirmişlerdir.
Modern dünyada medya geniş kitlelere açılarak kitle iletişim medyasına dönüşmüştür. Modern dünyanın oluşumunda ve gelişiminde bu yeni medya etkin rol oynamıştır. Matbaanın icadının yeni bir çığır açması gibi medya alanındaki gelişmeler toplumsal hayatı dönüştürmeye devam etmektedir.
Dijitalleşen dünyamızda ve yeni toplumun inşasında, sosyalleşme ve siyaset alanlarında küreselleşen yeni medya rol oynamaktadır. Demokrasi, egemenlik gibi kavramların yeniden tanımlandığı, alışveriş gibi tüketim alışkanlıkların dönüştüğü döneme girilmiştir. Aynı zamanda yeni dünyada gözetim, denetleme, disiplin gibi alanlar yeni anlam ve boyut kazanmıştır. Termal kameralar, mobeseler, vücut tarayıcıları, biyometrik denetleyiciler gibi gözetim araçlarına sosyal medya, Google gibi yeni medya araçları da katılmıştır. Bu araçlar güvenlik sağladığı kadar rutinlerimizi, sohbetlerimizi, alışverişlerimizi, nerelere gittiğimizi ne yediğimizi ne içtiğimizi takip ederek, kaydetmektedir. Bu kayıtlarla veri bankaları oluşmakta, siyasetten, gündelik hayata yeni dünya şekillenmektedir.
Modern dünyanın temel özelliklerinden biri haline gelen gözetimin sürekli değişen karaktere büründüğünü ileri süren Bauman, günümüzün modern toplumlarının da o denli değişime uğradığını iddia ederek toplumlara ilişkin “akışkan” kavramını geliştirmiştir. Bu dönemde olaylar hızla akmakta, gündem sıklıkla değişmekte, güvensizlik ve belirsizlik aynı hızla artmaktadır. Sosyal medya herkesi bilgilendirerek, gelişmeleri anında ileterek gündemi belirlemektedir. Hemen hemen her konuda bilgi sahibi olunduğundan uzmanların bilgileri ve görüşleri değerini yitirmektedir.
Geçen hafta ABD’de yaşanan gelişmeler, hafta sonu sosyal medya alanında yeni sözleşmelerin dayatılması güvenlik ve gözetim konularını birdenbire gündemin ilk sıralarına taşıdı. İlk çıktığı dönemlerde çöpçatanlık, dedikodu gibi olumsuz kavramlarla birlikte değerlendirilerek hafife alınan sosyal medyanın kısa zamanda, hızla dönüştüğüne hep birlikte şahitlik ettik. Öyle ki başkan olduğunda önemli mesajlarını twitterdan duyurmaya başlayan Trump’da hafife alınmış, mesajların gerçek olup olmadığı sorgulanmıştı. Oysa gelinen aşamada sosyal medya siyaset de dahil olmak üzere hayatın tüm alanlarında etkin rol oynamaya başlamış, toplumu da siyaseti de yönlendirir hale gelmiştir. Ne var ki, siyasi alanda twitterı etkin kullanarak, bu alanın genişlemesine büyük katkı sağlayan Trump’ın hesabı şimdi kapatılıp, askıya alınabilmektedir.
Sonuçta özel şirket, ürettiği ürünün kullanımına ilişkin şartlar, kurallar belirleyebilir, müşteri istenen şartları kabul ederse ürünü kullanabilir. Sosyal medyanın bu kadar yaygınlaştığı, önümüzdeki yıllarda daha da yaygınlaşacağı dikkate alındığında yeni dünya düzeninin kurallarını bu teknolojiyi sunan şirketlerin belirleyeceğini şimdiden söyleyebiliriz.