Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ-PDY) soruşturması kapsamında 2 kişinin tutuklandığı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, FETÖ örgütünün en az sızabildiği kurumların başında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi geldiğini açıkladı.
Rektör Harmandar FETÖ/PDY soruşturması kapsamında bir öğretim üyesi ve bir idari personel tutuklandığını açıklarken, “Yüksek Öğretim Kurumu tarafından 19 Temmuz tarihinde FETÖ-PDY ile bağlantısı bulunan üniversitemiz çalışanlarının durumunu ivedilikle değerlendirdik. Olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirlere ilişkin kanun hükmünde kararnamenin ilgili maddelerinin uygulanması konusunda rektörlüğümüzce akademik ve idari personelden oluşan toplam 13 kişilik bir Değerlendirme Komisyonu oluşturulmuştur. Değerlendirme Komisyonu’nun 21 Temmuz tarihli toplantısında alınan kararlar doğrultusunda; 4 akademik personel hakkında disiplin soruşturması açılması ve 2 iki ay süre ile görevden uzaklaştırma işleminin uygulanması uygun görülmüştür. Değerlendirme Komisyonu 26 Temmuz tarihinde 2. kez toplanmıştır. Bu toplantıda; disiplin soruşturmalarını yürütmek üzere 3 kişilik soruşturma komisyonu oluşturulmuştur. Sonuç olarak; 2 kez yapılan Değerlendirme Komisyonu toplantıları doğrultusunda, 8 personel hakkında disiplin soruşturması açılmış ve iki ay süreyle görevden uzaklaştırma kararı verilmiş, 8 personel hakkında disiplin soruşturması açılmış, 46 kişi hakkında ise inceleme başlatılmıştır. Görevden uzaklaştırılan 2 kişi dahil olmak üzere 24 kişi gözaltına alınmış ve böylece işlem yapılan kişi sayısı 84’e ulaşmıştır. Gözaltına alınan 24 kişiden 22 kişi, 2 ve 3 Ağustos tarihlerinde serbest bırakılmıştır” dedi.
Rektör Harmandar soruşturmalar sonunda şu anda iki kişinin tutuklandığını açıklarken, Bu kişilerin Öğretim görevlisi Kadir Cengiz ve idari personel Mustafa yapıcı olduğu öğrenildi.
“FETÖ’NÜN EN AZ GİRDİĞİ KURUMLARDAN BİRİSİYİZ”
Şeffaflık ve hesap verebilirliğin ilkeleri olduğunu açıklayan Harmandar, “Hesap veremeyecek hiçbir konumuz yoktur. Üniversitemize de bunlardan girmiş olan vardır mutlaka. Bununla ilgili çalışmalar yapılıyor ve bu nedenle 24 arkadaşımız gözaltına alınmıştır. Ancak bu listeyi gördüğüm zaman, sonradan listeyi öğrendim içinde hiçbir zaman bu örgütle ilgisi olmayacağına inandığım, hiçbir ilişkilerinin olmadığını ve yıllardır bunlarla birlikte çalıştığımı da söylemiştim ve bu arkadaşlarımızdan birisi rektör yardımcısı, dört tanesi daire başkanı, bir genel sekreterimiz, özel kalem müdürümüz ve yanındaki arkadaşlar. Elbette ki biz hâkim ve savcı değiliz, sonucu yine adalet verecektir. Şu anda 24 kişiden 22 personelimizin serbest bırakılmış olması bizi sevindirmiştir. Şunu ifade edebilirim ki Türkiye’de bu PDY örgütünün en az girebildiği kurumlardan bir tanesi MSKÜ’dür. Şunu söyleyeyim biz bu örgüte bulaşan insanları savunmuyoruz. Biz yıllardır devlete hizmet eden alnı ak olan devlet memurlarını savunuyoruz. Yıllardır burada hizmet etmiş alnı ak, hiçbir ilgisi yok bu arkadaşlarımızın mağdur olmasına gönlüm razı olmuyor. Ben devletin memurunu savunuyorum, devletin yanında olan, demokrasiye inanan ve cumhuriyete inanan devlet memurlarını savunuyorum. Bunların dışındaki kişilerin aramızda çalışmamasına özen gösterdim. Bundan eminim üniversiteyi yıpratmak istenen bir algıda yaratılmaya çalışıldığı bir şüphede var üzerimde inşallah yanılıyorumdur. Biz MSKÜ olarak her konuda özellikle bu FETÖ örgütü konusunda alnımız ak, karışan varsa cezasını çekecektir ama tekrar söylüyorum üniversiteler ve diğer kurumlar içerisinde FETÖ örgütünün en az girdiği kurumlardan birisi biziz. Bu konuda ben iddia ediyorum” dedi.