Sivil katliamının durdurulması yönünde dünyadan yükselen çağrılara rağmen İsrail güçleri, ayrım yapmadan Gazze'yi bombalamaya devam ediyor.
- Gazze'deki hastanelerde tüm jeneratörlerin durmasına 48 saatten az bir zaman kaldı
- İsrail basını Netanyahu’yu savaş döneminde ülkeyi kötü yönetmekle eleştiriyor
- AB'nin Gazze'de çatışmaya ara verilmesi çağrısına yönelik beklenti zirveye kaldı
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki farklı mahallelerde bulunan 400 yerin vurulduğu bildirildi.
Açıklamada, vurulan yerlerin "Hamas hedefleri" olduğu iddia edildi.
İsrail ordusu, açıklamasında hedeflerden birinin cami olduğuna da yer verdi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında artan ölü ve yaralı sayısına ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının 2 bin 360'ı çocuk ve 1292'si kadın olmak üzere 5 bin 791’e, yaralıların sayısının da 16 bin 297'ye yükseldiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca, Gazze'deki hastanelerde sağlık sisteminin tamamen çöktüğü kaydedildi.
Gazze'deki İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da İsrail'in Gazze kentindeki Vefa Hastanesi yakınları ile Nuseyrat Mülteci Kampı'ndaki çarşıyı bombaladığı belirtildi.
Açıklamada, bombalanan söz konusu iki bölgede onlarca ölü ve yaralının olduğu kaydedildi.
İsrail ordusu Gazze’nin kuzeyini yoğun şekilde bombalıyor
Gazze’ye 18 gündür bomba yağdıran İsrail ordusu, öğle saatlerinde kuzeydeki bölgelere yeniden yoğun saldırı başlattı.
Savaş uçakları Beyt Hanun Mahallesi’nin de yer aldığı bölgelere çok sayıda saldırı düzenledi.
Hava saldırılarının yanı sıra İsrail ordusuna ait obüsler de bölgeyi bombaladı.
Saldırılar nedeniyle Gazze’nin kuzeyinde sınıra yakın bölgelerden dumanlar yükseldi.
İsrail'in gece boyunca Gazze'ye düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısı 120'ye ulaştı
Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail savaş uçaklarının gece Gazze'nin çeşitli bölgelerinde sivil yerleşim yerlerine düzenlediği saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da olduğu en az 120 kişi yaşamını yitirdi. Daha önce yapılan açıklamada 110 kişinin öldüğü açıklanmıştı.
Han Yunus, Refah, Beyt Lahiya, Cibaliya kentleri ile Beric Mülteci Kampı'nda sivil yerleşim yerleri hedef alınırken, saldırılarda onlarca kişinin de yaralandığı aktarıldı.
Bombalanan binaların enkazlarında arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü kaydedildi.
Gazze'de üç bölgeyi hedef alan saldırılarda en az 25 kişi öldü
Gazze'deki hükümetin medya ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze'nin Cibaliya beldesi, En-Nuseyrat Mülteci Kampı ve Beyt Lahiya beldelerini bombaladığı belirtildi.
Açıklamada, saldırılarda en az 25 kişinin hayatını kaybettiği ve cesetlerin enkaz altından çıkarılmaya çalışıldığı aktarıldı.
Görgü tanıkları, hedef alınan iki bölgenin de yoğun nüfuslu olduğunu ve saldırının onlarca metrekarelik alanda geniş çaplı tahribata yol açtığını ifade etti.
Tanıklar, sivil savunma ekiplerinin enkaz haline gelen binada kurtarma çalışmalarına devam ettiğini belirtti.
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da 50 Filistinliyi gözaltına aldı
Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne saldırılarını başlattığı 7 Ekim'den bu yana işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde Filistinlilere yönelik gözaltı baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.
İsrail güçlerinin gece saatlerinden beri Doğu Kudüs ve Batı Şeria'nın farklı bölgelerinde 50'yi aşkın Filistinliyi gözaltına aldığı aktarılan açıklamada, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da gözaltına aldığı Filistinli sayısının 1265'e ulaştığı kaydedildi.
İsrail polisi, Filistinli oyuncuyu gözaltına aldı
İsrail polisinden konuya dair yapılan yazılı açıklamada, adı verilmeden Nasıra'da bir oyuncu ve sosyal medya fenomeninin "yasaklı örgütü öven ve nefret içerikli" paylaşımları nedeniyle gözaltına alındığı belirtildi.
Açıklamada Arap toplumunu etkileyen bir konuma sahip söz konusu kişinin gözaltı süresinin uzatılması talebiyle Nasıra'daki mahkemeye başvurulacağı aktarıldı.
İsrail medyasında söz konusu kişinin Maisa Abd el-Hadi olduğu ve sosyal medyada "Hamas'a destek veren" paylaşımlarından ötürü gözaltına alındığı ifade edildi.
İsrail vatandaşı Filistinli oyuncu Maisa Abd el-Hadi, Gazze Şeridi sınırında "Hamas'a bağlı güçlerin bir buldozerle İsrail'in güvenlik duvarını aştığı" görüntüyü İngilizce "Hadi gidelim, Berlin tarzı" ifadeleriyle paylaşmıştı.
İsrail güçleri, 17 Ekim'de de Nasıra'da Filistinli şarkıcı Dellal Ebu Amine'yi sosyal medyada "Filistin'i desteklediği ve İsrail karşıtı paylaşımlar yaptığı" gerekçesiyle gözaltına almıştı.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın saldırı başlattığı 7 Ekim'den sonra İsrail güçleri, İsrail'de yaşayan Filistinlileri "İsrail karşıtı paylaşımları" nedeniyle gözaltına almaya başlamıştı.
İsrail polisinin Mescid-i Aksa'da Filistinlilere getirdiği kısıtlamalar sürüyor
İsrail polisi işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesi ve buradaki Mescid-i Aksa'ya yönelik baskılarına devam ediyor. Eski Şehir bölgesinde güvenlik bariyerleri kuran İsrail güçleri, Mescid-i Aksa çevresinde yoğun varlığını sürdürüyor.
İsminin açıklanmasını istemeyen Filistinli kaynaklar, İsrail polisinin, Aksa'ya Filistinli genç erkek ve kadınların girişini kısıtladığını, 60 yaş civarı Filistinlilerin girişine izin verdiğini aktardı.
Fanatik Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya baskınlarının da devam ettiği bildirildi.
Pazar günü 267, pazartesi ve bugün de yaklaşık 100 fanatik Yahudi yerleşimcinin İsrail polisi korumasında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediği kaydedildi.
İsrail'deki Hahambaşılığın fetvaları doğrultusunda, Yahudilerin çoğu Mescid-i Aksa'ya baskın eylemlerinden uzak duruyor. Ancak bazı radikal Yahudi gruplar, Mescid-i Aksa'nın yerine "Heykel Dağı" (Tapınak Dağı) inşa etme çağrıları eşliğinde İsraillileri Mescid-i Aksa'da dini ritüeller yapma gerekçesiyle baskınlara teşvik ediyor.
Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik Yahudi örgütlerinin girişimleriyle 2003'ten bu yana polis eşliğinde Mescid-i Aksa'ya giriyor.
Mescid-i Aksa'yı 1994'ten beri himayesinde tutan Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, fanatik Yahudilerin kutsal mekana girmesini baskın diye niteliyor.
İsrail, Gazze saldırılarından bu yana Filistinli tutuklulara yaptırımları ağırlaştırdı
Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan açıklamada, İsrail'in abluka altındaki Gazze'ye saldırıları başlatmasından beri, hapishanelerdeki Filistinlilere yönelik uygulamasını "bir çeşit intikam ve işkence"ye dönüştürdüğü belirtildi.
Hapishanelerde sabah 6 ile akşam 18 arasında elektriğin kesildiği kaydedilen açıklamada, su ve yemek ısıtıcıları dahil tüm elektronik eşyaların toplandığı aktarıldı.
Açıklamada, sıcak suyun kesildiği, tutukluların soğuk suyla duş almak zorunda bırakıldığı ifade edildi.
İsrail hapishaneler idaresinin "avluya çıkış izninin 20 dakikaya düşürülmesi ve bazen ise hiç müsaade edilmemesi, koğuşlardaki mahkum sayısının 5'ten 9'a çıkarılması, mutfakların kapatılarak sadece iki öğün basit yemek verilmesi" gibi yeni uygulamalar getirdiği kaydedildi.
Açıklamada ayrıca, "ceza süresi" tamamlanan bazı tutukluların da tahliyesine müsaade edilmeyip "idari tutuklu" statüsünde alınmaya çalışıldığı belirtildi.
İsrail'in "idari tutukluluk" uygulaması
İsrail'in "idari tutukluluk" uygulaması, işgal altındaki topraklarda Filistinlileri hiçbir suçlama yöneltilmeksizin tutuklaması anlamına geliyor.
Filistinliler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden ve kendilerini savunma hakkından mahrum şekilde 6 aya kadar hapse atılabiliyor.
Bu süreden sonra askeri mahkemeye sevk edilen ancak suçlamalardan habersiz bir Filistinlinin tutukluluk süresi 5 yıla kadar defalarca uzatılabiliyor.
İsrail ordusu "esirlerle ilgili bilgi verene ödül" çağrısıyla Gazze'ye havadan ilan attı
İsrailli ve diğer uyruklardan esirler hakkında bilgi aktarma çağrısı yapılan ilanlarda telefon numaraları ve karekod yer aldı.
İsrail ordusunun sosyal medya hesabından da paylaşılan duyuruda, "Eğer çocuklarınız ve kendiniz için daha iyi bir gelecek istiyorsanız, bir iyilik yapın. Bölgenizdeki esirler hakkında kesin ve faydalı bilgiler verin. İsrail ordusu sizlerin güvenliği ve evinizin selameti için tüm çabayı ortaya koyacaktır. Aynı şekilde sizlere para ödülü sağlayacaktır." ifadeleri kullanıldı.
İsrail ordusu daha önce de sivillerin Gazze Şeridi'nin kuzeyini terk ederek güneye göç etmesi yönünde havadan uyarı ilanları atmıştı.
Iraklı Şii milislerin, ABD'nin Suriye'deki üslerine İHA ile saldırı düzenlediği belirtildi
İsrail ile çatışma halindeki Lübnan'daki Hizbullah Hareketi, "Irak'taki müttefiklerinin" ABD üslerine yönelik gerçekleştirdiği saldırı hakkında, yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamada, ABD'nin Suriye'de yer alan 2 üssü "Şeddadi" ve "El-Amara Kuyusu"nun İHA'larla vurulduğu kaydedildi.
Lübnan'daki Hizbullah, 8 Ekim'de yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Hamas'a yönelik düzenlediği saldırıda "tarafsız" olmadıklarını ve Filistinli gruplara destek verdiklerini duyurmuştu.
Ardından Hizbullah ve İsrail ordusu arasında Lübnan'ın güney sınırında karşılıklı çatışmalar başlamıştı.
Bu gelişmelere eş zamanlı olarak İran destekli Iraklı Şii milisler de Hizbullah ve Hamas'ın yanında yer aldıklarını, ABD'nin savaşa müdahil olması halinde Irak ve Suriye'deki hedeflerinin vurulacağı tehdidinde bulunmuştu.
Hizbullah, Lübnan'ın güneyinde 4 mensubunun öldürüldüğünü duyurdu
Hizbullah, İsrail ile Lübnan'ın güney sınırındaki çatışmalarda hayatını kaybeden mensuplarının sayısı hakkında yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamada, "görev sırasında" 4 mensubunun hayatını kaybettiğini bildiren Hizbullah, bu ölümlere neden olan çatışmalara ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi.
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Lübnan'ın güneyindeki Şeba Çiftliklerinde bulunan bir hücreye, İsrail'e roket atma girişiminde bulunacakları gerekçesiyle saldırı düzenlendiği belirtildi.
Lübnan resmi ajansı NNA da İsrail savaş uçaklarının, ülkenin güneyindeki Kefr Kila ve Tel Nahhas bölgelerine düzenlediği saldırıda Hizbullah'a bağlı "Sınırsız Yeşil Cemiyeti" merkezini hedef aldığını duyurdu.
İsrail ordusu ise Lübnan topraklarından İsrail'e doğru roketli saldırı düzenlemek isteyen silahlı bir kişinin hedef alındığını kaydetti.
Açıklamada, silahlı kişinin Baram yerleşim birimine yönelik roketli saldırı girişiminde bulunduğu ancak hava saldırısıyla vurulduğu aktarıldı.
Hizbullah mensubu olduğu tahmin edilen söz konusu kişinin ölüp ölmediğine dair ise detay paylaşılmadı.
İsrail ile 8 Ekim'den bu yana Lübnan'ın güneyindeki sınırda çatışan Hizbullah, şu ana kadar 31 mensubunu kaybetti.
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog: Hizbullah ateşle oynuyor
Herzog, ülkesini ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Batı Kudüs’teki konutunda görüştü.
İsrail Cumhurbaşkanı, buradaki konuşmasında, Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği saldırılar için, “Ülkemizin kuruluşundan beri görmediğimiz bir acıyla karşılaştık.” ifadesini kullandı.
Gazze’de Hamas’ın elindeki İsrailli esirlere değinen Herzog, “Kaçırılan ve rehin tutulan tüm vatandaşlarımızın hemen serbest bırakılmasını istiyoruz.” diye konuştu.
Son günlerde karşılıklı çatışmalara sahne olan Lübnan-İsrail sınırındaki gelişmelere de işaret eden Herzog, şunları söyledi:
“Lübnan’daki durumu yakından takip ediyoruz. Hizbullah’ın ateşle oynadığını düşünüyorum. Onlara destek olan, Orta Doğu’yu ve bölgeyi istikrarsızlaştırmak için gece gündüz faaliyet gösteren İran’ın şeytani imparatorluğu ateşle oynuyor. Şunu açıkça söylemek istiyorum: Biz kuzey sınırımızda veya başka yerde bir çatışma istemiyoruz. Biz Hamas’ın altyapısını yok etmeye ve vatandaşlarımızı evlerine geri getirmeye odaklandık. Ama eğer Hizbullah bizi savaşa çekerse, açıkça bilinmesi gerekir ki bedelini ödeyen Lübnan olacaktır.”
Herzog, Fransız mevkidaşına hitaben, “Sayın Başkan, sizin gibi biz de dünyada ve sizin ülkenizde yoğun şekilde artan antisemitizmden çokça endişeliyiz ve rahatsızız.” ifadelerini kullandı.
Herzog, İsrail’i ziyaret ederek desteğini paylaşması dolayısıyla Macron’a teşekkür etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron da heyetiyle birlikte destek ve dayanışmalarını ifade etmek için İsrail’de bulunduğunu belirterek, “Acınızı paylaşıyoruz.” dedi.
Rehinelerin hemen serbest bırakılması konusunda Herzog’a katıldığını söyleyen Macron, şunları kaydetti:
“Bu terör örgütleriyle şüpheye yer vermeden ve bu çatışmayı daha fazla büyütmeden mücadele etmenin görevimiz olduğunu düşünüyorum. Aktardığınız uyarıları da paylaşıyorum. Bu terör gruplarını açıkça hedef almak, hedefe yönelik operasyonlar düzenlemek bir zorunluluktur. Ülkeniz ve tüm bölge için barışı, güvenliği ve istikrarı yeniden tesis etmek için elimizden geleni yapacağız. Bu nedenle saldırıya girişmek veya bu savaşa katılmak isteyen diğer potansiyel terör gruplarına da çeşitli mesajlar ilettik ve Hizbullah'ı açıkça uyardık, çok açık mesajlar verdik.”
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlattı.
İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırıya başladı.
İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90'ın üzerinde Filistinlinin öldüğü belirtildi.
Çatışmalarda 20'si Filistinli, 3’ü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere 24 gazeteci yaşamını yitirdi.
İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 30 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi’nden 6, Hamas’tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.
UNRWA: Gazze'deki meslektaşlarımızdan bazıları İsrail saldırılarında öldürüldü
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Sözcüsü Tamara Alrifai, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında, İsrail ile Filistin arasında 7 Ekim'den bu yana devam eden çatışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Farklı saldırılarda aktif olarak çalışmalar yürüten UNRWA binalarının yıkıldığını ve 35 UNRWA personelinin öldürüldüğünü kaydeden Alrifai, bu sayının daha yüksek olabileceğini kaydetti.
Alrifai, "Bazı meslektaşlarımız İsrail saldırılarında öldürülse de bunu hepsi için doğrulayamam. Şarapnel dahil delilleri toplamak ve analiz etmek için kapasitemiz sınırlı. Tam olarak ne olduğunu gerçekten değerlendirebilmemiz çok daha uzun zaman alıyor." dedi.
BM Cenevre Ofisi Enformasyon Birimi Basın ve Dış İlişkiler Bölümü Başkanı Rolando Gomez ise AA muhabirinin, "İsrail'in Gazze'ye yönelik kara operasyonu için Orta Doğu'ya ilave olarak ABD birliklerinin gönderilmesi sizce gerilimi daha da tırmandırır mı?" sorusunu yanıtladı.
Gomez, BM'nin ulusal kararlar hakkında yorum yapmayı tercih etmediğini ancak temel mesajının "gerilimin düşürülmesi" yönünde olduğunu belirterek "Gazze'ye kesinlikle insani erişim istiyoruz. Bu erişimi artırmak istiyoruz ve bunun için emniyet ve güvenlik de dahil tüm koşullara ihtiyaç var." dedi.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Doğu Akdeniz Bölgesi Acil Durumlar Direktörü Rick Brennan de Gazze'de devam eden bombardımanın, yarısı kadın ve çocuk olmak üzere 5 binden fazla ölümle sonuçlandığını belirterek "Hastanelerin üçte biri artık sağlık hizmeti veremiyor." dedi.