Türk sinemasının önemli kilometre taşlarından birisidir “Selamsız Bandosu.” Nesli Çölgeçen'in yönetmenliğini yaptığı, 1987 yılı yapımı Türk filmi olan Selamsız Bandosu küçük bir kasabada yaşanan macerayı anlatmaktadır. Yönetmen Çölgeçen, 1931 yılında Atatürk’ü karşılamak üzere üyeleri Akşehir esnafından oluşan Akşehir Esnaf Bandosunun hikayesinden yola çıkar. Çölgeçen, filmin senaryosunu kendi yazar. Çekimlere başta Şener Şen, Ali Uyandıran, Üstün Asutay ve Uğur Yücel olmak üzere çoğunluğu tiyatro kökenli kalabalık bir oyuncu kadrosu ile Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde başlar. Selamsız, şehre çok uzak bir kasaba. Hatta günlük gazetelerin iki gün sonra geldiği bir kasaba. Bir gün belediye başkanı cumhurbaşkanının kasabadan geçeceğini öğrenir ve cumhurbaşkanını karşılamak üzere bir bando kurmaya karar verir. Bir bando şefini işe almak için gazeteye ilan verir. Tek başvuruyu alkolik olan Murat adında bir bando şefi yapar. Bu alkolik bando şefi, kasabanın esnafından bir bando kurmaya çalışır ve büyük macera böylece başlar.
***
Hepimiz şimdi o filmi anımsadık sanıyorum. Durmayan bir tren ve her yavaşladığında serilen kırmızı halı merakla bekleyen ahali hiç susmadan çalmaya devam eden bando. Nereden aklıma geldi bilmiyorum tekrar izlemek istedim filmi. Kare kare replik replik tekrar izledim. Şöyle bir son dönemde yaşadıklarımızı göz önüne getirdim aslında filmde anlatılanlar son dönemde yaşanılanların bir kopyası gibi. Her ne kadar beklenenin gelmeyeceğini ilk olarak biz duyursak da, inanların kafalarını bulandırmak başkalarına kaldı. Son dönemde sıkça karşılaştığımız gibi hemen yalanlamalar geldi ardından itibarsızlaştırmak için yapılan sosyal medya saldırılarının ardı arkası kesilmedi. Sonuç? Biz ne yazdıysak oldu. Zira bir gazeteci elinde net veri ve belge olmadan hiçbir şey yazmaz.
***
Sadece gelecek olanları karşılamak için yapılan çalışmalar değil birde kurumları tarafından yapılan çalışmaları, temel atmaları, hizmete açmaları için birçok önemli organizasyon yapıldı. Bu organizasyonlarda beklenen katılımın olmaması o kurumların amirlerini kızdırırken katılımın yüksek olması için kurum çalışanlarını hatta çalışanların eşleri, çocuklarını bile buralara gelmek zorunda bıraktılar. Ancak bizim insanımız istediğinde kimsenin zorlamasına hatta dayatmasına gerek kalmadan o meydanları doldurur. Hem de öyle bir doldurur ki inanmak mümkün olmaz. Aldığı ceza ile 38 gün hak mahrumiyeti ile görevinden uzaklaştırılan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon bugün itibariyle görevine başladı. Mesai günü herkesin işinin başında olduğu bir günde görevine dönmek için evinden çıkan Kocadon’u evinden belediyeye kadar uzun bir araç konvoyu ile getirildi. Belediye Meydanında iki binin üzerinde Bodrumlu karşıladı. Başkan Kocadon daha önce de tutukluluk süresi sona erdiğinde Düğerek Kapalı Cezaevinden konvoyla alınarak Bodrum’a götürülmüş ve binlerce kişi karşılamıştı. Kimsenin zorlaması ve dayatması olmadan bunca insanı bir araya toplayan bir belediye başkanından beklenen konuşmayı yapan Kocadon en önemli mesajını konuşmasının sonuna sakladı. Başkan Kocadon, “kaldığımız yerden görevimize devam. Halk yeter diyinceye kadar Devam”