1980-90’lı yıllarda gazetelerde “Kiraz güzeli”, “Domates güzeli” haberleri çıkardı. O güzeller, yerel yönetimlerin gerçekleştirdiği festivallerde seçilirdi; Kiraz Festivali, Domates Festivali, Karpuz Festivali… Her yörenin festivali adını o yörenin ürününden alırdı. Bir de o ürünün güzeli seçilirdi. Festivallerin yanında “şenlikler” de vardı. Şenlikler, festivallere göre daha ciddi, ağırlığı olan etkinliklerdi. Öyle güzel filan seçilmezdi. Kültürde, sanatta, edebiyatta, siyasette güzel insanlar bir araya gelirlerdi.
***
Hayal meyal hatırlıyorum ama yinede o yılları yaşayan büyüklerime soruyor bilgilerimi doğrulatıyorum. O yıllarda, Erman Şahin’in Belediye Başkanlığı döneminde Muğla’da, Özer Olgun’un Belediye Başkanlığı döneminde Fethiye’de de ‘şenlikler’ yapılırdı. Muğla’da o yıllar festival yapan ilçelerde vardı. Onlardan biri Mustafa Soytok’un belediye başkanlığının Datça’sıydı.
Ama Muğla’nın festivallerinde kiraz, domates güzeli örneğinde yavanlıklar, bayağılıklar olmazdı!
Özer Olgun’dan sonra Fethiye’nin şenliği devam etmedi. O yıllarda adeta Dikili Şenliği ile yarışan Muğla Kültür Şenliği, Erman Şahin’in ardından da sürdürüldü. Orhan Çakır’ın Belediye Başkanlığı’ndan sonra bir süre ara verilmiş olsa da günümüze ulaştı. Sanırım Muğla’nın en köklü, en eski (Dikili ile boy ölçülen nitelik ve içeriğinden kaybettikleri olsa da) şenliği Muğla Kültür Şenliği…
***
Son dönemde Büyükşehir olmamızın ardından şenlikler Menteşe Belediyesi tarafından yapılmaya başlandı. Gerçi bu yıl verilen şehitler ve ulusal yas nedeniyle düzenlenmedi ama yinede bazı etkinlikler deyim yerinde ise Korsan Şenlik olarak yapıldı. Muğla Kültür Şenliği kadar iddialı bir şenliğin yerini Ören Belediye Başkanı Kazım Turan’ın düzenlediği “Melih Cevdet Anday Şiir Günleri” doldurdu. Gökova Körfezi’nde Ören’i Akyaka izledi… Akyaka Belediye Başkanı Ahmet Çalca’nın özverili çabaları sonucu “Akyaka Uluslararası Edebiyat Günleri”nin dördüncüsü yapıldı. Sonuncusu da bu oldu.
Ören’in “Melih Cevdet Anday Şiir Günleri” henüz uluslararası olamadı, ama Akyaka’daki etkinlikten daha etkili ve popüler olmuştu.
***
Muğla Üniversitesi’nde yapılan Akyaka Uluslararası Edebiyat Günleri de yeterli ilgiyi görmedi. 30 bin öğrencisi olan Muğla Üniversitesi’nde yapılan açılışta 30 üniversite öğrencisi yoktu!
Bu işler “akademisyen kafası” ile yürümüyor mu ne?
Değişik niyet ve beklentilerle gerçekleştirilen festivallerin, şenliklerin “Muğla Turizmi”ne, Muğla’nın tanınmasına bir katkısı oluyor mu?
Aslında bu soruyu başta Vali Amir Çiçek ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Veli Çelik’e sormamız lazım. ***
Şenlik ve festivallerin çoğunun o beldenin, ilçenin güya “tanıtımı” adına, ama aslında yörenin insanlarının yıl da bir “eğlendirilmesi” amacıyla müthiş paralar harcanarak yapıldığı da bir gerçek!
Ancak bana göre Datça’nın Can Şenlikleri ile Ören’in “Melih Cevdet Anday Şiir Günleri” dikkat çekicidir ve bu şenlikler Büyükşehir Belediyesi tarafından da devam ettirilmelidir. Her iki etkinlikte yörenin insanı eğlenmekle birlikte, kültür- sanat adamları ile tüketicilerinin ve sevenlerinin buluşması sağlandığı gibi orada yapılan turizme de ciddi katkı yaptığı bir gerçektir.
Çünkü her iki yerde o etkinlikler, sezon sonunda düzenlenerek, sezonun uzatılması sağlanmıştır. Şenlik tarihlerini bilen yerli turistlerce en az bir hafta süreyle Datça ve Ören’in doluluğu yüzde 100’e ulaşmıştır. Galiba yapılanlardan ders çıkarılıp, yapılacakları ve yapılmakta olanları bir düzene sokmakta yarar var…