ŞEHİR ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIKSIZ MI YAKALANDI?

Şehirdeki öğrenciyi Kötekli’ye kaçırdığımız tespitiyle, kent merkezindeki sirkülasyonu sonlandırıp, olası olumsuzluk içeren olayların önünün de açıldığı yönündeki tespitimizden sonra konuyu farklı bir açıdan da ele alalım istedik.

Aslında eleştirel yaklaşımları ortaya koyarken, bir tarafı gömüp, diğer tarafı da över duruma geçmiyoruz. Çünkü sorunların temelinde yatan kavramlar ve bu sorunları yaratan kararlara imza atanların hepsi birbiriyle ilintili.

Döneminde Muğla Üniversitesi adıyla, bugün ise, hamisi olan Sıtkı Koçman’ın devasa yatırımlarıyla Koçman’a vefanın adını vermekle ödenmeye çalışıldığı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, kurulduğu tarih olan 3 Temmuz 1992’den sonra hızlı bir büyümeye doğru gitti.

Fiziki büyümenin artarak devam etmesiyle öğrenci nüfusu açısından da bir büyüme yaşanıyordu üniversitede.

Peki, bu büyüme planlı mıydı?

İller bazında üniversite öğrenci sayısının il nüfuslarına göre oranları da elbet önem arz ediyor.

TÜİK’in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine şöyle bir göz attığımızda, Türkiye’de il nüfusları içinde oransal olarak en fazla öğrenci oranına sahip olan ilin % 20.07 oranıyla Karabük olduğunu görüyoruz. Karabük’te her 100 kişilik nüfus için 20 öğrenci düşmekte. Oransal olarak ikinci sırada olan il % 18,68 ile Isparta. Isparta’da her 100 kişilik nüfus için 19 üniversite öğrencisi bulunmakta. Kırıkkale’nin oranı % 13,51; Bayburt’un oranı % 13,11; Eskişehir’in oranı % 8,29; Ankara’nın oranı % 5,30; İstanbul’un oranı % 5,07 ve İzmir’in oranı % 4,03’tür.

Muğla ili için ise bu rakam 4.73’lerde seyrediyor.

Yukarıdaki verilere bakıldığında il nüfuslarının öğrenci nüfuslarını kaldırabilecek düzeyde olup olmadığı konusunda kısıtlı bir fikre sahip olabiliriz.

İlimiz Muğla için açıklanan oran, bu verilerde açıklanan illere bakıldığı zaman devede kulak sayılabilecek bir oran gibi duruyor gibi görünse de, son zamanlarda meydana gelen öğrenci ve öğrencinin tercih ettiği alan olan Kötekli merkezli nahoş olaylar nedeniyle, Muğla ve üniversitesinin farklı açılardan değerlendirilmesi gerçeğine de dikkat çekmek gerekiyor.

Mesela; il nüfusuna bakıldığında öğrenci nüfusu ciddi bir oran gibi gözükmese bile kent merkezi ve kent merkezinin mahallesi durumundaki Kötekli için bu oranın yeterliliği değil de, şehir kapasitesi yönüyle sorgulanabilir.

Tabi ki bu 4.73’ün tamamı kent ağırlıklı değil, ilçelerde var ama yoğunluk kent merkezi.

Dolayısıyla bugün Menteşe nüfusunun 2019 yılına göre 115.059 olduğundan yola çıkarsak ve son yıllardaki öğrenci sayısının en az 40 bin olduğu gerçeğini göz ardı etmez ve bu oranın nereden baksanız yaklaşık 30 bininin kent merkezli olduğunu da düşünürsek, bu oranların çok ta kontrollü bir büyüme ve gelişmeye karşılık sunduğunu söyleyemeyiz.

Biz her ne kadar öğrenciyi kentten kaçıran mekanizmanın uygulamalarını eleştirmiş olsak da, buna bağlı olarak bu kontrolsüz büyümeden dolayı öğrencinin Kötekli’de konuşlanmasının önü bilerek de açılmış olabilirdi.

Ortaya çıkan sonuç ta, tarafların aynı masa etrafında kafa patlatmadan aldığı kararların gelişigüzel uygulanması dışında nedir? 

Bütün bunların müsebbibi, sözünü ettiğim o taraflar olan yerel yönetim ve üniversite yönetimleri değil midir?

Bu sorunlar, bu iki kurum arasındaki koordinasyonsuzluğun yarattığı sorunlar değil de nedir?  

Cevabı belli olan sorular sorular…

Üniversite sürekli bölüm açıp, öğrenci alırken, bu büyümenin altyapısını hazırlamakla yükümlü yerel yönetimlerle istişare edilmiş midir?

Bence hiçbir şekilde edilmemiştir.

Herkes bildiğini okudu. Yığıldı, yığıldı. Yığılmalar gelir kapısına dönüştü. Yurt sorunu oluştu, öğrenci evlere yöneldi. Ev fiyatları arttı. Kötekli’de yeni bir eğlence merkezi oluşturuldu. Öğrencinin ilgisi o bölgeye çekildi. Kötekli ilgisi sonrasında başka toplumsal olayların kaynağına dönüştü ve yaşananlar.

Şimdi de bu tehlikeyi gören üniversite yönetimi, öğrenciyi kampus içinde tutmanın yöntemlerini arıyor.

Geçmiş olsun.

Bütün bu plansızlıklar nedeniyle bugün Kötekli’de ayrı bir sorun, üniversite-şehir entegrasyonu sağlamayı bırakın, bir araya gelmeyen yönetimler ayrı bir sorun.

Sanırım burnundan kıl aldırmayan yöneticiler ve kısır çekişmeler yüzünden plansız büyüyen üniversiteye karşı Muğla, hazırlıksız ve plansız yakalandı.

Umarım her yıl kat be kat artan öğrenci sayısıyla şehir altyapısı olarak yeni sorunları kucağımızda bulacağımız büyüme ve öğrenci nüfusuyla ilgili, yetkililerin planlı ve müzakere esaslı bir B planı vardır.

Hiç değilse bundan sonra olması temennimiz.

Yaşayıp göreceğiz.