Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı’nın 7 ay önce bir televizyon programında Türkiye’deki tarikat ve cemaatlerle ilgili sözleri sosyal medyada paylaşım rekorları kırıyor.
Başkan Saatcı katıldığı bir açık oturumda, Türkiye’deki tarikatların halkın vicdani duygularını kullanarak, para ve siyasi rant devşirdiklerini ve bir an önce kontrol altına alınmaları gerekildiğini dile getirmiş, Mustafa Kemal Atatürk’ün uzun yıllar önce, bu konudaki görüş ve politikalarının ne kadar değerli olduğunu açıklamıştı.
“Anadolu erenlerini kirletme kardeşim”
7 ay önce çıktığı bir televizyon programında cemaatlerle ilgili düşüncelerini canlı yayında aktaran Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı’nın o programdaki sözleri şu şekildeydi; “Şu an Türkiye'de tarikat adı taşıyan her sosyal gurubun kontrol altına alınması lazım. Arkadaş, tarikat benin bildiğim, bir lokma, bir hırka ile hareket edip, Allah-ü Teâla’ya ulaşan yoldur. Bütün tarikatlar ticari... Bütün tarikatlar siyasi... Ne işi var tarikatın ticarette siyasette ya! Ne işin var kardeşim senin? Tarikat dediğimiz, Hoca Ahmet Yesevi'den başlamış, Geyiklibaba, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana, Hacı Bayram Veli'lerle süre gelen, Anadolu erenlerini kirletme kardeşim! Senin o lüksün yok! Ne tarikatı! Tarikat dediğiniz olay, geçim kapınız olmuş sizin. Siz hepiniz din tacirisiniz! Dini satıyorsunuz. Ve gerçek Müslümanların dinini satıyorsunuz. Sizin dininiz Müslümanlık değil. Sizin sattığınız Müslümanlık değil! Siz, dini satıyorsunuz, dini!... Kimi satıyorsunuz biliyor musunuz? Anadolu'nun saf, masum, tertemiz Müslümanlarının dinini satıyorsunuz! Bu din, siyasi ve ticari sömürü aracı olmuş. Biz Karl Marx'a kızıyorduk "Din afyondur" dediğinde. Sizin elinizde bu İslamiyet, afyon haline getirildi. Yazıklar olsun!”
“Laiklik, leblebi ile rakı içmekte değildir!”
“Atatürk'ün büyüklüğünü bir kere daha şurada saygıyla anıyorum. Boşa kapatmamış Atatürk tekkeleri, zaviyeleri. Bunları görmüş de kapatmış. Türkiye için en iyi sistem laikliktir. Laiklik... Bunun lamı cimi yok! Ama laiklik, leblebi ile rakı içmek değildir. Laiklik ibadethaneye postalla girmek değildir. Laiklik imam hatiplilerin önünü kesmek değildir. Laiklik, yedi yaşındaki çocuğa başörtüsü taktırmakta değildir. Bunun dengesini kurmak zorundayız”