Siz Kimdiniz ? "Biz"i Ne Zaman Terk Ettiniz?

14 Mayıs için günleri bırakıp saatleri sayar olduk. Verilen fiyasko demeçlerin karşısında kamu vicdanının rahatsız edildiğini açık beyanda bildirmek isterim. "Ya şampanya patlatacak ya da temiz alnı secdeye varacak" kadar fütursuz söylemler beni oldukça irite etti. Sanki şimdiye kadar önüne geçmeyi bırakın, desteklerle peydah olan bu ayrışmanın savunma ve devam metni gibi.

Geliştirilen dış güçler argümanına ise; sadece gülümsüyorum. İşimize geldiğinde yardım isteyip, bizden önce halkın yanında olmalarını bekleyeceğiz. "İşimize gelmediğinde onlara teslim mi olacaksınız?" diye sanki tüm dünya devletleri bize düşmanmış algısını uyandırıp, korku kültürüne teslime davet çıkaracağız. Yok öyle yağma!

Kahramanmaraş Depremini yaşayan halkımız ile devlet yönetiminde görev üstlenen büyüklerimiz helalleşebildi mi ?Ölü raporlarını bile alamayan yüzlercesi var. Haydi diyelim ki yeniden inşa zaman alacak. Rapor yazmak da mı 3 aydan fazla zaman istiyor ?

MUHARREM İNCE ADAYLIKTAN ÇEKİLDİ

"Muharrem İnce'nin adaylıktan çekilme" açıklaması da en az aday olması kadar zeminsiz oldu. CHP 'nin adayı olduğunda da seçim sonuçları açıklandıktan sonra gözden kaybolan Muharrem İnce değil miydi? O zamanki habercilerden seçtiği birkaçına WhatsApp mesajında iyi olduğunu belirten hani. Şimdi kaybedeni olacağı seçimin ucuz kahramanı olmaya soyundu. Bu kararlar "akşam yattım sabah kalktım" diye üstün körü verilecek kararlar değil. Bu kapsamda ele alındığında zaten fevri, önüne arkasına bakmadan karar veren bir kimseye torunlarını sevme sorumluluğundan gayri bir görev verilmemesi, ülkem için daha hayırlı diye bakarım.

Muğla'ya gelecek olursak basını ayrıştıran adaylar, buna çanak tutan gazeteciler bir yana. Henüz ilk sıra adayı olsa da kendini "ben zaten vekil oldum" diye tanıtanlar mı istersin ? Dosyası kabarık, iddialara yanıtsız, her şeye rağmen başı dik poz verenler mi ararsın? Galiba en çok güldüğüm; bürokrat olup da sahaya çıkıp şimdiden belediye başkanlığı koltuğunun sıcağına aldananlar oldu.

Şunu net ifade edeyim; 15 Mayıs itibariyle Muğla Güncesi seçimin ardından notlarını paylaşıyor olacak. Halkın iradesine saygımızdan ve "kimse başarısızlığına bizi konu etmesin" diyerek günceye yazıyoruz sadece şimdilik.

Halkın iradesi kendini sandıkta gösterdikten sonra neden böyle olduğuna dair notlarımı tek tek paylaşacağımı bildirmek isterim.

Belki de kibir, cesaretsizlerin en büyük cüretidir ve gururlu iktidarsızların kendini saklama gayretidir. Bu seçim arefesinde gördüklerim günceme bu cümleyi yazdırdı.

Dücane Cündioğlu'nun çok sevdiğim tanımlarını hatırlatarak bitirmek isterim yazımı,

"Şöhret: Halkın sana verdiği değer

İtibar: Seçkinlerin sana verdiği değer

Haysiyet: Senin sana verdiğin değer

Haysiyetsizin itibarı olmaz, ve fakat şöhreti oluyor..."

Haydi selametle...