ŞEHRİN BAĞRINA AKITILAN PİS SULARA KİM ‘DUR’ DİYECEK

Güzel duyguların insan bünyesinde yoğunlaştığı mevsimin adı olan baharı, özümseyemeden geçiriyor olduğumuz doğru.

Önceki yıllarda baharı yaşayamadan kıştan yaza geçiş yaptığımız yorumlarını dün gibi anımsarken, bu yıl, baharı tam anlamıyla hissettiğimiz bir dönemi, illet bir salgınla yaşayamıyor olmanın sıkıntısı üzerimizde derin izler bırakacağa benzer.

Sağlık içinde geçmesini dilediğimiz insan yaşamında bu yılki baharı feda etmeye razıyız. Yeter ki, söz konusu salgın ülkemizi terk etsin, insanlığın yakasından düşsün.

Önümüzdeki baharları görüp, yaşamak en büyük temennimiz.

***

Sokağa çıkma kısıtlamalarıyla zor günler geçirdiğimiz doğru ama “keşke daha önceden uygulansaydı” demek de gelmiyor değil içimizden.

Bugün risk altında olmayan ülkeler bu yöntem sayesinde salgını kontrol altına almayı başarmanın yanında, bazı ülkeler ise, yakınından bile geçirmediler.

Gelişmişlik düzeyleriyle bildiğimiz ülkeler ise süreci yönetemeyerek, adeta tarumar oldular.

Bu ülkeler için söz ettiklerimizi ülkemiz sağlık sistemi için söylememiz mümkün değil. Süreci gayet başarıyla yürüttüğümüz apaçık ortada.

Bu umut veren çalışmaların, salgının giderek daraltılması yönünde ümitlerimizi yeşerttiğini söylemek mümkün.

Sağlık teşkilatımıza ve sağlık çalışanlarımıza bir kere yürekten teşekkür edip, emeklerinin kutsaliyetine vurgu yapmış olalım. 

***

Gazetecilik mesleğinin doğasında haber yapmak kadar, yapılan habere konu olan durumunda takibi önem arz eder.

“Haberi yap, bitti” diye bir durum yok.

Bu nedenle özellikle sonuç beklenilen haberleri, sonuç alıncaya kadar tekrar etmekte yarar görürüz. Yaklaşık 1 ay önce “Şehrin ortasında atıksu rezaleti” başlığıyla gazetemizde yayınlanan haberde Muğla’nın Menteşe ilçesine bağlı Düğerek Mahallesi’ndeki dereye, cezaevine ait atıksuların aktığına, bu durumdan dere etrafındaki konut ve işyerlerinin rahatsızlıklarına dikkat çekmiştik.

Mart ayının sonlarına doğru yaptığımız haberden sonra cezaevi yönetiminin yanı sıra, çevreyle ilgili kurum görevlilerinin birkaç kez yerinde inceleme yaptığını ancak herhangi bir önlem alınmadığını öğrendik.

Hatta önlem alınmadığını söz konusu yere giderek bir kere daha gözlemledik. Şırıl şırıl dereye bırakılan pis suyun kendi gözlerimizle bir kez daha şahitlik ettik.

Havalar ısındı. Gündüzleri neredeyse mevsim normallerinin üzerinde bir sıcaklığı hissetmeye başladığımız bu günlerde, şehrin ortasındaki dereye akıtılan pis sular, etrafa pis kokular yaymaya başladığı gibi, haşerat ve sinek artışına da sebebiyet vermekte.

Zaten coronavirüs salgınıyla zor günler geçiren vatandaşlar, Düğerek’teki bu çirkin görüntüyle daha da mağdur olmaktalar.

Bu sürecin takipçisi olacağımızı ifade etmiştik. Görüldüğü gibi ediyoruz da. Bu konunun ciddi şekilde ele alınması gerekiyor.

Bu sağlıksız ortamın bir hal çaresine bakılmadığı takdirde, söz konusu durumu yayınlarımızla kamuoyuna sunmaya devam edeceğimizin bilinmesini isteriz.

Bir çalışma görmek istiyoruz. Bölgede inceleme yapan görevlilerin en azından çevrede bulunan vatandaşlara da bir bilgilendirmede bulunması gerekiyor.

Şelale gibi adeta şehrin ortasına pis su akıtılıyor.

Başka olumsuz durumlara davetiye çıkarmasından dolayı endişe duyduğumuzu tekrarlıyor, bu yönde yapılması elzem olan ıslah çalışmaları için ilgilileri göreve davet ediyoruz.